‘’Ananı da al git. Bu millet yatıp kalkıp size mi bakacak.’’ Bu sözler kime ait?
Sıra ayçiçeği üreticisinde mi? Üretici perişan. Ürettiği malı ile rezil oluyor. Trakya’da yangın var. Siyasal iktidarın üretici köylü karşıtı ekonomi politikaları yüzünden ayçiçeği üreticisi zorda.
2013 iş yılı ürünü bir yıl öncesine göre yaklaşık yüzde elli ucuza satılıyor. Geçen yıl 1 lira 50 kuruş. Bu yıl sadece 90 kuruş. 2012’den sonra ayçiçeği üretiminde kullanılan girdilere yapılan zamlar üreticinin belini büküyor. Mazot, tohum, ilaç fiyatları el yakıyor.
İktidar ilgisiz.
Neden?
Bu iktidar köylünün değil, yağ spekülatörlerinin iktidarıdır. Köylü tarımın tarla bölümünde buğdayda aradığını bulamadı. Hayvancılıkta yaşananlar aleyhine gelişiyor. İktidar köylüyü azarlar, köylünün alın terini yok pahasına tüccara pazarlar. Bu yanı ile emek karşıtı suçüstü yakalanmıştır.
Sonuçta borç ertelemesi yapılacak. Faiz ödenecek. Üretim aracı tarlasını, traktörünü ekipmanını satacak. Eğitimden, sağlıktan, giyiminden kuşamından tasarrufa gidecek.
Yoksulluk kendisine yıllardır kader olarak dayatılıyor. “Fakirlik kader değildir.” Bu sözün sahibi 1974 yılında Türk köylüsüne altın yılını yaşattı.
AKP’nin patron yanlısı neoliberal ekonomi politikaları sonunda köyden göçler hızla sürmekte. Ayçiçeği ile ilgili bugün Keşan’da yapılan etkinlik “Her yer Taksim, her yer tarla” demektir.
Neden!
Ezene karşı duruş direniştir. Sadaka değil alın terinin karşılığını istemektir.
Tarla direnişidir.
Her yer tarla her yer direniştir.
Her yer ayçiçeği her yer direniştir.
Ne ezen ne ezilen hakça bir düzen adına alanlarda haykırıştır.
Sistemli olarak köylüyü yok etme politikalarına direniştir.
Direnmektir, siyasal iktidara talep haykırmaktır.
Demokratik hak kullanımıdır.
Azarlanmasına, alın terinin yok pahasına pazarlanmasına haykırıştır.
AKP iktidarı tarafından köleleştirmek istenen köylünün Mustafa Kemal’in kendine verdiği efendiliği geri istemesidir.
                       * * *
Neden her yer Taksim, her yer tarla?
 Fare ev sahibinin elinde kapan görür. Dışarı fırlar, tavuğa rastlar.
- Ev sahibinin elinde kapan var. Kapan kurdu.
Tavuk.
- Bu senin sorunun benim değil.
Fare destek aramaya devam eder. Koyunun yanına gider.
- Şu sahibinin elinde kapan var.
Koyun.
- Çok üzgünüm fare kardeş. Dua etmekten başka çarem yok.
Fare çaresiz ineğe gider.
- Ev sahibinin elinde kapan var. Kapan kurdu.
İnek.
- Senin için üzgünüm. Beni ilgilendirmez.
Fare eve döner. Gece kapan patlar. Evin hanımı merak eder. Kuyruğundan tutulmuş bir yılan. Hanımı sokar.
Doktora gidilir. Taze tavuk suyu önerilir. Tavuğu keserler. Hanıma taze tavuk suyu içirilir.
Hastalık ilerler. Ziyaretçiler çoğalır. Onları doyurmak için koyun kesilir.
Evin hanımı ölür. Kalabalık bir daha büyür. İnek kesilir. Taziyeye gelenler doyurulur.
Fare olanları büyük bir üzüntü ile izler.
                       * * *
AKP’nin yönettiği Türkiye’de birimiz tehdit altındaysak, tümümüz risk taşıyoruz demektir. Bu nedenle ayçiçeği köylünün sorunudur diyemeyiz. Bu tür yaklaşım çağdaşlıkla çelişir.
 
HER YER TAKSİM HER YER TARLA
Güçlü ve güvenli olmak adına sorunlardan uzak duramayız. Bu nedenle “Her yer Ayçiçeği, her yer Taksim.”
Emekten yana,
Özgürlükten yana,
Alın terinden yana,
Köylüden yana,
Üreticiden yana olmak adına bugün alanlara.
Emeğin karşılığını istemek için, ayçiçeği üreticisinin alın terinin yok pahasına satılmasına hayır demek için. Köylüden ve üretenden yana olanlar AKP’nin köylüyü yok etmesine seyirci kalamaz. Sınıfsal yapı olarak, siyasal bakış açısı olarak, Köy kökenli olarak diyorum ki,
Tavuk, koyun, inek gibi olmak istemiyorsak haykıralım.
Her yer Taksim, Her yer Tarla.
Kendi çiftçisine para vermeyip yabancı ülkelerin çiftçilerine para veren AKP’nin gerçek yüzü tarlaların Taksim’le buluşması ile ortaya çıkartılır.
Bu nedenle,
Her yer Tarla
Her yer Ayçiçeği
Her yer Taksim
Her yer Direniş!