ERDOĞAN DEMİR

21.Dönem Edirne Milletvekili Şadan Şimşek tarım ile iligli yaptığı açıklamada önemli konulara vurgu yaparak, tarımı iyileştirmek için yapılması gerekenleri de öneri olarak belirtti.

Şimşek’in açıklaması şöyle;

“TUİK için açıkladığı Türkiye Ekonomisi büyüme yönelik açıkladığı verilere göre teşvik edilmeyen, desteklenmeyen tarım kesimi %12,7 olarak küçülmüştür. Önlem alınmadığı takdirde temel gıda üretiminde çok büyük sorun yaşayacağız.

Ülkemizin geldiği süreçte kaybolan üretimimizin sonucunda balık tutmayı unuttuğumuzu ve balık yemeyi öğrendiğimizi hatırladık.

Yıllarca kendi gıdasını üretmeyen ülkeler bağımsızlıklarını kaybederler. Dışa bağımlı hale gelirler. Diye söyledik..

AK Parti Dayanışma Kahvaltısı düzenledi
AK Parti Dayanışma Kahvaltısı düzenledi
İçeriği Görüntüle

Ülkemizde bulunan Tarımsal Araştırma Müdürlüklerine kendi yerli tohumlarımızı üretme konusunda 2001 yılında milletvekilliği dönemimizde çalışmalar başlattık. Üniversitelerimizin Ziraat Fakültelerini devreye girmesinin öneminden bahsettik. Ancak bizler kolay yolu seçtik. Bunun içine siyaset ve ticareti de sokunca rantiyecilerin kazanması için kendi gıdamızın üretimini bıraktık. Dışa bağımlı hale getirildik ki! döviz artışlarından hemen etkilenerek temel gıda fiyatlarımızda ani artışlar olmaktadır.

Ülkemizdeki siyasi anlayışla da Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Fonundan da yaklaşık 43 milyon kişiye nakdi ve ayni yardım sağlayarak, ilk başta dışarıdan ucuz gıda alarak tarımda üretimi bitirdik. Çiftçiyi üretemez hale getirdik.

Başta şeker fabrikaları olmak üzere, süt üreticilerinin, ziraat odalarının, kooperatiflerin geldiği durum ortadadır. Çiftçimizde, halkımızda ne yapacağını bilememektedir. Herkeste bir sessizlik hakimdir.

Ülkemiz tarım ve hayvancılığının geldiği noktada.. Biz söyledik demekle bunun olmayacağını herkes biliyor.

Nihayet tarım ve hayvancılıkta yanlış politikaları kabul etmek zorunda kaldık. Bundan sonra ne yapmalı ona bakarak, yerli tohum yetiştiriciliğine, yerli tohum bankası kurulmasını faaliyete geçirilmesine önem verilmelidir. Tarım alanları talan edilmemeli, tohum üretim planlaması yapılmalı, çiftçi kuruluşlarımızı, kooperatiflerimizi, Ziraat odalarımızı, Tarımsal Araştırma Müdürlüklerimizi, Ziraat Fakültelerimizle birlikte zaman kaybetmeden eylem planları hazırlanmalıdır.

Kendi ülkemizin verimli toprakları dururken, yok edilen tarım ve hayvancılığı nasıl canlandırırız. Bununla ilgili başta Ziraat Odalarımız, Üretici Birliklerimiz, Akademisyenler, Meslek Odalarımızla birlikte, sorunları tespitini yaparak, çözüm yollarını nasıl hayata geçiririz.

Tarım ve Orman Bakanlığı bununla uğraşması gerekirken. Başka bir ülkenin toprağına ekip dikmeyi planlıyor. Amacını da tam açıklarsa bizde bilelim. Ne yapmak istediğini anlayalım.

Yapmamız gerekenler;

  1. Çiftçinin girdi fiyatlarının Mazot, Gübre, İlaç vb. gibi.. ÖTV ve KDV’nin kaldırılması,
  2. Ürüne Doğrudan Gelir Desteğinin verilmesi,
  3. Hasat zamanı ithalatın durdurulması,
  4. Ziraat Bankası, Tarım Kredi başta olmak üzere, çiftçi borç faizlerinin silinmesi, yeniden yapılandırılması,
  5. Ürün deseni ve planlamasının acilen yapılması, bölgesel tarımsal teşviklerin belirlenmesi,
  6. Yerli gıda ürünlerinin geliştirecek politikaların belirlenerek uygulanması,
  7. Kendi tohum bankasının kurulması,
  8. Süt ve besi hayvancılığının geliştirilmesi,
  9. Kırsal Kalkınma Planlarına ağırlık verilmesi,

Gibi… Çiftçi kuruluşlarımız, Meslek Odalarımız ve Akademisyenlerimizle ile birlikte çoğaltabiliriz.

Unutulmamalıdır ki; elden gelen ile öğün olmaz, o da arandığında bulunmaz. Atasözümüzde olduğu gibi dışarıdan gelen gıda ürünlerine güvenmeyelim. Kendi ürettiğimiz gıda ürünlerine güvenelim. Ülkemizin bir tarım ülkesi olduğunu unutmayalım. Yerli üreticilerimize destek verelim. Çiftçimizi, tarımı kalkındıralım.onlara sahip çıkalım. Yoksa bu vebali bizler, çocuklarımız, torunlarımız, gelecek nesillerimiz öder.

Kendi gıdamızı üreten, bağımsızlığını güçlü kılan bir ülkemiz olmayı diliyorum. Ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını koruyan çiftçi kuruluşları, siyasetçilerin olmasını temenni ediyorum.

Yerli tohumda ve gıda üretim yaparak, güvenli gelecek, yarınları güvence altına almamız gerekir.”

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR