Özdağ: “Halk bilinçli şekilde fakirleştiriliyor”

Zafer Partisi Lideri Özdağ’dan yargı, ekonomi ve siyaset eleştirisi

MEHMET AYTAÇ

CHP İlçe Yönetimi “Bu bir zam değil, sefalet dayatmasıdır”
CHP İlçe Yönetimi “Bu bir zam değil, sefalet dayatmasıdır”
İçeriği Görüntüle

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Fe TV’de Erdoğan Demir’in sunduğu Geniş Açı Özel Programı’nda yargı süreçlerinden asgari ücrete, gençlerin gelecek kaygısından siyasette adalet tartışmalarına kadar birçok başlıkta dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

BERAAT KARARI VE YARGI ELEŞTİRİSİ

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, katıldığı Geniş Açı Özel Programı’nda kamuoyunun yakından takip ettiği davalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılandığı davadan beraat ettiğini hatırlatan Özdağ, açıklamalarında hakaret içeren herhangi bir ifade bulunmadığını vurguladı. Özdağ, “Bir hakaret söz konusu değildi” diyerek, mahkeme kararının da bunu teyit ettiğini söyledi.

Özdağ konuyla ilgili şunları söyledi. “Bir hakaret söz konusu değildi. Çünkü ben cumhurbaşkanı makamının nasıl bir makam olduğunu gayet iyi bilirim ve ben Cumhurbaşkanı'na bir cevap vermedim. AK Parti Mersin İl Kongresi'nde bir konuşma yaparak Atatürk dönemini çok ağır ifadelerle eleştiren AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a cevap verdim. Ve yapmış olduğum açıklamada da hakaret yoktu. Kendisinin Allah ve millet beni affetsin dediği konuları gündeme getirdim. Çok nesnel tespitlerdi. Bu da mahkeme tarafından tespit edildi. Ve beraat gerçekleşti. Ancak tekrar edeyim, bu hani sevindim, çok iyi oldu dediğim bir karar değil. Çünkü ben Bu iddiayla Antalya'da yaptığım bir konuşma için İstanbul Başsavcılığı tarafından gözaltı kararı çıkartılmış, Ankara'da bir restoranda yemek yerken gözaltına alınmış polis tarafından ve180-190 km hızla İstanbul'a getirilmiş, İstanbul'da Emniyet Müdürlüğü'nde 20 santimetrek bir kalasın üstünde bütün geceyi geçirdikten sonra ertesi gün bu suçtan götürüldüm. Bir başka suç iddiasıyla tutuklandım ve beş ay içeride yattım. Demek ki hiç gözaltına alınma gereği yokmuş. Demek ki bir suç, bir hakaret söz konusu değilmiş. Evet. Bu benim başıma geldiğine göre, herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına ne kadar kolaylıkla gelir? Yani yasaların bizi koruması için hep milletvekili olmamız mı gerekiyor? Dokunulmazlığa sahip olmamız mı gerekiyor? Evet. Özetle, evet, bir sene aşağı yukarı sürdü bu dava. Bir sene sonunda, ortaya bu durum çıktı. Ayrıca bakın şöyle bir boyutu da var. Cumhurbaşkanlığının hakaret düzenlemesi tarafsız cumhurbaşkanı için yapılmış bir düzenleme. Ve cumhurbaşkanlığı sistemine geçirdikten sonra bu düzenlemenin hukuki bir mesnedi kalmadı. Şimdi cumhurbaşkanının ne zaman cumhurbaşkanı, ne zaman AKP genel başkanı olduğuna kim karar verecek? Kendisi karar veriyor. Böyle şey olur mu? Böyle şey olur mu? Ama oluyor. Onun için Anayasa Mahkemesi'nin bu... maddeyle ilgili muhakkak bir düzenleme yapması gerekiyor.”

ASGARİ ÜCRET VE EKONOMİ VURGUSU

Programda asgari ücret konusuna da değinen Ümit Özdağ, açıklanan rakamın dar gelirli vatandaşlar için yeterli olmadığını savundu. Zafer Partisi olarak asgari ücretin en az 45 bin lira olması gerektiğini dile getiren Özdağ,Bu 9.senesine giren ekonomik buhranda dar gelirlilerin nasıl ezilmeye devam edeceğinin en somut göstergesi, biz minimum 45 bin lira olması gerekir diyorduk. Ve çok net ifade edeyim bu. Yani bu asgari ücretle bir eğilim devam ediyor, halkın bilinçli bir şekilde fakirleştirebilmesi süreci. Bakın, bugün size fotoğrafını da göstereceğim. Ticaret Bakanı Ömer Bolat açıklama yapmış. Milli gelir 22 yılda 6 kat artarak 1,5 trilyon dolara ulaştı. Tam. 6 kat artmış. O zaman, Asgari ücretin de 6 kat artması lazım. Peki, 2002'de asgari ücret, aldığınız zaman kaç seyrek altın alıyordunuz? Dokuz. Şimdi dört”

SİYASET VE ADALET TARTIŞMASI

Siyasilerin yargılanması konusuna da değinen Özdağ, herkesin yargılanabileceğini ancak adaletin herkese eşit uygulanması gerektiğini vurguladı. Özdağ, ülkede “düşman ceza hukuku” uygulandığını savunarak, iktidara yakın olanlarla muhaliflere farklı muamele yapıldığını öne sürdü.

onuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi “Bakın siyasetçiler de yargılanır. Bunda hiçbir iş yok. Yeter ki herkes adalet önünde eşit olsun. Eğer Melih Gökçe'yi yargılıyorsanız, Ekrem İmamoğlu'nu yargılarsınız. Melih Gökçe'yi yargılamayıp Ekrem İmamoğlu'nu da yargılıyorsanız doğru bir şey yapmıyorsunuz, halk vicdanında karşılığı yok demektir.

Bugün düşman ceza hukuku uygulanıyor. Düşman ceza hukuku ne? Anayasa diyor ki yasalar önünde siyasi görüşünüz... ne olursa olsun aynısınız. Bugün öyle mi? Hayır. Bugün eğer iktidar yanlısıysanız size bir farklı hukuk uygulanıyor. Muhalifseniz farklı bir hukuk uygulanıyor. Ya da iktidar bloğu içerisinde bir başka fraksiyona üyeseniz, şimdi onlara da farklı bir hukuk uygulanmaya başladı.

Bu kabul edilebilir değil, sürdürülebilir değil. Bakın, Erdoğan da yargılandı ama tutuksuz yargılandı. Niye şimdi tutuklu yargılıyorsunuz insanları? Herkes yargılanır. Hiç kimsenin adalet karşısında bir muafiyeti olamaz. Ama Mesele, adaletin herkese eşit olması. Adaleti sembolizeden bir heykel vardır diyorsunuz. Kadın heykeli. Gözleri bağlıdır. Ne demek? Yargılarım ama kim olduğunu tanımam. Bilmeden yargılarım. Adalet böyle olmalı. Şimdi, o heykelin AK Partili gözlerini açtı, bir tarafa sırtını döndürdü, sadece bir tarafa baktırtıyor.”

ŞEYH SAİD DAVASI VE SERT ÇIKIŞ

Hakkında açılan Şeyh Said’e hakaret davasını da değerlendiren Özdağ, bu davayı kabul edilemez bulduğunu belirtti. Özdağ, mahkemede kendisini değil, Türk Devleti’ni ve Cumhuriyet değerlerini savunacağını söyleyerek, bu davanın tarihi ve siyasi boyutlarına dikkat çekti.

Özdağ bu dava ile ilgili yapılacak duruşmaya gideceğine de vurgu yaparak şöyle konuştu. “Hayret verici bir şey. Şeyh Said'in manevi mirasına hakaret. Şeyh Said'in manevi mirası dediğiniz nedir ya?

Manevi şahsiyet yok. Manevi şahsiyet değil mi? Bıraktığı devlete karşı ayaklanma, İngiliz emperyalizminin Musud Kerkü'yü Türkiye'den kopartması... Şimdi bakın, eğer beni bu davadan mahkum ederseniz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Mustafa Kemal Atatürk'ü, Fevzi Çakmak,

İsmet İnönü'yü, bunların hepsini mahkum edersiniz. Şehitlerimizi mahkum edersiniz, gazilerimizi mahkum edersiniz. Beni mahkum ederseniz. Şeyh Said denilen vatan hainini beraat ettirirsiniz.

Başka yolu yok. Ben bu davaya gideceğim. Mahkemede kendimi savunacağım ama kendimi savunmayacağım, hayır. Ben mahkemede bu isyanı bastıran Türk ordusunu savunacağım. Ben mahkemede Türk Devleti'ni, Genç Cumhuriyeti savunacağım. Mustafa Kemal Atatürk'ü savunacağım. Fevzi Çakmak'ı savunacağım, Fethi Bey'i savunacağım. Kendimi savunmaya hiç ihtiyacım yok.”

GENÇLERE VE EMEKLİLERE MESAJ

Emeklilerin ve gençlerin yaşadığı zorluklara da değinen Özdağ, emeklilerin geçim sıkıntısı içinde olduğunu, gençlerin ise gelecek umudunu kaybettiğini ifade etti. Gençlere seslenen Özdağ, “Atatürk’ü seviyorsanız ülkenize sahip çıkın” diyerek Türkiye’yi terk etmek yerine mücadele çağrısında bulundu.

CHP KOMİSYOAN GİRMEMELİYDİ EN AZINDAN İMRALI’YA GİTMEDİ

Özdağ CHP’nin İmralı’ya gitmemesi ile ilgili olarak sorulan soruya da “Ben komisyona hiç katılmamaları gerektiğini düşünüyordum. Ve o komisyona katılmak yanlış bir karar oldu. Ama en azından İmralı'ya gitmediler” dedi.

Muhabir: MEHMET AYTAÇ