Çakır: “Sesimizi duyurmak için toplandık”
Şen: “Hükümet çiftçinin sesini duymalıdır”
Gaytancıoğlu: “Traktörlerin tarlada olması gerek”
Karagöz: “Bıçak kemiğe dayandı”
Yazgan: “Hükümet çiftçimize sırtını dönmüş”
Ün: “Nerden nereye geldik”

 

Çamlıca’ya bir kasis daha isteniyor Çamlıca’ya bir kasis daha isteniyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanlığı, çeşitli STK (Sivil Toplum Kuruluşu) ve siyasi partilerin destek verdiği ‘Büyük Çiftçi Yürüyüşü dün gerçekleştirildi.
Yürüyüş programına göre dün saat 12.00’de Yeni Mahalle KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) önünde toplanılacak, Hastane Caddesinden Cumhuriyet Meydanına doğru traktörlerle gidilecekti. 
Ancak mitinge 1 saat kala Edirne Valiliği’nin traktörlerin trafiği aksatacak olması nedeniyle traktörlerin Cumhuriyet Meydanı’na gelmesi yasaklandı.
Bu arada Keşan Kent Müzesi önünden toplananlar traktörlerin olduğu noktaya yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşe, CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, CHP Edirne Milletvekilleri Ediz Ün ve Ahmet Baran Yazgan, SOL Parti Keşan İlçe Başkanı Ali Erol Durmaz, , Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, çevre ziraat odası başkanları, İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, çiftçiler katıldı.
Yaklaşık 100 çiftçi traktörleri ile eyleme destek verdi.
Kortej Belkoop alanındaki traktörlerin olduğu alana gelmesi ile burada konuşmalar gerçekleşti.
İlk olarak konuşan CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır şunları söyledi. “Selam olsun üretenlere, selam olsun bir parça toprağa can verenlere, selam olsun karda kışta yağmurda, çamurda sıcağın altında üretmekten vazgeçmeyenlere, selam olsun bu topraklar için can alanlara can verenlere, selam olsun bu güzel ülkeyi kurtaran, cumhuriyetimizi kuran, köylü milletin efendisidir diye haykıran Mustafa Kemal Atatürk’e bin kez selam olsun.”
SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN TOPLANDIK 
Çakır, bugün burada seslerini  haykırmak için toplandıklarını belirterek, “Bugün burada partisi, siyasi görüşü, ideolojisi, ne olursa olsun yalnızca Türk çiftçisinin derdini haykırmak için bir araya geldik. Bugün burada bölge çiftçisinin temsilcileri var. Siyasilerimiz var, belediye başkanlarımız var. Çiftçimiz zor durumda, çiftçimiz hakkını alamıyor. Yıllardır her sene, emek veriyor çabalıyor. Ama yine hakkını alamıyor. Pazartesi günü okullar başlayacak çocuklar babasının eline bakıyor, çocuklar okula gidecek nasıl malzemelerini alacak anne babalar. Çocuklar üniversiteye gidecekler kalacak yurtları yok.” Dedi. 
Çiftçinin tek umudunun mahsulde olduğuna vurgu yapan konuşmasını şöyle tamamladı “Buğdayda hayal kırıklığı yaşadı, ardından ayçiçeğinde hayal kırıklığına uğradı. Ama kendisine sahip çıkan arkasında duran kimseyi bulamadı. 2-3 yıldır kuraklık yaşıyoruz ama onun karşılığında çiftçimiz bir destek alamıyor. Bakın kendi çiftçisine vermedikleri parayı Rus çiftçisine Ukrayna çiftçisine verecekler. Biz çok şey istemiyoruz, onlara ne veriyorsanız Türk çiftçisine de aynı şeyi verin. Hani diyorlar ya bek sorunu beka sorunu diye, asıl beka sorunu Türk tarımıdır. Türk çiftçisine hakkını vermezseniz asıl beka sorunu budur. Topraklarımızın her tarafın bereket fışkırıyor ama dünyada Türk çiftçisi kadar hakkını alamayan kimse yok. Artık yeter diyoruz, söz sırası çiftçinindir. Bunların sorumlusu 3 Kasım 2002’den beri bu ülkeyi yönettiğini iddia edenlerdir.”
Çakır’dan sonra söz alan Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen konuştu.
Şen konuşmasında şunları söyledi. “Arkadaşlar yıllardan beri söylediğimiz gibi çiftçinin sesini duymak zorundalar. Bunun ateşi sürekli bir şekilde devam ediyor. Bugün ne kadar izin vermeseler de çiftçilerimizi çok istekli görüyorum. Geçen Pazar günü Genel Başkanımız Edirne’ye geldiğinde bunları hep dile getirdi. Çiftçiler sağ olsun, bizleri yalnız bırakmadılar. Genelde yaşlı çiftçilerimiz var aramızda. Ama biz mücadele etmeye devam ediyoruz. Arkamızdaki güç sizler olduğunuz sürece, bu iş aynı şekilde devam edecektir. İlginize teşekkür ediyorum, sağolun.”
Şen’den sonra konuşan geçmiş dönem CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, şunlara değindi.
TRAKTÖRLER TARLADA OLMASI GEREK
“Herkese merhaba. Çok fazla bişey söylemeye gerek yok. Şu anda bu traktörlerin tarlada olması gerekiyor. Normalde biz ayçiçeği hasadı yapıyoruz. Birkaç seneden beri hem ciddi bir kuraklık var. Hem de üretici alın terinin karşılığını alamıyor. Neden Türkiye’nin her yerinde çiftçimiz kendiliğinde sokaklara çıkıyor. Çünkü haklı bir mücadelesi var. Bakın burada bir sürü pankart var burada. Bu pankartları okursanız en önemlisi arkada “Traktörler İcrada” Pankartıdır. Çiftçi çok zor durumda, iki tane savaşan ülkeden Rusya ve Ukrayna’dan ithalat yapıyoruz.” 
SAVAŞ YAPAN ÜLKELERDE ENFLASYON %5’İN ALTINDA
Gaytancıoğlu, savaş yapan ülkelerde enflasyon oranlarının düşük olduğunu belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü. “Rusya ve Ukrayna’da Enflasyon oranları 5’in altında biz de % 70 resmi enflasyon var. Gerçek orana bakarsak oran % 100’lerde, oradan biz ayçiçeği ithal ediyoruz, mısır ithal ediyoruz, buğday ithal ediyoruz. Bunlara 1 ton ayçiçeğine 25 Bin TL fiyat veriyorlarsa biz de bunu istiyoruz. “
RUSYA VE UKRAYNA ÇİFTÇİSİNE VERDİĞİNİZİ TÜRK ÇİFTÇİSİNE VERİN
Gaytancıoğlu açıklamasını şöyle sonlandırdı “Çok mu bişey istiyoruz, ekstra da kuraklık var dedik. Kuraklı desteği verin dedik, dekar bazında destek verin dedik. Çünkü çiftçimiz tarlaya gitmiş, gübre atmış, ilaç kullanmış, dekara aşağı yukarıya 3.500 TL masraf yapmış. En azından bunun yarısı çiftçiye nakit olarak verin ki seneye bu çiftçi yine size üretim yapsın. Bu çiftçi ki Atatürk’ün efendi dediği, üreten köylü milletin efendisidir dediği çiftçi, ama artık çiftçi efendiliği ne yapıyor, efendi olarak köyünden çıkıyor ve efendi olarak eylem yapıyor. Bu eylemlere devam etmemiz gerekli, ama sesimizin de duyulması gerekli. Bu eyleme destek veren herkese teşekkür ediyorum”
KARAGÖZ, “BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”
SOL Parti Keşan İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Karagöz de yaptığı konuşmada şunları söyledi
“Herkese merhaba, bıçak kemikte, artık bugün gerçek anlamda ortaya çıktı. Korku da bulaşıcıdır, cesarette bulaşıcıdır. Şu andan itibaren köylümüz korkuyu yendi ve cesaret bulaşmış vaziyette. Bundan sonrası bugüne kadar, bizim etimizi, iliğimizi sömürenler düşünsün. Bu kadar net. Satılmış olan şeker fabrikalarımızı, satılmış olan tekel fabrikalarımızı, satılmış olan kağıt fabrikalarımızı, tüm KİT’ler geri alınıp yeniden halkın hizmetine sunulmalıdır. Bunun gayrısı yalandır, geri kalanı ne söylenirse söylensin. Hep birlikte bugünleri gördük, bundan sonra da daha güçlü olacağız.”
HÜKÜMET ÇİFTÇİMİZE SIRTINI DÖNMÜŞ
CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan ise yaptığı konuşmada hükümetin çiftçiye sırtını döndüğünü belirterek şunları söyledi. “Aslında herkes konudan bilgili, ama herkes sırtını dönmüş çiftçimizi görmemek için elinden geliyorsa yapıyor hükümet yetkilileri. Herkez biliyor suçlunun ayan beyan olduğunu ama gözler kapalı, diller tutulmuş. Burada herkesin önünde biz ne istiyoruz, ne dedik bize Rus çiftçisi kadar Ukrayna çiftçisi kadar değer ver diyoruz. Çiftçi ticaret erbabı değildir. Çiftçi, üreticidir, çiftçi, anadır, babadır, dededir. Çiftçi ailemizdir, çiftçi ailemize sahip çık diyoruz. Artık tarım yasasının 21.maddesini uygula. Gayri safi milli hasılanın % 1’ini yasa gereği çiftçiye vermeye başla artık diyoruz.”
NERDEN NEREYE GELDİK
CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, Türkiye’nin tarım anlamında nerden nereye geldiğine vurgu yaparak şunları söyledi. “85 milyon yurttaşımızın, 60 milyon ülkemize gelen yabancı turistin, hatta 15 milyon düzensiz göçmeni beslemek için, yağmur çamur demeden, kış, fırtına demeden, 40 derece sıcak demeden eli nasırlı ama eli öpülesi sevgili çiftçiler, sevgili üreticiler, sevgili köylüler hepiniz hoş geldiniz. Bıçak kemiğe dayanmış durumda, nereden nereye geldik. Köylü milletin efendisidir diyen cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten buralara geldik. Toprak işleyenin, su kullananın diyen Bülent Ecevit’ten, al ananı git diyen, ne halin varsa gör diyen bir noktaya geldik. Ülkeyi ithalat cennetine çevirdiniz. Sadece 22 yılda 160 milyar dolar, 34 ile çarptığınızda 5 Trilyon 550 milyar TL ithalat yapılmış. Nereden nereye geldik, kendi kendine yeten 7 ülkeden bir tanesi iken ithalat cenneti olan bir ülkeye geldik. Ayçiçeğinde kendi kendine yeter durumda iken, şimdi sadece % 45’ini üretebiliyoruz. Rusya’ya Ukrayna’ya bağlı olmuş durumdayız. Ama böyle giderse, hükümet sesimizi duymazsa yetkililer sesimizi duymazsa bu rakamlar daha da aşağıya inecek. Çiftçi ayçiçeği üretiminden vazgeçecek. Dolayısıyla buradan yetkililere sesleniyoruz, haykırıyoruz. Çiftçinin sesini duyun artık, çiftçiye kuraklık desteğini verin. Dekar bazında çiftçinin hak ettiği alın terinin karşılığını verin diyoruz.”
Ardından konuşan bir çok çiftçi de yaşadıkları sıkıntı ve sorunları dile getirerek, bu sorunları çözümü için hükümetin seslerini duymalarını istedi.
Burada eylemin sona ermesinin ardından, eyleme katılan bazı traktörler Cumhuriyet Meydanı’na gelerek burada bir süre kortej oluşturdu.
Keşan Polisi de Cumhuriyet Meydanı’na gelen korteji oluşturan traktörleri fotoğrafladı.
Bu arada CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır’da eylemle ilgili olarak bir basın açıklaması yaparak şunları söyledi. “Çiftçi yürüyüşünü büyük bir katılımla gerçekleştirdik. Sabah saatlerinde Keşan Kaymakamlılığına Edirne Valiliği’nden gelen yasak yazısı ile traktörlerimizin toplanma alanı olarak Kent Müzesi önünden Yeni Mahalle’ye doğru yürüdük. Basın açıklamasını orada gerçekleştirdik. Tabi çiftçilerimizin haklı talebi üzerine zor günler geçiriyorlar, onların talebi üzerine traktörlerle şehir merkezinde bir geçiş yapıldı. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı herkesten özür diliyoruz.  Haksızlığa uğrayan kim olursa olsun CHP bunun karşısında dik duran parti olacaktır. Bizim önceki genel başkanımız Hak Hukuk Adalet diyerek kilometrelerce yol yürümüştü. Şimdi ki genel başkanımız Özgür Özel de mitingler yaparak çiftçinin hakkını savunuyor. Biz Rus çiftçisine ve Ukrayna çiftçisine de ne veriyorsanız bizim çiftçimize de aynı imkanı tanıyın diyoruz. Bu eylemimizde bize gerekli tedbirleri alan Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerimize de ve eylemimize katılarak destek veren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR