Gürkan ve Değirmendereli, daha önce de aynı görüşleri dile getiren açıklamalar veya konuşmalar yapmışlardı.
Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmemesi için başlatılan eylemlerin lokomotifi olan CHP’nin milletvekillerinin, doğaya zarar veren bir ilaçlama şeklini savunması anlaşılacak bir durum değil.
Çeltikte uçakla ilaçlama yıllardır tartışılıyor. Çeltik ağaları, maliyetlerini düşürmek için, uçakla ilaçlamanın gerekli olduğunu savunuyor. Uzmanlar ise bunun doğaya zarar verdiğini belirterek, yasaklanmasını istiyor.
Uçakla ilaçlamayı savunanlar; bölgede mono kültür ekim, yani sadece çeltik ekimi olduğu için, bu yöntemin sakıncalı olmayacağını söylüyor. Bu görüşü savunanların bir gerekçesi de Yunanistan’da uçakla ilaçlama yapılması. “Orada serbest de bizde neden yasak?” diye soruyorlar.
Uçakla ilaçlamanın yasaklanması gerektiğini savunanlar ise uçaktan atılan ilacın, çok uzak noktalara kadar dağıldığını ve diğer bitkiler ile canlılara zarar verdiğini söylüyor.
Ben, uçakla ilaçlamanın zararlı olduğunu düşünenlerdenim. Bölgede mono kültür ekim olması bir şeyi değiştirmez. Sonuçta 5-10 kilometrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Ama termal hava akımlarının, bırakın ilacın zerresini, çok daha büyük ağırlıktaki parçaları bile yüzlerce kilometre uzaklara taşıyabildiği bir gerçek. Kaldı ki; bölgedeki sebze ve meyvelerin zarar gördüğüne dair çok şikayet var ama CHP’yi de arkasına alan çeltik ağalarının baskısı, insanların sesinin çıkmasını engelliyor.
“Yunanistan’da uçakla ilaçlama yapılıyor…” itirazı ise (eğer yapılıyorsa) doğrudur ama sonucu değiştirmez. Zira Yunanistan’ın yanlış yapması, Türkiye’nin de yanlış yapmasını gerektirmez.
Ancak bölgemizde bu konu, teknik açıdan değil, siyasi açıdan tartışılıyor. Daha doğrusu tartışılmıyor da CHP bu konuyu, AK Parti’yi zora sokmak için bir malzeme olarak kullanıyor.
Şuna adım gibi eminim ki; Hükümet çeltikte uçakla ilaçlamayı serbest etse, CHP, Gezi Parkı eylemlerinden çok daha büyüklerini düzenleyip, “Uçakla ilaçlamaya hayır! #Diren doğa!” diye yollara dökülecek.
Ama CHP milletvekilleri, yanlış olduğunu bile bile, AK Parti’ye karşı mevzii kazanmak ve çeltik ağalarının sağlayacağı siyasi desteği kaçırmamak için uçakla ilaçlamayı savunuyor. Benim de bütün ezberim bozuluyor.
Ezberimi bozan bir başka husus da AK Parti’nin milletvekilleri ve bölgedeki idarecilerinin bu konuda bu kadar ezik kalması.
Her yıl bu uçakla ilaçlama konusu gündeme gelir ve AK Partililer her yıl, “Elimizden geleni yapıyoruz... Bakanlıkla görüşüyoruz… Üreticimizin yanındayız…” mealinde, nereye çeksen oraya gidecek açıklamalarla işin içinden sıyrılmaya çalışırlar. Tabii bu arada, zaman zaman izinli veya izinsiz olarak uçakla ilaçlama yapılır.
Uçakla ilaçlamayı yasaklayan kim?
- AK Parti Hükümeti’nin bakanlığı.
O zaman ya çıkarsın, mensubu olduğun partinin hükümetinin aldığı kararı savunursun ya da kararın yanlış olduğuna inanıyorsan, hükümetine karşı dik durur, uçakla ilaçlamayı savunursun.
AK Parti temsilcileri ise “ne şiş yansın ne kebap” politikası ile durumu idare etmeye çalışıyor.
Tabii böyle olunca da ne çeltik ağalarına, ne de uçakla ilaçlamanın zararlı olduğuna inananlara yaranmaları söz konusu olmuyor.
Sevgiyle kalın…