Erdoğan Demir yazdı

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çıkardığı bir yönetmelik konusunda en önemli söz sahibi olan üretici ve üreticiyi temsil eden Ziraat Odaları Genel Merkezi ve ilçelerimizdeki Ziraat Odası başkanlarından ses çıkmazken, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nın sosyal medyasından yaptığı bir açıklama ise dikkatleri çekti.
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı açıklama şöyle idi; “Tarımsal üretimimizin etkinliğini artıracak ve işlenmeyen arazileri ülke ekonomimize kazandıracak düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. 
Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik” sayesinde tarımsal arazilerimizin bereketine bereket katacağız. Hayırlı olsun.”

Bu paylaşımı siz sevgili okurlarımızın yorumuna bırakırken, üreticileri temsil eden Ziraat Odaları’nın bu konudaki görüşlerini ve düşüncelerini de kamuoyu ile paylaşmasını beklerdik.
Bana göre bu yönetmelik zaten üretime yıl geçtikçe üreticiyi ciddiye almayan ve üreticilerin ürünlerine gerekli taban fiyatını vermeyen hükümetin bir oyunu olduğunu düşünüyorum.
Üretici ürününü ekerken, neredeyse ürünlerine maliyetin altında taban fiyatı verilmemesi zaten çiftçiyi ürün ekmemeye yönlendiriyor. Üreticiler bugünlerde ayçiçeği taban fiyatını merakla beklerken, hayal kırıklığı yaşamamak istiyor.
Üreticilerin bir çoğu bölgemizdeki kuraklık nedeniyle rekolte konusunda büyük sıkıntı yaşayacaklarını belirtirken artık elde ettiği üründen, biçerdöver fiyatlarını dahi çıkaramamaktan bahsederek bu nedenle ürünlerini tarlada bırakacaklarını açıklıyorlar.
Ülkenin tarım politikasının o kadar kötü olmasından dolayı bu ülkede üreten artık üretemez hale gelecektir.
Bugün limonda, kavun karpuzda, fındıkta, çayda, buğdayda ve birçok üründe sorunlar yaşanmaktadır.
Bir süre önce yazdığım devletin açıkladığı taban fiyatını ürünleri alacak tüccar için de uygulansın başlıklı yazım ülkede üreticiler ve üretici birlikler tarafından da dile getirilmediği ve destek bulmadığı için arada kaynayıp gitti.
Bu yazımı bir çok siyasi parti genel başkanına göndermiştim ve bunun üzerine CHP Genel Merkezi’nden bir yetkili arayarak konuyu genel başkan Özgür Özel’e ileteceğini belirtmişti. Ama bu konuda sayın Özgür Özel’den bir açıklama gelmedi.
Ben burada “çökme” konusuna da değinmek istiyorum, hükümet bu yönetmelikle birlikte çifçinin tapulu malı olan tarlasına da ürün ekmemesi nedeniyle bir çökme yaşayacağını düşünüyorum, bu yönetmelik bunun bir alt yapısıdır. Ama üretici birlikleri seslerini yükseltmez ve seslerini yeteri kadar çıkarmazsa bu olaylar hep yaşanacaktır.
Kim bilir belki gün gelecek çiftçiler kendilerine yeteri kadar destek verilmezse o toprakları ekecek gücü kalmayacak.
Üretici birlikleri artık kendi üyeleri ve bu ülkenin en önemli olan ve Atatürk’ün  "Köylü Milletin Efendisidir” dediği üreticiye ve köylünün hakkını her zaman yanında olmalı ve ses getirerek, üretime gerekli desteği sağlamalıdır. 
Yoksa artık Türkiye kendi kendine yetebilecek bir ülke olmaktan çıkacak, buğdayı ve bir çok ürünü de yabancı ülkelerden ithal edecektir.
İthal edilen ürüne ödenen parayı üreticiye destek olarak verse inanın ki çiftçi daha güçlü olacaktır. 
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Örneğin 6 Şubat’ta yaşanan o depremin ardından depremin ardında bir çok deprem ilinde vatandaşlarımızın yıkılan binaların da rezerv alan olarak ilan edilmesi nedeniyle, kayıp veren insanlarımız tapulu malına revatandaşlarımızın yıkılan binaların da rezerv alan olarak ilan edilmesi nedeniyle, kayıp veren insanlarımız tapulu malına rezerv alanı denilerek dokunamakta ve o alana inşaat yapamamaktadır.
Bu nasıl bir uygulamadır. Bu insanların tapulu alanına da bu hareket bir çökmedir.