Bir süre önce genel kurulu gerçekleştirilen Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği (ERÇED) yönetim kurulu üyeleri dün gazetemiz ziyaret etti.
Yönetim Kurlu Başkanı Süleyman Balcıoğulları ile yönetim kurulu üyeleri; Savaş Çudri, Selahattin Yavuz, Adnan Işık ve Adviye Erel, gazetemiz Haber Editörü Mehmet Aytaç ile bir süre görüştü.
Keşan Beledi Başkanı Mehmet Özcan’a, Erikli ile ilgili tespit ettikleri sorunları, çözüm önerilerini ve görüşlerini ilettiklerini kaydeden ERÇED yöneticileri, iki seneyi aşkın süredir yürüttükleri faaliyetler ve eylemler ile bölge sakinlerinin sesi ve sorunlarının çözümü için çaba gösteren tek kamu kuruluşu olduklarını bildirdiler.
ERÇED yönetiminin Keşan Belediyesi’ne çağrısı ise şu şekilde: “Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği olarak, sizlere sezon başında sunmuş olduğumuz acil eylem planının ciddiyetle değerlendirildiğine olan inancımız tamdır. Bölgede yaşayan halkın hayat kalitesini artırmak için gerek sizin, gerekse ekibinizin sürdürdüğü çalışmaları dikkatle izliyoruz. Erikli halkı olarak beklentimiz, burada hizmet veren personelinizin ve hatta jandarma ekiplerinin sezon daha başlamadan bölgedeki sorunlar, yasal sorumlulukları ve uygulayabilecekleri yaptırımlar konusunda bilgilendirilmeleri; hatta gerekirse bizlerin de katılacağı toplantılarla koordinasyon sıkıntılarının ve çözüm önerilerinin değerlendirilmesidir.
Kanalizasyon ve arıtma sorunu, etkileri yıllarca sürecek bir çevre felaketine dönüşmek üzeredir. Sizden önce görev yapan belediye başkanımız, sorunu çözmek için adım atmak yerine mevcut kanalı genişleterek krizi daha da büyütüp sorunun çözümünü güçleştirmiştir. Eskiden sadece Tuz Gölü civarında duyulan ağır koku artık denizden de gelmektedir. Yeni bir tesis için çalışma yapıldığı ve ödenek ayrılmaya çalışıldığını duysak da kısa vadede bir gelişme beklemediğimizi, masadaki çözüm önerilerini desteklemediğimizi belirtmek zorundayız. Kendi pisliğimizle başa çıkamazken Yayla sahilinin de arıtmasını üstlenmek kabul edilebilir bir çözüm değildir. Bu konunun en baştan akademisyenlerle beraber değerlendirilmesi ve tartışılması taraftarıyız. Medeni toplumlarda bölge halkının da faydalanabileceği tesisler kurulup, kuş gözlem noktasına dahi dönüştürülebilecek gölümüzün içine “ne” dökerek potansiyelini nasıl heba ettiğimiz ortadadır. Vaktiyle saray mutfağına tuz taşınan gölümüze yaptıklarımız, akıl ve bilimle izah edilemez.
Erikli halkının sağlık hizmetlerine erişim sıkıntısı, sahilimizde hizmet veren tek eczanenin de kapanmasıyla büyümüştür. Yerel halk bir şekilde bu hizmetlere dolaylı da olsa erişebilirken, misafirlerimiz ya da bölgede uzun zamandır bulunmayan sakinlerimiz ilaç temininde sorun yaşamaktadır. Gerekirse Eczacılar Odası temsilcilerinin de katılımıyla yapılacak bir toplantı ile en azından ilaç temini sorununun hızla çözülebileceğini düşünüyoruz. Sağlık ve acil müdahale ekiplerinin Erikli’de 365 gün, 7/24 hizmet vermesi, kış popülasyonunun da artması ile zorunluluk haline gelmiştir. Daha sezon başında kıymetli bir büyüğümüz olan Süleyman İlhan DEMİR Beyefendi’yi kaybetmiş olmanın acısı tazedir. Can kayıplarının önüne geçebilmek adına bölgede konu hakkında çalışma yapılması elzemdir. Cankurtaran bulundurulması daha önce mavi bayrak başvurusu esnasında gündeme gelmiş, kısa süre de uygulanmıştır. Ancak o günden bugüne erişilebilen bir cankurtaran kulesi kalmadığı gibi, kulelerden sonra cankurtaran da görülmemiştir. Bu konuda fiziki şartlardan önce cankurtaran eksiğinin giderilmesinin öncelenmesi taraftarıyız. Gerekirse getirilecek bir eğitmen ile bölge halkından ilgililer sertifikalandırılmalıdır. Ardından bölgenin coğrafyasına uygun bir cankurtaran kulesi yapımı için mimarlardan görüş alınabilir. Hepsinden önce, o dönemden kalan beton blokların ve kirliliğin hızla kaldırılması yerinde olacaktır.
Sizden önce görev yapan belediye başkanımızın yarattığı enkaz henüz onarılamamıştır. Mevcut zorlukların farkında olsak da bölge halkının ulaşım hakkının engellenmesine sessiz kalamayız. Özellikle ara sokaklardaki büyük çukurlar, ciddi tehlikelere sebep olmadan kapatılmalıdır. Doğru bir planlama ile onarım ve yenileme çalışmalarının hızla yapılmasını talep ediyoruz.
Park ve kamp alanlarının belirlenmesi ve ciddiyetle denetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ekipleriniz, özellikle sahilde çalışma yapmalarına rağmen, karavan ve diğer araçlar konusunda yetersiz kalmışlardır. Karavanların şehir içinde rastgele noktalara park edilmesini doğru bulmuyoruz. Diğer belediyelerde de benzeri çalışmaların yapıldığı ve karavan, kamp alanlarının dışında bu tür kampçılık faaliyetlerine izin verilmediği malumunuzdur. Deniz araçlarının kıyıya tehlikeli şekilde yaklaşmaları ve bu bölgede yüksek hızla seyir etmeleri de yine bölge halkını tedirgin eden konulardan biridir. Henüz ölümlü bir kaza yaşanmamış olması, birilerinin ciddi şekilde yaralanmayacağı ya da can/mal güvenliğinin tehdit edilmediği anlamına gelmemektedir.
Gürültü kirliliği konusunda bütün uyarılarımıza rağmen yeteri kadar ciddiyetle yaklaşılmadığını düşünüyoruz. Yüksek sesle müzik yayını yapan işletmeler, mevzuatı keyfen esnetmekte bir sakınca görmedikleri gibi, ezan saatlerinde ses yayınına ara vermeye bile tenezzül etmemektedir. Bu Erikli için bile bir ilktir. Erikli halkının büyük çoğunluğu orta yaşını aşmış insanlardan oluşmaktadır. Özellikle şehir dışından gelen turistler eğlenecek diye yerel halka böylesi bir zulmün hak görülmesi düşündürücüdür. Yurtdışından turist ağırladığımız günlerden bugünlere gelmiş olmamız, turizme bakış açımızdaki hatayı göstermektedir. Nitelikli turizmin teşvik edilmesi için özellikle gürültü kirliliği konusunun aciliyetle ve titizlikle çözülmesi gerekmektedir.
Eğlence mekanları kapandıktan sonra insanların bir yerde/bölgede toplanarak aylaklanmasına müsaade edilmemelidir. Modern dünyada çeşitli uygulamalar ile bu konu titizlikle takip edilmektedir. Alkolün de etkisi ile taşkınlık yapan bu kişilere yeterince ya da titizlikle müdahale edilmediğini düşünüyoruz. Konu hakkında jandarmaya yapılan şikayetler zabıtaya, zabıta ekiplerine yapılan şikayetler jandarmaya yönlendirilmektedir. Şikayetlerle ilgili yetki karmaşası giderilmeli ve halk bu konuda bilgilendirilmelidir. Gerekirse ve uygun görülürse “Sivrisinek alarmı” olarak adlandırılan cihazların kullanımı konusunda yerel halk bilgilendirilmeli ve hatta cesaretlendirilmelidir. Bu cihazlar dünyada da kullanılmakta ve aylaklanmak üzere bir yeri işgal eden şahısları bölgeden uzaklaştırma konusunda başarılı sonuçlar vermektedir. Ekiplerinize ve kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak adına gerekirse “Komşu Devriyesi” konusunu da belediyeniz ile görüşebilir ve gerekli katkıyı sunabiliriz.
Pek çok medeni ülkede uygulanan giyim kuralları konusunu gündeminize almanızı rica ediyoruz. Sahil dışında insanların üstsüz ya da altsız şekilde dolaşmaları, çirkin olmanın yanında sağlık açısından da uygun değildir. Bu konuda ülkemizde de pek çok turistik tesiste katı kurallar uygulanmaktadır. Gıda servisi yapılan hiçbir alana üzerinizde en azından bir tişört olmadan giremezsiniz—ki girmemelisiniz. İtalya gibi örneklerde alınan meclis kararı ile bu konuda cezai yaptırım da uygulanmaktadır.
İki seneyi aşkın süredir yürüttüğümüz faaliyetlerimiz ve eylemlerimiz ile bölge sakinlerinin sesi ve sorunlarının çözümü için çaba gösteren tek kamu kuruluşu olduk. Çalışmalarımızı daha etkili şekilde yürütmek için talep ettiğimiz yer tahsisi konusu, çeşitli gerekçeler gösterilerek bugüne kadar ertelendi. Sayın başkanımızın da uygun görmesi halinde, önünde Atatürk büstümüzü gururla sergileyebileceğimiz bir alana talip olduğumuzu belirtmek isteriz.”