MUSTAFA BEZBAŞ
Gazete sahibi olmak bugünlerdeçok zor!
Medya Keşan’da bugüne kadar yazılan hiçbir yazıya karışmadım.
Dershanelerin Okula Dönüşümü konulu seminer için Antalya’ya gitmek üzere yola çıkarken kapı komşum Tolga Saltık’la karşılaştım. Tolga Saltık, “Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim. Gazetende bana hırsız denildi. AK Partili Belediye Meclisi adaylarına hakaret edilerek CHP’ye oy devşirilmeye çalışıldı. Ama sen buna ses çıkarmadın. Benim hırsız olduğumu mu düşünüyorsun? 10 yıldır arkadaşız, her sabah kalktığımızda birbirimizi görüyoruz. Bana hırsız denilmesi seni rahatsız etmedi mi?” dedi. Ben de kendisine, dürüstlüğünden hiçbir zaman şüphe etmediğimi, AK Parti’nin diğer meclis adaylarına da hırsız diyemeyeceğimi söyledim.
Daha sonra, “Ama Cengizhan Aktan’ın da başarısız biri olduğunu düşünmüyorum, O’na söylenenler de yanlıştı.” diye ekledim.
Ondan sonra Cengizhan Aktan’a telefon ettim. Yazılanların neresinde hırsızlık iması olduğunu sordum. Cengizhan Aktan da, “Yazdıklarım ortada, benim yazdıklarımda kişisel bir suçlama yok. Ben, zihniyeti sorguluyorum. <Bu projenin gerçekleşmesi için gereken yasal prosedür henüz uygulanmamış. Uygulanmaya başladığında, konu Keşan Belediyesi’nin gündemine gelecek. Yani, imar komisyonuna ve belediye meclisine. Sizler de 30 Mart’ta, bu ve benzer konulardaki imar değişikliği taleplerini görüşecek Keşan Belediye Meclisi’nin üyelerini seçeceksiniz.  İsterseniz kamu yararını gözetenleri, isterseniz ‘yan yol’cuları… Karar sizin!’> Yazdığım aynen bu. Yazının genelinde de hırsızlık diye bir suçlama yok, projeden de görüleceği gibi, bazı kişilerin mağdur edilerek bir kişiye haksız kazanç sağlanacağını dile getiriyorum ve projeye eklenen yan yolun haksızlık olduğunu savunuyorum. Bunu inkâr edebilecek var mı? Ayrıca kavşak projesindeki bu durumdan AKP’nin Keşan’daki yönetici ve adaylarının, ben haber yapana kadar bilgileri olduğundan bile kuşkuluyum.” diyerek, bunu şahsen üstüne alınıp hiç olmayacak laflarla hakaret edilmesi yerine, “Biz de bu projeyi doğru bulmuyoruz, biz de mağduriyete karşıyız, kamu yararından yanayız” dense sorun kalmayacağını ama nedense olayın kişiselleştirilip çirkinleştirildiğini dile getirdi.
Tam bitti derken, Cavit (Deniz) hocamın İpsala’da Özer (Çınar) değerlendirmesi çıktı!
Cenan (Tetik) arkadaşım kırgındı. “Gelin İpsala’yı görün, gümbür gümbür geliyoruz.” dedi. Benim de gözlemim öyleydi. CHP İpsala’da Cenan Tetik’le önde gidiyor. Cavit hocamın değerlendirmesi O’nu bağlar, sorumluluk onundur.
Velhasıl, seçim dönemlerinde gazetelerin işi zor. Hele bölgenin en etkili gazetesi Medya Keşan’ın işi daha da zor.
Biliyorum biz de hata yapabiliriz ama kimsenin oyunu etkilemeye oy devşirmeye niyetimiz yok. Zaten kimse biz istiyoruz diye oyunu istemediği adaya vermez.
Vücudum Antalya’daki Dershanelerin Okula Dönüşüm Semineri’ndeydi ama kafam hep Keşan’da.
Herkes bugünlerde “Ben haklıyım” diyor.
30 Mart gelsin artık, herkesin oyu belli olsun, biz de rahatlayalım!