EMEP’ten çocuklar için çağrı EMEP’ten çocuklar için çağrı

Cumhuriyet Halk Partisi Keşan İlçe Başkanlığı, 2024-25 Eğitim-Öğretim Yılının başlaması ile ilgili olarak İlçe Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte boşaltılan okulların önünde açıklamada bulundu. İlçe Başkanlığı’nın açıklaması, “Bugün okullarımızda 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Ne yazık ki ne okullarımız ne de AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği koşullar öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin, idarecilerimizin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değildir.” dedi.
Keşan’daki okulların durumu ile ilgili de eleştirilerinde şu ifadeleri kullandı: “Keşan’da 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 3 okul binasında 4 okulun ikili eğitime devam edeceği görünmektedir. Ancak yaz tatili sürecinde gerekli adımların atılmadığı ve bürokratik süreçlerin yavaş ilerlediği anlaşılıyor.”
32A63600 9Ba4 44Af Af01 577Ab2D1C5E8İlçe Başkanlığı açıklamasında  konuyla ilgili eleştirilerine şöyle başladı: “2024-2025 eğitim-öğretim yılına başlarken, okullarımız ve eğitim sistemimiz öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değildir. AKP iktidarı, 22 yıldır eğitimi siyasallaştırarak, kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda bir araç haline getirmiştir. Bu süreçte eğitimdeki sorunlar çözülmemiş, aksine daha da artmıştır. 22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişmiş, her gelen bakan bir önceki sistemi eleştirip kendi reformlarını aceleci bir şekilde uygulamıştır. Bu değişiklikler eğitim sistemine katkı sağlamadığı gibi, çocuklarımızın geleceği de bu uygulamalarla adeta bir deneme tahtasına dönüşmüştür. Örneğin, bu yıl 1., 5. ve 9. sınıf öğrencileri Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı verilen bir programla eğitimlerine başlıyor, ancak bu program bilimsel dayanaklardan yoksundur ve katılımcı, şeffaf bir süreçle hazırlanmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu modele karşı Danıştay’a dava açtık ve bu programın durdurulması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
ÖĞRETMENLERİMİZİN HAKLARI VE EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ SORUNLAR
Öğretmenlerin bir yandan eğitimdeki bu bozulma ile mücadele ederken, aynı zamanda kendi haklarına yönelik saldırılarla da karşı karşıya kaldığını hatırlatan, açıklama şöyle devam etti. “Geçtiğimiz dönemde meclise sunulan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, öğretmenlerin haklarını düzenlemekten ziyade onları elemeye yönelik bir girişimdir. Teklif, atama bekleyen öğretmenlerin sorunlarına çözüm getirmediği gibi, öğretmenlerin haklarını net bir şekilde tanımlamamaktadır. Ücretli öğretmenlik adı verilen sistem, öğretmen açığını geçici bir yöntemle kapatmaya çalışırken, öğretmenlerin emeğinin sömürülmesine neden olmaktadır.MEB’in verilerine göre, bu yıl okullarda 48.700 öğretmen açığı bulunmaktadır, ancak valiliklerden gelen bilgilere göre bu sayı 91 bine kadar çıkmaktadır. 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için yapılan 20 bin atamanın, mevcut öğretmen açığını kapatmaya yetmeyeceği açıktır. Buna ek olarak, okullara temizlik ve güvenlik personeli atanması konusunda da ciddi eksiklikler yaşanmaktadır. Özellikle, okullarda hijyen ve güvenlik konusunda yeterli personelin bulunmaması, okul-aile birliklerine ve velilere ek yükler getirmektedir. Devlet okullarında 613.785 derslik bulunmasına rağmen, bu dersliklerin hijyen ve güvenliği için gerekli olan personel sayısı karşılanmamaktadır.”
MEB BÜTÇESİ VE EĞİTİME AYRILAN KAYNAKLARIN YETERSİZLİĞİ
MEB’in bütçesinin yıllar içerisinde giderek daralmış ve eğitime yapılan yatırımların azaldığını kaydeden İlçe Başkanlığı açıklamasında ,“2016 yılında MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içerisindeki payı %13,38 iken, 2024 yılında bu oran %9,84’e gerilemiştir. Aynı şekilde, MEB bütçesinin GSYH’ye oranı da 2023 yılında %2,65 seviyesine düşmüştür. MEB bütçesinin %81’i personel giderlerine ayrılmakta, eğitim yatırımlarına ise oldukça sınırlı kaynak ayrılmaktadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında eğitim yatırımlarına ayrılan pay %17,18 iken, bu oran 2024 yılı itibariyle %9,15’e düşmüştür.Öğretmenler, aldıkları maaşlarla yoksulluk sınırının altında yaşamaktadırlar. 2002 yılında yeni göreve başlayan bir öğretmen maaşıyla 17 çeyrek altın alabilirken, 2024 yılında bu sayı sadece 9 çeyrek altına düşmüştür. Ayrıca öğretmenlerin eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği de maaşlarının çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Öğretmenlerin bu kadar zor koşullarda çalıştığı bir ortamda, nitelikli bir eğitim sistemine ulaşmak mümkün değildir.Devlet okullarındaki en temel sorunlardan biri, öğrencilere ücretsiz yemek ve su sağlanamamasıdır. 15 milyonun üzerinde öğrencinin eğitim gördüğü devlet okullarında, sadece 284.034 öğrenci yatılı ve pansiyonlu okullarda öğle yemeğine erişebilmektedir. Diğer öğrenciler ise okullarda ne temiz suya ne de yemek hizmetine erişebilmektedir. Bu durum, öğrenciler arasında büyük bir eşitsizliğe yol açmaktadır. Ülke genelinde tüm öğrenciler için en az bir öğün yemek sağlanması, eğitime erişim ve eşitlik açısından büyük önem taşımaktadır.”
KAMUSAL EĞİTİMİN GERİLEMESİ
Açıklamada, “AKP iktidarında devlet okulları nitelik kaybına uğrarken, özel okulların sayısı ve öğrenci sayısı hızla artmıştır. 2002 yılında 4.664 olan özel okul sayısı, 2023 yılında 14.281’e, öğrenci sayısı ise 1.670.729’a yükselmiştir. Veliler, çocuklarının nitelikli eğitim alabilmesi için özel okullara yönelmek zorunda kalmış, ancak özel okulların yüksek ücretleri veliler üzerinde büyük bir mali yük yaratmıştır. Devlet okullarındaki nitelik kaybı, eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirmiştir.Öte yandan, AKP iktidarında İmam Hatip okullarının sayısı da büyük bir hızla artmıştır. 2002 yılında 450 olan İmam Hatip lisesi sayısı, 2023 yılında 1.714’e yükselmiştir. Ortaokul kademesi olmayan İmam Hatip okulları, 2012-2013 eğitim öğretim yılında yeniden açılmış ve 3.432 İmam Hatip ortaokuluna 695.499 öğrenci kayıt yaptırmıştır. Bu artış, eğitimin dinselleştirilmesi yönünde atılan adımların bir göstergesidir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı ile MEB arasında imzalanan çok sayıda protokolle, eğitim sistemine din görevlileri dahil edilmiştir" ifadelerini kullandı.
EĞİTİMDE TAŞIMALI SİSTEM VE KÖY OKULLARININ KAPATILMASI
İlçe Başkanlığı açıklamasında, eğitimde taşımalı sistem ve köy okullarının kapatılması ile ilgili de şu eleştirilere yer verdi: “Taşımalı eğitim sistemi, milyonlarca öğrencinin her gün saatlerini yollarda geçirmesine neden olmaktadır. 2002 yılında köylerde 32.401 okul bulunurken, 2023 yılına gelindiğinde bu sayı 13.969’a gerilemiştir. Köy okullarının kapatılması, öğrencilerin uzun mesafeler kat ederek eğitim almasını zorunlu hale getirmiştir. Son yapılan düzenlemeyle birlikte, 30 km üzerindeki mesafelerde taşımalı eğitimin sonlandırılması planlanmış, bu durum öğrencilere ek zorluklar getirmiştir.”
DEPREM BÖLGESİNDEKİ OKULLAR VE EĞİTİMDE YETERSİZLİKLER
İlçe Başkanlığı açıklamasında ,“Deprem bölgesinde yıkılan okulların yerine yenileri hâlâ yapılamamıştır ve birçok öğrenci eksik ders saatleriyle eğitim görmek zorunda kalmaktadır. Ayrıca, depremzede öğretmenlerin mağduriyetleri de çözülememiştir. AKP iktidarı, eğitimde fiziki koşulları iyileştirmekten uzak bir politika izlemektedir.”denildi.
KEŞAN’DA EĞİTİMİN DURUMU
Keşan’daki okulların durumu ile ilgili eleştirilerde şu ifadeleri kullandı: “Okullarda güvenlik görevlisi, yeteri derecede temizlik personeli, öğrencilerin ücretsiz temiz su içme ve ücretsiz ve sağlıklı öğle yemeği yeme imkânı, kalabalık olmayan sınıf, diğer okulların imam hatipler kadar ödeneği, laik bilimsel çağdaş kamusal ulusal karma eğitim yok. Servis ihaleleri yapılmadı.”
A-KEŞAN'DA OKULLARIN FİZİKSEL SORUNLARI VE İKİLİ EĞİTİM SİSTEMİ
2022 yılında çürük raporu verilen İnönü İlkokulu yıkılmış, ancak yenisinin yapımı için henüz somut bir adım atılmamıştır. İnönü İlkokulu öğrencileri, Atatürk Ortaokulu'na taşınmış ve o zamandan beri bu okulda ikili eğitim yapılmaktadır. Benzer şekilde, deprem dayanıklılığı olmayan Anafartalar İlkokulu da Raşit Efendi İlkokulu'na taşınmış ve burada da ikili eğitim devam etmektedir. Yaklaşık iki yıl önce boşaltılan Anafartalar İlkokulu binası ise hâlâ yıkılmamış ve yenilenme süreci başlamamıştır. 
Okulların açılmasına kısa bir süre kala Cumhuriyet Ortaokulu’nun boşaltılacağı ve öğrencilerinin Yusuf Çapraz Anadolu Lisesi’yle aynı binayı paylaşacağı duyulmuş, ancak resmi bir açıklama yapılmamıştır. 
- İkili eğitim tam gün yapılmıştır.
- Lise ve ortaokul öğrencileri aynı alanları mı paylaşacak?
- Sınıf yetersizliği nedeniyle sınıflar birleştirilecek mi?
- Norm fazlası öğretmen durumu ortaya çıkacak mı?
- Okulun trafiği yoğun bir bölgede olması nedeniyle güvenlik önlemleri alınacak mı?
Keşan’da 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 3 okul binasında 4 okulun ikili eğitime devam edeceği görünmektedir. Ancak yaz tatili sürecinde gerekli adımların atılmadığı ve bürokratik süreçlerin yavaş ilerlediği anlaşılıyor. Eğitimin niteliğini artırmak için okulların fiziksel donanımı büyük önem taşımaktadır, ancak mevcut koşulların bu ihtiyacı karşılayamadığı görülüyor.
B- TALEPLER VE ELEŞTİRİLER
- Boşaltılan okulların inşasına acilen başlanmalı
- Fen Lisesi’nin merkezde yer almasının olumlu ancak, önceliğin ikili eğitim yapan okullara verilmelidir
- 6-7 yaşındaki çocukların ikili öğretim nedeniyle erken saatlerde derse başlamasının ve geç saatlerde bitirmesinin öğrenciler için büyük bir yük oluşturmaktadır.
SONUÇ
CHP Keşan İlçe Başkanlığı, eleştirilerini şu ifadelerle sonlandırdı: “22 yıllık AKP iktidarı döneminde, eğitim sistemi Cumhuriyetin temel ilkelerinden uzaklaştırılmış ve bilimsel, laik eğitim anlayışı zedelenmiştir. Eğitimde liyakatsiz kadrolaşma, ideolojik baskılar ve yetersiz yatırımlar nedeniyle, ülkemizin eğitim kalitesi giderek düşmüştür. PISA 2022 sonuçları, Türkiye’nin OECD ülkelerinin ortalamasının altında kaldığını göstermektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, laik, bilimsel, kamusal ve erişilebilir bir eğitim için mücadelemize devam edeceğiz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin üstün yararını gözeten, nitelikli bir eğitim sistemi inşa etmek için kararlıyız.”

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR