ENEZ MEKTUBU
Ulaş DEMİRAY / [email protected].
Çoğumuzun, DEĞİŞİM dendiğinde en baştakini değiştirmekten başka bir önerimiz, bir bildiğimiz yok.. CHP de de değişim isteyenlerin istedikleri, zihniyetin, tüzüğün, ideolojinin değişmesi falan değil, bulanık suda balık avlamak.. “Hani ortalık karışıverse de bir balık da biz yakalasak, yaklaşan yerel seçimlerde bir koltuk da biz kapsak” diye yola çıkanların DEĞİŞİM’den anladıkları bu. “KILIÇDAROĞLU gitsin, Muharrem gelsin, bizi de görsün”
***
Muharrem İNCE, şimdilerde ne yazık ki yıllar sonra 2’nci BAYKAL VAK’ASI olarak öne çıkmış, Kurultay şarkıları söylüyor. BAYKAL, Erdal İNÖNÜ’nün karşısına 3 kez çıkıp 3 kez yenilmişti.. 2 kez yenilen Muharrem Bey de BAYKAL gibi 3’üncü golü yiyip “hat-trick”yapmaya hazırlanıyor.. Kurultay olsa seçimi kazanır mı? Belki de kazanır. Ama sonuç ne olursa olsun Muharrem İNCE kendini bitirecek bir sürece girmiştir.Sabretmesini, beklemesini bilememiş ve eldeki son şansını heder etmiştir..Kendi ayağına kurşun sıkmıştır..Hele kurultayda seçimi kazanamazsa artık bir daha, hiçbir yere aday olma şansı da yoktur..Siyaset nereye gideceğini, nerede duracağını, kiminle olup kiminle olmayacağını bilemeyenleri öğütür..
***
Eğer bir partili “Ben örgütten geliyorum. Ben örgütte yetiştim” diye bir mesaj veriyorsa bunun anlamı “ Bende ne ayak oyunları var, ben tüzüğü bilmem ama parti içinde çevrilecek dolapları iyi bilirim” demektir. Ne yazık ki biraz alkış görenler, biraz yukarı doğru çıkanlar bu “Örgütten gelen”lerinverdikleri gazla kendilerinde bir keramet olduğuna inandırılırlar. Sonunda Emine Ülker Tarhan gibi, Osman Pamukoğlu gibi, TANTAN gibi “hüsran olayları” yaşanır. Mesela Muharrem İNCE de; hiç kimsenin umut etmediği bir performans göstererek büyük alkış almıştır. Ama bu alkış sadece CHP tabanın alkışı olarak kalmıştır. Hatta bu alkış bir büyük başarıyı alkışlamaktan ziyade “Muharrem İNCE’den beklenmeyeni” alkışlamaktan ibarettir.Sn.İNCE bu alkışları abartarak ve “Örgütten gelenler”in gazı ile yanlış bir sürece girmiştir.
***
Bu süreçte KURULTAY ve kadro değişimi isteyenler önce kendilerine bakmalı.. Örneğin son Kurultay’ın Delegeleri… KILIÇDAROĞLU’nu daha 6-7 ay önce siz seçmediniz mi? KILIÇDAROĞLU’nun bu 6-7 ayda hangi hatalarını gördünüz de değişmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Bu kısa sürede fikrinizi değiştirip o Kurultay’da oy vermediğiniz İNCE’ye şimdi hangi pişkinlikle oy vereceksiniz.? Utanmayacak mısınız? Niye? Tek yanlış yapan KILIÇDAROĞLU mu? Değişim dendiğinde asıl değişimin sizden başlaması gerektiğinin farkında değil misiniz?
***
Evet..DEĞİŞİM isteniyorsa Yerel seçimlerin ardından bir kurultay yapılacağı şimdiden açıklanmalıdır.. Bu kurultayda son tüzük kurultay’ında daha da antidemokratik hale getirilen tüzük de, kadrolar da değişmelidir.. Ama o Kurultay öncelikle gerçek bir KİMLİK ARAYIŞI için bir fırsat olmalıdır. Parti biraz Atatürkçü, biraz ulusalcı, biraz muhafazakar, biraz sosyal demokrat, çok az sosyalist ve liberal kargaşasından arındırılmalıdır.. Liderinin KASIMPAŞA JARGONU’NU taklit etmesine, popülizm yapmasına yani taklitçi olmasına gerek yoktur.. SOSYAL DEMOKRAT KİMLİK CHP’nin olması gerekenidir ve bu kimliğin siyasi yelpazede yeri hala bomboştur..DEĞİŞİM isteniyorsa değiştirilmesi gereken, tüzüktür, programdır, örgütsel yapıdır. Günah keçisi ya da KURTARICI aramak kolaycılıktır, popülizmdir, fırsatçılıktır.. Yani utanmazlıktır..