“Eğer aynı şekilde davranacaksanız, bu güne kadar yapılan eleştiriler haksızlık olur”
Yol yakınken uyaralım: “Eğer aynı şekilde davranacaksanız, bu güne kadar yapılan eleştiriler haksızlık olur”
Keşan Belediyesi’nde değişim yaşandı. Daha doğrusu “eski” başkan Özcan, “yeni” başkan oldu.
Ama belediye yönetiminde daha önce sert şekilde hem basın hem de CHP parti yönetimi ve meclis üyeleri tarafından eleştirilen bir konunun yeni dönemde de devam etmesi “bana göre” şaşkınlık yarattı.
Neydi bu konu? Keşan Belediyesi, geçtiğimiz 5 yıl boyunca sosyal medya paylaşımlarında sıklıkla Helvacıoğlu’nun kişisel profilinden alıntıları yayınlıyordu. Hatta bu durum o kadar ileriye gitmişti ki Helvacıoğlu’nun, uzlaşamadıkları konularda muhalefeti ve belediye meclis üyelerini eleştirdiği ve suçladığı söylemlerini bile paylaşmaktan çekinmiyordu. Bununla ilgili 4 Mart 2023’te Medya Keşan’da yaptığımız bir haberde “Keşan Belediyesi, kamusal eşitlik ilkesini unuttu” başlığını kullanarak Helvacıoğlu’nun Meclis’ten geçiremediği bir arsa satış maddesi üzerine yaptığı kişisel paylaşımların, belediye sayfasında da yayınlanmasını vatandaşların gösterdiği tepkiler üzerine manşete taşımıştık. Haberimizde Keşan Belediyesi’nin tüm Keşan’ın belediyesi olduğunu, paylaşımlarına dikkat etmesi gerektiğini, bunun bir kamu sayfası olduğunu ve bilgilendirme haricinde
kişisel düşüncelerin yayınlanmaması gerektiğini vurgulamıştık. Helvacıoğlu için de “Keşan Belediyesi sizin iş yeriniz, personel de sizin elemanınız mı?” diye sorgulaşmıştık.
Oysa şimdi Keşan Belediyesi’nin, Mehmet Özcan’ın başkanlığında da bu tutumundan vazgeçmediğini görüyoruz. En çarpıcı örnek ise geçtiğimiz Çarşamba günü Keşan Belediyesi devir teslim töreninden sonra Özcan’ın kişisel Facebook hesabından yaptığı paylaşımın, yine Özcan’ın yayınlanmasıydı. Özcan, paylaşımında; “5 yıllık hasret sona erdi. Bizleri özleyen hemşerilerimizin yeniden huzurundayız” diyerek, partililer ile birlikte makam odasında çekilen fotoğrafları ekledi. Belediye de bunu olduğu gibi paylaştı. Halbu ki Keşan Belediyesi, töreni; “31 Mart Yerel Seçimleri’nde Keşan Belediye Başkanı seçilen Sayın Op. Dr. Mehmet Özcan, mazbatasını İlçe Seçim Kurulu’ndan almıştır. Sayın Özcan, devir teslim töreniyle görevine başlamıştır. Kendisine ve yeni seçilen Belediye Meclisi üyelerimize başarılar dileriz. Sayın Mustafa Helvacıoğlu ve görev yapan Belediye Meclisi üyelerimize de hizmetlerinden dolayı teşekkür ederiz” gibi cümlelerle yansıtmalıydı.
Ayrıca daha ilk günden sayfanın kapak fotoğrafından Keşan Belediyesi Logosu kaldırıldı ve Özcan’ın halkı selamladığı fotoğrafı kondu. Bunlara ne gerek vardı? Bu talitamları kim, kime verdi? Bu uygulamayı kim akıl etti, bilmiyorum.
Hatta bu yazıyı yazdığım anlarda dahi Mehmet Özcan’ın “reels” videosu Keşan Belediyesi’nin sitesinde yayınlanmaya başladı. Videoda “yalanla dolanla 15 yıl işimiz olmadı” denilerek, kanaatimce Helvacıoğlu’na ithafta bulunuluyordu.
Özetle, Helvacıoğlu döneminde eleştirdiğimiz ve tepki çeken bir “sorun” bu dönem de daha ilk günden uygulandı. Şimdi yol yakınken Keşan Belediyesi’ni ve Sayın Özcan’ı uyaralım: Keşan Belediyesi tüm Keşan’ın belediyesidir. Belediye sayfası da kamusal bir üründür. Belediye buradan “5 yıllık hasret bitti” söylemini paylaşırsa, belediye CHP’nin belediyesi algısı oluşur ve CHP ve Özcan’a oy vermeyen vatandaşlar ötekileştirilir. Lütfen bunu yapmayın. “İlk günün heyecanı” diye geçiştirmek istemedim. Çünkü kurumsallık ve vizyon, en temel prensip olmalıdır. Eğer bir şeyleri değiştirmeye geldiyseniz, eski yanlışlarla yola devam edemezsiniz.
Mesela İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin hesabına girin. Değil kişisel paylaşımlarını, Ekrem İmamoğlu’nun doğru dürüst bir fotoğrafını bile göremezsiniz. Çünkü o sayfa İstanbul BB’nin, yani İstanbul halkının sayfasıdır.
Birçok kişiye göre bu konu “önemsiz bir detay” gibi gelebilir. Ancak ne demek istediğimi şu örnekle anlatarak tamamlıyorum. Japonya’da büyük bir depremin ardından dağlık bölgedeki köylere yardım götürülmesi gerektiğinde, yolda askeri çevirme yapılır. Yardım kamyonlarından birinde bazı evraklar eksiktir ve memur, kamyonun bu şekilde ilerleyemeyeceğini bildirir. Kamyonu gönderen de Japonya devletinin bir kurumudur. Şoför, bunun yardım kamyonu olduğunu ve evraklarla uğraşılmaması gerektiği yönünde ısrar etse de görevli memur şu cevabı verir: “Felaket anında bile olsa kurallarımızı çiğnersek alışmaya başlarız. Artık görmezden geliriz ve normal zamanlarda da ihallere devam ederiz. Uzun vadede bu kural tanımazlık daha büyük felaketlere yol açar.” İşte bu anlayış, Japonya’yı en ahlaklı ve en güçlü ülkelerden biri haline getirmişti. Kamyona ne oldu derseniz. Kamyon, görevliler tarafından boşaltılıp, evrakları tam olan askeri bir kamyona yüklenerek yardımlar yerine ulaştırılmıştır.
Şimdiden iyi bayramlar…