Fevzi PEKCANLI 313 oy, Serkan LİZNAK 193 oy… Fark 120 oy… Uzunköprü, Edirne merkez ve diğer belediyelerin ürettiği yüzü aşan BAĞIMLI delege hesaba katılmazsa bu PEKCANLI için bir başarı değil ağır bir yenilgidir. Maviliklerde buluşmayı tasarlayanlar maviliklerin derinliklerine doğru battıklarını bu seçimi iyi değerlendirerek, umarım görürler. Demokratik bir delege seçimi sonucunda 2 yıl sonra tekrar kongreye gelecek olan delegelerin, Recep Gürkan’a ve Uzunköprülü Bacı’ya rağmen ne yapacakları şimdiden belli olmuştur. Bu triomvira bu kafayla giderse sonuçta söylenecek şarkı bellidir:

“Kendim ettim, kendim buldum…”

***

Bu seçimin yorumu artık Edirne ve hatta Trakya’da Recep-Faik ve Bacı üçlüsüne önemli bir karşı çıkışın ve muhalefetin oluştuğu şeklindedir. Kırklareli seçiminden de bu yönde alınacak önemli dersler vardır. Trakya artık CHP’nin kalesi olmaktan çıkmaktadır. CHP Belediyeleri tıpkı AKP gibi baronların yönettiği örgütsüz çıkar gruplarına dönüşmüştür. Halk bunun farkındadır ve gerekli dersi ilk seçimde bu baronlara verecektir. Tüm ülkede AKP oy kaybederken Trakya’da bunun tam tersi yaşanabilir ve bu da bu partiyi bu hale getirenler ve buna engel olamayanlar için utanç verici olacaktır.

***

Bunun için ne yapmak gerekir? Çeşitli yöntemler bulunabilir. Öncelikle bu muhalif hareketin asgari ölçülerde mücadele edeceği bir ideolojik temele oturtulması gereklidir. Değişimden yana olduğunu her zaman dile getiren Keşan’ın yeni CHP ilçe örgütü kendi kasabasının sınırlarını da aşan bir çalışma içine girmelidir.. Örneğin Keşan merkezli “Sosyal Demokrat Hareket Derneği” kuruluşuna ön ayak olmalıdır. Bu Derneğe en başta eski milletvekilleri destek vermelidir.  Bu dernek sadece CHP’lileri değil tüm sosyal demokratları kapsamalıdır. Burada bilimsel, eğitsel ve örgütsel çalışmalar yapılmalı ve geleceğin önder kadroları belirlenmelidir. Bu dernek çatısı altında ilçelerde de bu tür çalışmalara katılabilecek olanlar nefes alabilmeli ve siyasette HODRİ MEYDAN şeklinde dile getirilen düşmanlıklara dayalı örgütlenme biçimi “Mavi”nin derinliklerine gömülmelidir. Bu sadece aklıma gelen bir örnektir. Bugünkü gidiş için kaygılı olanların ağlayıp sızlamak yerine, kavgayı sürdürecek başka yolları da bulunabilmelidir ve bulunmalıdır. Sosyal demokrasi CHP’nin babasının malı değildir. Her zeminde örgütlenilebilir…

***

Ankara’da sarayda oluşan saltanatı yıkacaksak öncelikle kendi yöremizdeki sarayları yıkmak gerektiğine karar vermeliyiz. Öncelikle kişilere değil, saray ve tek adam zihniyetine karşı tavrımızı SAMİMİ OLARAK ortaya koymalıyız. Başlamak için de geç kalmamalıyız.