Anayasa çıkartılıyordu, anayasaya en mühim bi madde konmayıp unutuluyordu. Madde bir: Memlekette kimse acından ölemez!
-Ahmet Say/Kocakurt- (Allah rahmet eylesin)
Reis, “şükredin” diyor…
Merak etmeyin, biz Keşan olarak sürekli şükür halindeyiz…
Keyfimize diyecek yok…
Hatta öylesine rahatız ki…
7/24 eğlenti halindeyiz…
Durmadan göbek atıyoruz…
Borcumuz 200 milyona dayanmış…
Çarşıda her gün dükkân kapanıyormuş…
Hırsızlık, talan sıradan olmuş…
Hiç nankörlük etmiyoruz…
Trakya’ya önder oluyoruz…
Yetmiyor, sınırları aşıyoruz…
Rio Karnavalı da ne ki?
Her gün kortej düzenliyoruz…
Davullu zurnalı halkımızı selamlıyoruz…
Cümbür cemaat gezintideyiz…
Valimizle, kaymakamımızla…
İl başkanımızla, ilçe başkanımızla…
Kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla…
Birlik ve beraberlik içinde…
Hamdolsun pilavlarımızı, ayranlarımızı dağıtıyoruz…
Kimse ses etmiyor, çok şükür…
Ramazan’da da cami avlusunda, kahvelerde bol bol tatlı dağıtmıştık…
Gönül Çeşmemizin pınarları…
Şol cennetin ırmakları gibi akar Allah durmadan…
Şükürler olsun…
9/8’liklerimizle markalaşıyor…
Langıdı Keşan klibimizle, yüz binlerce “tıklanıyoruz”…
Uzunköprü’de terminal yapılmış…
Havsa’da pazaryerinin üstü kapatılmış…
Olabilir…
Biz, “yapmadıklarımızı” da en güzel şekilde “yapmıyoruz”…
İnstagram’da binlerce “like”lanıyoruz… Facebook’ta yıkılıyoruz…
Elhamdülillah…
Yaktığımız ateş, göğe yükseliyor…
En çok konseri biz veriyoruz…
Milletimiz işsizmiş, kirasını ödeyemiyormuş, pazara çıkamıyormuş…
Ne münasebet…
Allah’ım verdikçe veriyor, biz dağıttıkça dağıtıyoruz…
Merak etme Reis…
Biz Keşan’da son ses açıyoruz müziğimizi…
Meydanları inletiyoruz…
Gümbür gümbür “şükrediyoruz”…
KAFA AYNI, KIYAFET FARKLI!
Bunca eğlentiden sonra biraz da acı biber yiyelim… Arada bir iyi gelir…
Uzunköprü’de terminal açıldığından söz etmiştik…
Özlem Hanım’ı takip ediyoruz…
Muhalefet partisinde belediye başkanlığı yapmak zor…
Adalet yok çünkü, “parti” her zaman her şeyin üstündedir…
Bütçeler küçük, gelirler az…
Buna rağmen iyi işlere imza atıyor Özlem Başkan, tebrik ederiz…
Ancak terminal açılışında gözlemlediğim bazı şeyler hoşuma gitmedi…
Misal…
CHP İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, törenin baş aktörü olarak hep en öndeydi…
Sanki terminali kendisi yaptırmış gibi…
CHP’nin ilçe başkanları da aynı şekildeydi…
E biz ve siz…
AKP’yi hep belediyenin işlerini partileştiriyorlar…
İl başkanları vali, ilçe başkanları kaymakam kafasında takılıyor…
Diye eleştirmiyor muyuz?
Ne oldu şimdi?
İlk resimde siz de aynı pozu verdiniz…
Pekcanlı’nın, klasik bir AKP il başkanı gibi davranmasını…
Yadırgadım…
Ayrıca, törende Keşan Belediye Başkanı Helvacıoğlu da vardı…
Vardı ama resimlere baktıkça üzüldüm…
Çünkü ne törende ne de protokolde…
Kendisine Keşan Belediye Başkanı değeri verilmediğini gördüm…
Eleştiririz tamam, kavgamız vardır tamam…
Ama Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun o törende…
En sona atılıp, kendisine “sevilmeyen damat” muamelesi yapılması…
Hoşuma gitmedi…
Kim ne derse desin, Keşan, Edirne’nin en büyük ilçesi ve…
Helvacıoğlu da başkanıdır…
Herkes, gerekli saygıyı ve nezaketi göstermek zorundadır…
Hele ki orada bir misafir iken…
Ve Keşan halkını temsil ediyor iken…
Ha siz şunu diyorsanız eğer…
“E işte 2014’da Tarım Bakanı Keşan’a gelmişti.
Keşan Belediyesi Evsel Atık Su Arıtma Tesisi’nin töreni, Cumhuriyet Meydanı’nda yapılmıştı.
Bütün AKP’lier temel atma butonuna basmıştı ama…
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’a izin verilmemişti…”
Falan diye…
Ben de derim ki…
Hani biz dünyayı değiştirecektik?
Galiba ilk devrimi kendimize yapmamız gerekiyor…
Ve dünyayı değiştiremeyiz belki ama…
Kendimizi değiştirebiliriz…
