Edirne’de uzun süredir restorasyonu süren Selimiye Camii’nin tavan süslemelerinin aslına uygun yapılmadığı iddiaları tartışma yarattı.

Kadir Elmaz’dan gazetemize ziyaret ve anlamlı hediye
Kadir Elmaz’dan gazetemize ziyaret ve anlamlı hediye
İçeriği Görüntüle

Şehir plancısı Namık Kemal Döleneken, yanlış uygulamaların devam etmesi hâlinde caminin UNESCO Dünya Miras Listesi’nden çıkarılma riski bulunduğunu açıkladı.

D7E7D4A6 A5Fc 4Ca3 8E34 Ad8Df09F5105

Döleneken, özellikle tavan süslemelerinin özgün dokusuna uygun biçimde yenilenmemesinin uluslararası koruma kriterlerini ihlal edebileceğini vurgulayarak, “Tavan süslemeleri aslına uygun yapılmazsa bu durum UNESCO listesinden çıkarılmaya kadar gidebilir” dedi.

Döleneken, bir basın toplantısı yaparak Selimiye Camii’nin Restorasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Dölenken’in açıklaması şöyle;

RESTORASYON TARTIŞMALARA NEDEN OLDU

Selimiye Camii restorasyonu bitme noktasına gelmişken bilim çevrelerinde ve kültürel miras alanında çalışan meslek gruplarında yoğun tartışmalara neden olduğunu belirten Döleneken, şunları söyledi. “Bu tartışma özellikle ana kubbede onaylı projesine uygun olarak bitirilmiş bulunan bezemeler yerine yapılması düşünülen kalem işi ve hatlar üzerinde yoğunlaştı ve yaygın tepkilere neden oldu.

Teknik tabirle ‘Selimiye Camii yazı-tezyinat alanlarının ve bilhassa ana kubbe tezyinatının değiştirilmesi’ olarak tanımlanan sorun şu anda birçok meslektaşımız tarafından ağır eleştirilere muhatap olmaktadır.”

SELİMİYE UNESCI BAŞVURUSUNDA EMEĞİ OLAN BİRİ OLARAK KONUŞUYORUM

Bu basın açıklamasını 2007-2011 yılları arasında Selimiye Alan Başkanlığını görevini üstlenmiş, UNESCO Dünya Mirası başvurusuna başından sonuna emek vermiş bir kişi olarak yaptığını belirten Döleneken, “Öncelikle bir konunun altını önemle çizmek istiyorum. Selimiye Camii Külliyesi 27 Haziran 2011’den beri sadece Edirne’nin hatta sadece ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak değeridir. Bu nedenle korunması ve sonsuza kadar yaşatılması tüm insanlığın ortak sorumluluğudur.

Selimiye konusu asla siyaset malzemesi yapılmamalıdır. Hatta siyasetin görevlendirdiği bürokratların da böylesi önemli bir tartışmada sorunu büyüten tarafta olmaması gerekir.

Selimiye’ye saygı duymak, onunla ilgili her tartışmayı ve itirazı ciddiye almak zorundayız. Çünkü yapılacak bir hatanın telafisi mümkün olmayan sonuçları olabilir.

Bu basın toplantısını yaparken, koruma kurullarında, vakıflarda, bilim kurullarında hatta yüklenici tarafında görev yapan, yapılması düşünülen işleme karşı olan uzman dostlarımızın da duygularını dile getirdiğimi biliyorum.”

KUBBE BEZEMELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ YANLIŞTIR

UNESCO Dünya Mirası başvuru dosyasında ve Dünya Miras Komitesi kararında Selimiye Camii Külliyesi’nin birçok istisnai özelliği içinde kubbesi de geniş şekilde yer aldığına vurgu yapan Döleneken, açıklamasını şöyle devam ettirdi.

2-17

“UNESCO Dünya Mirası onayı da bu veriler üzerinden yapılmıştır. Bu özelliklere müdahale edilmesi ve değiştirilmesinin Selimiye’nin evrensel değerini etkileyip etkilemeyeceğinin UNESCO dünya mirası uzmanları ile birlikte değerlendirilmesi ve kararın bu doğrultuda verilmesi esastır. Nitekim ICOMOS Türkiye de bir bildiri yayınlayarak uyarı görevini yapmıştır.

Anlaşıldığı kadar bitirilmiş bulunan kubbe bezemelerinin değiştirilmesini talep eden hat sanatçıları Selimiye Camii’nin UNESCO Dünya Mirası olduğunu dikkate almaksızın bir öneri geliştirmişler ve ısrarla karar haline getirilmesini sağlamışlardır.

Bilinmelidir ki son dönemlerde Ülkemizin UNESCO’daki olumlu imajı bu tür inatlaşma ve tek boyutlu düşünme sonucu ortaya çıkan uygulamalar nedeniyle zora girmektedir. Birkaç kişiyi mutlu etmek uğruna Türkiye’nin uluslararası saygınlığını zedeleyecek uygulamalardan uzak durmamızı öneririm.

Selimiye Camii Külliyesi Alan Yönetimi Danışma Kurulu ve Eşgüdüm Denetleme Kurulu ivedilikle toplanarak bu sorunda dahil olmak üzere öneriler geliştirmeli, Alan Yönetim Planını bu sorunları da değerlendirerek güncellemelidir. Bununla birlikte UNESCO Dünya Miras Merkezi ile iletişime geçilerek yapılması düşünülen uygulamalar tüm boyutlarıyla tartışılarak değerlendirilmeli ve mutabakat sağlanmalıdır.”

Döleneke, Böylesi önemli bir müdahaleyi yaparsak sonuçlarının neler olabileceğini de belirterek açıklamasını şöyle sonlandırdı.

1) UNESCO Dünya Miras Merkezi için hazırlanacak yıllık raporlarda konunun yer alması, şikayet başvurusu veya yerinde denetleme sonucu tespit edilmesi durumunda öncelikle bilgi verilmediği ve iş birliği yapılmadığı için eleştiri gelecektir.

2) Yapılan restorasyonun uymamız gereken taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar, UNESCO ve ICOMOS tarafından kararlaştırılmış belgelere uygunluğu incelenecektir.

3) Belgelenemeyen tüm uygulamalar gibi bu uygulamanın da kabul görmeyeceği ve istisnai evrensel değerin olumsuz etkilendiği kararına varılacağı kuvvetle muhtemeldir.

4) Bu durumda belgelenmiş, yerinde bulguları olan desenlerin görmüş olduğu zarar geri dönülemez değilse eski haline dönüştürülmesi istenecektir. Şayet tahribat geri dönülemez sonuçlar yaratmışsa bir dizi olumsuz karar alınabilecektir:

a. Geri dönüşü olan bir durum ise tehlike altındaki dünya mirası ilan edilebilir

b. Düzeltilemeyecek hata tespiti halinde Dünya Miras Listesinden çıkarılma süreci başlayabilir.

50 Yıllık meslek yaşamımın son 20 yılını Türkiye ve Dünyanın farklı köşelerinde UNESCO Dünya Mirası çalışmalarını yürütmüş, eğitimini vermiş bir uzman ve UNESCO Dünya Miras Komitesi Toplantısında Selimiye’yi koruma taahhüdü vermiş bir alan başkanı olarak bu uyarıları yapmayı bir yurttaşlık görevi sayıyorum.

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR