Ulaş Demiray yazdı

Ülke genelinde siyaset çok hareketli… Siyaseti bir türlü olağan kuralları ile yapamayan, kapı arkası senaryolarla yürütmeye alışmış bir toplumuz.. Hatta bunu usta siyasetçilik sanarak övünmek, takdir etmek gibi vurdum/duymazlıklarımız var. Bir de böyle zamanlarda bulanık suda balık avlayan kurnazlar var. Örneğin tek adam örneğine karşı çıkıp da kendisi seçildiği şehirde, kasabada kendi kafasına göre meclis kurup, koltuğunun sefasını süren, hizmet vermesi gereken alanda tek çivi çakmayıp, elinde bayrak en önde tek adam rejimini protesto etkinliklerine katılanlara ne demeli?

Kimi kastettiğimi de her halde her Enezli anlamış olmalı…

***

Yaz geliyor.. Bir sahil belediyesinin izinleri bile kaldırarak topyekun sezona hazırlık sürecine girmesi gerekirken her davul sesine koşan ve en önde poz verip, seçmenine mesaj gönderen, parti büyükleri ile samimiyetini tescil ettirmek için yine boy boy fotoğraflar çektirenler hala uyanamadılar.  Hatta bu zevat –örneğin- Enez’de görülmemiş bir toplumsal tepkinin oluşmasını kendi marifetleri sanarak beklide alkış bekliyor da olabilirler. Unutmayın. Bu yürüyüşler, mitingler tek adam rejimine karşı, hiç bir partinin tekelinde olmadan yapılıyor. Halk ne ülke genelinde, ne de il/ilçe özelinde tek adam istemiyor..

Yani diyeceğim o ki sıra size de gelecek.

***

Nitekim şimdiden ayağınız yorganınıza dolanmaya başlamış bile.. Söylentiye göre Kilittaş Fabrikasının geçmiş dönem borçları tahsil edilme sürecine girilmiş. Kimine göre adam başı 4 Milyon, kimine göre 14 Milyon haciz işlemleri nedeniyle mal mülk elden gitmesin diye eşi ile uyduruk boşanmaların yaşandığı bile söyleniyor. Neyse ki AKP iktidarı başarısız, beceriksiz belediyelerin peşine düşmüyor. Gidip de İstanbul gibi, Ankara gibi gururumuz olan belediyelerde öküz altında buzağı arıyor. Yoksa beceriksizlik, usulsüzlük, adam kayırma, halk sağlığı ile oynama, ihale cambazlıkları, gibi kriterlerle soruşturmalar yapılsaydı çoktan bu sahneden el çektirilip, sonradan edinilmiş mallarına el konulmuş ve balık temizlemeye gönderilmiş olanlar vardı.

***

Yurt genelinde sürdürülen siyasi bilek yarışında yerimiz belli. Sonuna kadar varız. Ama tamamen bu olayların çekimine kendimizi kaptırıp evimizin önünü temizlemeyi, bizi yerelde yöneten, temsil etmesi gereken, çakma tek adamlara da hesap sormayı unutmamalıyız. Çünkü bu ülkede yaşananlar olağan siyasi kapışmalar değil, ülkenin geleceği ile ilgili, katılımcı, şeffaf, adil, demokrat bir çizgide buluşma mücadelesidir. “Bizim hırsızımız iyidir” dönemini aşmalı ve bir yandan yurt genelindeki bu mücadeleye yasal çizgilerde katkı verirken bir yandan da kendi evimizin önünü de süpürebilmeyi ihmal etmemeliyiz.