Ulaş DEMİRAY

Edirne Belediye Başkanı Gürkan “Benim İl Başkanı adayım Pekcanlı” diyerek heyecan yarattı. Sağdan soldan tepkiler gelince “Yahu ben CHP’li bir üye olarak bir adayı destekleyemeyecek miyim?” diyerek olaya açıklık getirdi. Bu, oportinist zihniyet her partiden her belediye Başkanı’nın müzmin hastalığı. Belediye başkanları, mahallenin çöpünü toplamaktan acizken partilerini kendi gelecek hesaplarına göre dizayn etmekten ve böylece GÜÇ GÖSTERİSİ yapmaktan vaz geçmiyorlar ve bundan çok çok mutlu oluyorlar. Üstelik hiç utanmadan bu yaptıklarını savunabiliyorlar.

***

Sonuçta genellikle Belediye Başkanların gösterdikleri adaylar da seçiliyorlar. İyi de CHP’nin İl Başkanı olabiliyorlar mı? Elbette O her zaman mümkün olmuyor. Örneğin tüm yurtta AKP oy kaybediyorken CHP’nin Edirne’de hızla oy kaybetmesine, 2 dönemdir örgütsel anlamda dişe dokunur bir örgütlenme ve eğitim çalışması yapılmamasına, aday belirlemelerinde Faik Öztrak ile uzlaşmak zorunda kalınarak yanlış adaylar belirlenmesine, partinin geçmiş birikimlerinden ve eski yöneticilerinden uzak durulmasına, partinin çok dar kadrolarla tecrit edilmesine, hiçbir ciddi program ve tüzük önerileri için çalışma yapılmamasına rağmen PEKCANLI yine Gürkan’ın adayı olarak sahneye çıkıyor. Keşan gitmiş, İpsala gitmiş ama bu yenilgiler İl Yönetiminin ve GÜRKAN’ın umurunda değil. Enez’de seçimi CHP’nin kaybettiği dönemde bile 2 İl genel meclisi Üyesi çıkarılmışken, İlçede CHP seçimi çok açık farkla kazandığı halde bu defa 1 İl Genel Meclis üyesi çıkartılmış olması Pekcanlı ve Gürkan’ı hiç düşünmeye ve değerlendirmeye zorlamıyor.. Eski tasla eski hamamda yeni heyecanlar aranıyor..

***

İyi de o zaman PEKCANLI ne işe yaramış da yeniden aday gösteriliyor? PEKCANLI Öncelikle hiçbir zaman varamayacağı bir makama Recep Gürkan sayesinde varmış olmaktan ötürü büyük bir sadakat örneği olarak öne çıkıyor. Bir başka neden de Gürkan; yeniden milletvekilliği için planlar yaparken; hem milletvekilliğine soyunduğunu açıklayan Pekcanlı’nın yolunu kapatıyor, hem de bir daha seçilmesinin çok kolay olmayacağı anlaşılan geleceğin Edirne belediyesini ve partiyi “Benden sonrası tufan” zihniyeti ile kendi geleceğine göre şekillendiriyor. Yazık ediyor. Geleceğin Edirne’sinde kendisinin ve CHP nin şansını, ya da şansının olmadığını en iyi değerlendiren GÜRKAN milletvekilliği yolunu açık tutacak bir İl Başkanı olarak PEKCANLI’yı bu nedenle öne çıkarıyor. Yani bir taşla iki kuş… Ama ne yazık ki bu tavrıyla İl Başkanlığı oylamasının böylelikle kendisi için bir GÜVEN OYLAMASI olduğunun da hesabını yapmıyor. BELEDİYE DELEGELERİ’nin sayısı düşüldükten sonra PEKCANLI kazansa da alınan sonuç çok büyük önem taşıyor.

***

PEKCANLI’ya söyleyecek bir sözümüz yok. Kapasitesinin ve fizik gücünün gereği olarak aklının elverdiği ve kendisine verilen talimatlar çerçevesinde koşabildiği, varabildiği kadar çalışıyor. Kültürünün, birikiminin yetmediği yerde, hoş görülü olmak, sorunlara çare üretmek yerine Dernek Yöneticilerine kapıyı göstererek CHP’ye puan kazandırdığını falan sanıyor. Kendisin eleştirenleri sosyal medya sayfalarından çıkarıyor, ama Allah için söylemek gerekiyorsa Gürkan’a olan iteatkar ve teslimiyetçi tavrı ile CHP’nin değil ama sadece ve yalnızca GÜRKAN’ın İl başkanı olmayı en çok o hak ediyor.

***

Ben solculuğu, partizanlığı, kooperatifçiliği, ideolojik dayanışmayı, katılımcılığı, şeffaflığı ve en önemlisi örgütçülüğü Trakya’da öğrendim.. Ve bugün bu kavramların günün sosyal demokrat geçinenleri için sadece bir fantezi olduğunu görüyorum. Üzülüyorum..