-“Yaptığınız işi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever.”- (Bakara, 2/195.)

İyi olsun, güzel olsun istediniz belki…

Daha estetik, daha kullanışlı, daha modern…

Eminim bundan, şüphem yok.

Hiçbir yönetici, -eğer art niyetli değilse- kötü bir işe imza atmak istemez…

Ama olmadı, yapamadınız…

Keşan Atatürk Stadı tam bir fiyasko olarak hanenize yazıldı.

İlk haberi yazdığımızdan beri kaçtınız…

Doğru düzgün bir açıklama yapmadınız…

Bir biriyle çelişen, mantıksız ve tamamen algıya dayalı…

Ufak tefek beyanlarınız oldu…

Meselâ…

Bir yandan “özellikle pandemide ihale ettik” dediniz…

Öte yandan “pandemi vardı gecikti” dediniz…

Müteahhidin, mücbir sebepten dolayı süre uzatımı isteyeceğini…

Bilmiyor muydunuz? Tabi ki biliyordunuz…

Ama olsun sizin her durum için söyleyecek bir sözünüz vardı…

13 Eylül 2021’de bitirilmesi gereken stat yenileme işi…

Bitmedi… Halen bitmiyor… Daha da bitmeyecek…

Parça parça ya da sizin söyleminiz ile “etap etap” açılıyor…

Sanki toplu konut…

Geçtiğimiz cumartesi günü çağırdınız…

Geldik… Gördük… Yemedik

Olmamış…

Stat, beton bir çöle dönmüş…

Tribün, Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenlerde konulan portatif tribünün biraz büyüğü…

Soyunma odası, unutmuştunuz…

Sonradan İl Spor Müdürlüğü olaya el attı…

Haricen bir ihaleyle durumu kurtarmaya çalıştı…

Tribünlerden kopuk, meşhur konteynır muhtarlık binalarımız gibi bir şey oldu…

Ama buna da bir çözüm ürettiniz…

“Gelenek olmuş, soyunma odalarının tribünün altına yapılması”  dediniz…

Dünya mimari tarihine geçmeyi başardınız…

Vizyondur, kimse düşünemezdi, bravo…

Tenis kortunu falan geçtik…

Ama birçok Keşanlı genç…

Stadın bahçesine basketbol oynamaya geliyordu…

Seviyor gençler basketbolu…

Sanırım iki pota koymak için de Spor-Toto ziyareti gerekecek…

(Bu arada 1 Temmuz 2014 günü bir facia yaşanmıştı.

Basketbolu çok seven ve seçmelere katılan Yekta Baydar İlköğretim Okulu

öğrencisi Okan Eroy kardeşimiz, dönüş yolunda geçirdiği trafik kazasında

hayatını kaybetmişti. Vefatının ardından İlçe Milliği Eğitim

Müdürlüğü’nün düzenlediği okullar arası basketbol turnuvasında Okan Eroy anılmıştı.

Sonra devamı gelmedi. Belki kapalı spor salonunda geleneksel hale gelecek

bir turnuva düzenleyebilirsiniz. Ya da belki stadın bahçesindeki basketbol sahasına

bir anma plâketi çakarsınız. Toplumsal hafızadır, şehrin inceliğidir.

Şık olur diye düşünüyorum.)

Devam edelim…

Tartan pist yapmışsınız, hani jilet gibi

Yaz sonunu görürse, gerçekten tebrik edeceğim…

Çünkü kış ortasında tartan pist serildi…

Sonra yine kış ortasında eksi havalarda çim serilmesi için…

Tartan pist, bir halı gibi sağa sola atıldı…

Fotoğrafları var… Yayınlamadık ama biliyoruz…

Çimlere gelince… UEFA finali oynanır dediniz…

Demeyin bence, hele sağda solda hiç bahsetmeyin…

Komik oluyor…

Ve aynı zamanda üzücü…

Neden?

Devletin, milletin, halkın malı, parası…

Böyle böyle ziyan oluyor işte…

Sonra da her açıklamanızda…

“Şimdi yapsaydık, 2-3 katına yapamazdık”

Diye bir türkü tutturmuşsunuz, gidiyor…

Aslında itiraf etmiş oluyorsunuz, farkında değilsiniz…

Neyse, kapalı spor salona gelirsek…

Tadilat…

Basit, sıradan, olması, yapılması gereken…

Bildiğin boya badana işi…

Cumhur İttifakı’nı, müdürleri falan toplayıp da…

Bu kadar gösteri yapmayı gerektirmezdi…

Ama bunu yapmanızın bir nedeni var…

Güçlü görünmek, eleştirilere karşı savunma hattı…

Çünkü yanlışı biliyorsunuz…

Ama siyasi beklentileriniz…

Bunu haykırmanıza izin vermiyor…

Aksine bir de siyasi koruma kalkanıyla basın açıklaması yapıyorsunuz…

Oysa tarih, cesurları yazacak…

Bir de umursamazları

Vali, Kaymakam, İl Spor Müdürü, İlçe Spor Müdürü…

Bir Allah’ın kulu kalkıp da “burada ne oluyor?” diye sormuyor (mu?)

E biz soralım o zaman?

Kesin ve net bir dille, bir daha soralım…

Stadın ilk ihale projesi ile şu anda ortaya çıkan iş, birbiriyle örtüşüyor mu?

İhaleyi bilerek pandemi sürecinde yaparak, mücbir sebeplerin doğmasından dolayı gecikme öngörülemedi mi?

Mücbir sebeplerden dolayı gecikmelerde müteahhidin zararı oldu mu?

Olduysa bunlar kim tarafından karşılandı?

Süre uzatımının da süresi bitmesine rağmen işin bitirilmemesi nedeniyle yüklenici firmaya yaptırım uygulandı mı?

İkinci bir süre uzatımı yapıldı mı?

Yenileme işi çalışmaları, yeterince denetlendi mi?

Yapılan işler resmi olarak teslim alındı mı?

Kalan işler için firmaya ek ödemeler yapıldı mı?

Keşan Belediyesi, gecikmeler ve ek işlemler için zarara uğradı mı?

4 milyon TL’ye ihaleye çıkan iş, günün sonunda ne kadara mâl oldu?

Kapalı spor salonunda yapılan işlerin bedeli de Spor Toto tarafından mı ödendi?

Sorular bitmez…

Cevaplar gelmez…

Önemli değil…

Biz görevimizi yaptık…

Herkes bildiği gibi yaşamayı sürdürsün…

Çünkü altın kural neydi?

“Ne olursa olsun gösteri devam etmeli…”

Gelelim sonuca…

Her şeye rağmen, her şerde bir hayır vardır derler…

Doğrudur…

Belki de artık stadın yerinin değişmesinin zamanı gelmiştir.

Hazır taş ocağına “olur” vermişken…

Bu alanı düzleyip stadı oraya taşıyabiliriz…

Sadece spor kulüplerinin faydalanacağı…

Etrafında belki kamp tesislerinin de yer alacağı bir kompleks…

- E para?

Dert etmeyin, Bakanlığımız sağ olsun yağdırıyor…

Mevcut stat alanı ise…

Şehrin içinde mini bir Central Park olabilir…

Şehir nefes alır, iyi olur…

-E ama yer bizim değil…

Takılmayın, takasla hallederiz…