Bankalar, telekomünikasyon şirketleri, elektrik pazarlama şirketleri gibi kuruluşların haksız yere aldığı bedellerden bahsediyor Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı.
“Bankalar eskiden 30 kalem masraf çıkarıyorlardı. Şimdi 60 kaleme çıkmış. Bozuk para sayma masrafı bile alıyorlar” diyor.
Ben neredeyse hiç banka içinden işlem yapmıyorum, parayı ATM’den yatırıp, işlemlerimi internet üzerinden yapıyorum, hesap defterim yok, deftere hesap işlettiğimse hiç yok. Önceki gün hesabıma baktım, yatırdığım para eksilmiş. Hesap dökümüne baktım, “hesap işletim ücreti” adı altında, hiç yapılmayan bir işlem gerekçe gösterilerek param alınmış, daha doğrusu, çalınmış!
Umarız ki, sayın Yazıcı yakınmakla kalmaz, “Her ay faturanıza bir lira alsalar, bu, ayda 25 milyon lira eden müthiş bir gelir olur. Yani bu tip alanlar, vicdansızlığa müsait alanlar.” dediği bu tür hırsızlıkların önlenmesi için de gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını sağlar!
Tabii, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın, bu konuda biraz da dönüp kendisine bağlı “oda”lara bakması lazım!
Bilindiği gibi, TAPDK (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu) belgelerinin yenilenmesi için, 5 Nisan Cuma gününe kadar süre uzatıldı.
İçki satan işletmeler, her yıl bu ruhsatları yenilemek zorundalar. Belge bedeli de Ziraat Bankası’na yatırılmak “zorunda”… Yani, banka seçme şansınız yok.
Geçtiğimiz hafta sözkonusu belgeyi almak için Ziraat Bankası’ndan sıra alıp yarım saati aşkın süre bekleyen bir esnaf, bu beklemenin sonunda vezne görevlisinin “Sistem çalışmıyor, ödemeyi biz alamayız, ATM’den yatırın” dediğini anlatarak, “Bu belge zorunlu. Yatırılacak banka seçeneksiz. Bunlarla da bitmiyor, yatırdığımız 300 liradan sonra, üyesi olduğumuz Ticaret ve Sanayi Odası da 30 lira alıyor. Peki bu neyin bedeli? Odaya üye olmak zorunlu, aidat ödemek zorunlu, alkollü içki ruhsatı alırken ayrıca odaya 30 lira ödememiz neden isteniyor?” diye sordu.
Oda, esnafı hiç bankaya göndermeden tüm işlemleri kendisi yapsa eyvallah, bankada beklemek ve oradan oraya gönderilmekle vakit harcanmadığı için belki esnaf bu bedeli de seve seve ödeyecek, ancak hem bürokrasi çıkarıp üstüne de bu işlemleri ücretli hale getirmek, Ticaret Bakanı Yazıcı’nın eleştirdiği durumdan ne kadar farklı? diye, oda üyeleri sormakta haklı değil mi?