Biz diyetisyenlerin genelde yeni tanıştığımız danışanlarımızdan en sık duyduğu cümle; ekmeği kestim..
Ülkemizde kurulan sofralar için ekmek olmazsa olmazlardan biri. Fakat iş diyet yapmaya gelince kişilerin ilk yaptığı şey ekmeği tamamen kesmek oluyor. Peki bu ne kadar doğru? Ya da zayıflama üzerinde gerçekten bu kadar etkili mi?
Vücudumuzun sağlıklı ve dengeli çalışabilmesi için makro ve mikro dediğimiz besin öğelerine gereksinimi vardır.
Vücutta ihtiyacı diğer besin gruplarına göre daha az olan vitamin ve mineralleri mikro besin öğesi olarak sınıflandırırken karbonhidrat, protein ve yağ grupları gibi vücutta ihtiyacın daha fazla olduğu besin gruplarını makro besin öğeleri olarak adlandırırız.
Karbonhidratlar bizim temel enerji kaynağımız olmasının yanında beynin mazot olarak kullanabileceği tek besin grubudur. Yani beyin fonksiyonlarının çalışması için elzemdir. Bu yüzden bizim için ekstra önem kazanır.
Diyetlerde ekmek kullanmamak ise ihtiyacımız olan karbonhidratı pilav, makarna gibi alternatiflerden sağlamamıza sebep olur. Bu yiyeceklere pişirilme esnasında ekstra yağ ilave ediliyor olması, tüketiminde porsiyon kontrolünün zorlaşması pilav -makarna gibi karbonhidrat kaynaklarını ekmeğe göre daha riskli yapar.Bu nedenle bizler karbonhidrat kaynağı olarak iştah yönetimine , porsiyon kontrolüne güvenemediğimiz bireylerde pilav veya makarna yerine esmer ekmek çeşitleri ile günlük beslenmedeki karbonhidratı dengelemeye çalışırız.
Burada önemli olan tüketmemiz gereken ekmeğin çeşididir. Halk arasında beyaz un denilen, buğdayın karbonhidrattan zengin kısmıyla hazırlanan ‘beyaz’ ekmekler; protein, lif ve mineral bakımından fakir bir besindir. Sağladığı tokluk anlık olarak gelişir, gün içerisinde kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olmaz.
Bu sebepledir ki diyabet tanısı olan, insülin kullanan ya da zayıflamak için başvuran birine eğer farklı bir sağlık sorunu yoksa ilk olarak beyaz ekmeği bıraktırırız.
İşlenmemiş bir tahıl tanesinde kabuk, endosperm ve rüşeym dediğimiz üç kısım bulunur. Biz de diyetlerde mümkün olduğunca bu 3 kısmı da bulunduran tahıllardan hazırlanan; çavdar, tam buğday, tam tahıllı olarak adlandırabileceğimiz ekmekleri öneririz.
Tabi karşımızdaki kişinin böbrek fonksiyonlarında herhangi bir bozukluk, demir eksikliği anemisi, çölyak hastalığı , gluten hassasiyeti veya akut ishali yoksa! Bu durumlarda ekmeğin tipini mevcut hastalığın çeşidi belirleyecektir.
Çünkü beslenme tıpkı parmak izi gibi, kişiye özeldir!
Haftaya yepyeni konularda görüşmek üzere!
B. İlayda Fidan
Gizem Keşli Beslenme ve Danışmanlık Merkezi
Keşan Şube Diyetisyeni