Çok yazıktır ki, 6 Haziran 2014 Cuma günü, Enez Kavşağı’nda kazılan kanala bir kamyonet uçtu, 17 yaşındaki gencecik bir fidan hayatını kaybeder ve aile ocağına ateş düşerken, 2 genç de yaralandı... Kaza anından hemen sonrası oradaydım ve bizzat gözlemledim... Herkes işin ‘o saatte ne arıyordu 3 genç o yolda’ peşinde... Evet, belki orası da irdelenmeli ve aileler çocuklarına sahip çıkmalı ama ortada bir ‘can kaybı’ var... Yaşanan kazayı gören bir işçi, kaza anında kamyonetin bir aracı solladığını ve sonra da toparlayamayıp kanala uçtuğunu belirtti... Aslında kavşak çalışması başlangıç noktasından itibaren araç sollanmasına meydan verecek bir mesafe bırakılmamalıydı, aynen şimdi olduğu gibi!.. Yine yolun kazılan bölümü (kanal tarafı) toprak veya farklı şekilde yükseltilmeli ve araçların bu kanala düşmeleri, kaymaları engellenmeli ve orada bir tehlike olduğu çeşitli levha ve benzeri işaretlemelerle gösterilmeliydi, aynen şimdi olduğu gibi!
Ancak yapılmadı... İlla ki bunun yapılması için felaket beklendi... Şu anda yapılan yeterli midir? Kısmen evet ama önümüzdeki Cuma günü okulların tatile gireceği ve yaz sezonunun açılacağı düşünülürse; hayır... Kavşağa geçici de olsa mutlaka trafik ışığı konulmalı ve araçlar kafasına göre birbirini bekleyerek(!) değil, trafik kuralına uygun, ışıklandırmaya uyarak geçiş yapmalı... Keşan-Gelibolu ve Gelibolu-Keşan yönünden 100 tane araç geçiyorsa ve bu araç geçişinin ardı arkası kesilmiyorsa, Enez-Keşan yönünde seyreden sürücüler ne yapacak? Saatlerce bekleyecek mi yoksa ‘ya Allah ya kurtar!’ deyip, kendini kavşağa mı atacak? Biliyorum, yine dikkate alınmayacak... Dikkate alınacak da, tam Kavşak ortasında can pazarı yaşandıktan sonra herkes uyanacak!
Bu arada, Kavşağın tam ortasına prefabrik şantiye kurulmuş... İşçiler çok şükür kazaları anında görebilecek... Ama görmeleri bir şey değiştirmiyor çünkü görseler dahi yapacakları 112 ve 155’i arayıp, bilgi vermekten ibaret olacak... Hiç olmazsa yaz sezonunda 112 Acil Servis’i ve polis ekiplerini bu prefabrik binada ağırlayalım, yaralılara ve olaylara anında müdahale sağlayalım!.. Çünkü kavşak ortasına kurulan şantiye binası yarasa yarasa ancak bu işe yarar!
Bir de kaza günü görevlilere, güvenlik tedbirlerinin yeterli düzeyde alınmadığı yönünde serzenişte bulunmuştum... Avrupa’daki yol çalışmalarında alınan önlemlerden söz etmiş, burada neden bu şekilde yapılmadığını sormuştum... Bir görevli bana çok üzgünüm ki şunu ifade etti: “Daha önce belirttiğiniz şekilde yaptık ama gece gelip demirleri çaldılar... Biz yaptık, onlar çaldı ve baş edilebilecek gibi değil...” Bunu niye yazdım biliyor musunuz? Keşan’da hükümet desteği ve devlet eliyle yapılan ne varsa çalınıp, çırpılıyor... TOKİ yoksul konutlarını bir düşünün... Hırsızlık olaylarından konutlar tamamlanamıyor... Kavşak çalışması, hırsızlık olayı nedeniyle güvenlik önlemi bile sağlıklı alınamıyor... Bu hırsızları devlet malı çekiyor mu acaba?! Saygılarımla...