18 yıl sonra ortaya çıkan gerçek 18 yıl sonra ortaya çıkan gerçek

Keşan Hayvanları Koruma Derneği (KEHAYKO) tarafından geçtiğimiz Pazar günü, meclise getirilen ve hayvanlara ötenazi uygulanabilmesine de müsaade eden yasa tararısı ile ilgili olarak tüm Türkiye’de yapılan ortak basın açıklamasını Keşan’da da gerçekleştirdi.
Saat 14.00’te Mehmet Gemici Cennet Bahçesi önünde gerçekleşen basın toplantısına KEHAYKO Başkanı Sevinç Cebeci ile az sayıda hayvansever katıldı.
Basın açıklaması KEHAYKO Yönetim Kurulu üyesi  Sakine Bozkurt Serin ile dernek üyesi Cenk Akay tarafından okundu.
Açıklama şöyle: 
“TBMM deki Vicdan Sahibi Tüm Milletvekillerinin ve Kamuoyunun Önemle Bilgisine
Kapalı kapılar ardında kelime oyunları ile kılıflar uydurularak hazırlanan tasarı ile sokaklardaki bütün kedi ve köpeklerin toplanarak bir süre sahiplendirme kılıfı ile bekletilip sonra öldürülmelerini içeren yasa tasarısını lanetliyoruz.
Bu kanlı tasarıyı hazırlayanlara soruyoruz:
20 senedir belediyeler kısırlaştırma yapmaz hayvanlar çoğalırken aklınız neredeydi?
Siz alemi kör milleti aptal mı sanıyorsunuz. Ötenazi diye hayvanları ÖLDÜRMEYE başka başka isimler bularak milleti kandıracağınızı mı sanıyorsunuz? Öldürme sözünü kullanmaya korktuğunuz için mi Ötenazi kelimesinin arkasına sığınıyorsunuz?
Niçin doğrudan öldüreceğiz diyemiyorsunuz?
Eğer kamu güvenliği ve toplum sağlığını çok düşünüyorsanız katilleri, canileri, uyuşturucu mafyalarını hedefe koysanıza! Gücünüz bu gariban hayvanlara mı yetiyor?
Sokağa çıktığınızda bir köşede size masumca bakan kedinin gözlerine siz de bakabilecek misiniz?
Kendi iradesi dışında bu vahşi dünyanıza gelmiş olan kara burunlu bir köpeğin gözlerine bakabilecek misiniz?
Milyonlarca kedi köpek öldürülürken, evinize gittiğinizde çoluk çocuğunuzun gözlerine bakabilecek misiniz?
Hani hayvanları mal kapsamından can kapsamına almıştınız?
Can kapsamına aldığınız bu canların canını nasıl alacaksınız?
Siz Rümeysa Kadak, Siz Özlem Zengin, ana yüreklerinizle milyonlarca hayvanın katline seyirci kalacak mısınız?
Siz Bahadır Yenişehirlioğlu, öldürmenin kırk çeşit senaryosu yazılan bu tasarı sizin raporunuza göre mi tasarlandı?
Bütün tasarı kedi ve köpeklerin nasıl öldürüleceği konusunda uluslararası sözleşmeler, kanunlar ve gerçekler çarpıtılmıştır.
Ey tasarıyı hazırlayanlar, hayvanların öldürülmesi üzerine verdiğiniz bu emeği yıllardır kanunun uygulatılmasına vermiş olsaydınız,  bugün sahipsiz hayvan üremesi kontrol altına alınmış olacaktı..
Siz bakanlık bürokratları, gönüllü varlığından bu kadar mı korktunuz ki yerel hayvan koruma görevliliğini kaldırdınız?
Şimdi 100 sene önce hayvanları Hayırsız Adaya yollayanları lanetliyoruz.
100 sene sonra da bugün bu kanunu çıkarmaya çalışanlar lanetlenecek.
tarih sizi yargılayacak.
andımız olsun ki size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz
Sayın Cumhurbaşkanımıza Sesleniş!
1-) Dünyaya örnek olarak 2004 yılında ana hükmü belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması olarak çıkartılan Hayvanlar Koruma Kanunu’na rağmen, hala daha 1389 belediyenin 1200 e yakınında bakımevi de yok kısırlaştırma da yok. 
2-) Kısırlaştırılma yapmayan belediyelerin görev ihmali ile hayvanlar aç sefil yaşam savaşı verirlen, çoğalan hayvanlardan dolayı vatandaş da muzdarip ve şikayetçi olduğunda, belediyeler bu hayvanları toplarken birazını öldürüp, kalanları da birbirlerine, başka ilçelere, beldelere çöplüklere, ormanlara ve otobanlara atıyor.  
Atılan hayvanlar üremeye devam ediyorlar. Bu katliam ve üreme döngüsü devam ediyor. 
3-) Bizler 20 yıl boyunca hayvan severler, gönüllüler ve STK lar olarak, belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması için, yetkili kurumlarca belediyelere denetim, idari ve cezai yaptırım gelsin diye mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. 
4-) Fakat, yasayı uygulamayan ve görev ihmalinde bulunmaya devam eden belediyelere, yetkili kurumlarca ne denetim yapıldı ve ne de idari cezai bir yaptırım getirildi.  
5-) Ve şimdi, bir kısım bürokratlar ve bazı siyasiler belediyelerin görev ihmallerinin bedelini, kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen hayvanları öldürerek bu masumlara ödetmek istiyorlar. 
6-) Oysa, bürokratların da bilmediği bir gerçek, sokak hayvanlarının ana kaynağı, Türkiye’de bulunan 20 bine yakın köyde yaşayan tarım ve hayvancılık uğraşan 10 milyonlarca vatandaşın canını, malını, davarını koruyan 100 binlerce sahipli bekçi ve çoban köpeklerinin, sahiplerince beldelere ilçelere atılan ve sonra da sokak köpeği denilen yavrularıdır.
7-) Bu sahiplerince atılan bekçi çoban köpeği yavrularının, büyüyüp artık sahipsiz sokak köpeği olmadan ve çapraz üremeye girmeden kısırlaştırılması sağlanmaz ise üreme devam edecektir.
8-) Tarım ve hayvancılık yapanların ve evini malını canını korumak için kapısında bekçi köpeği olan köylünün köpeklerini elinden almak veya kısırlaştırmak mümkün olamasa da, bunların şehirlere kırsala atılan yavruları kısırlaştırılırsa üreme kontrol altına alınır.
9-) Bu gün bir kısım bürokrat ve siyasilerin “saldırgan olanlartoplanacak uyutulacak öldürülecek” diyerek ölümlerden ölüm biçmeye çalıştıkları bir insanlık ayıbı olanöldürülmeleri yasaya konmaya çalışılan sokak köpeklerinin %99 u bu korumacı bekçi çoban köpeklerinin sahiplerince atılan yavrularıdır. 
TBMM de , sorunu ve çözümü gerçek anlamda görebilen aklıselim siyasiler olduğuna, TBMM den tuzaklar içeren bir katliam kanunu çıkmasına geçit vermeyeceklerine inanıyor ve Sayın Milletvekillerimize  ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz. 
STK lar ve kamuoyundan gizli hazırlanan, katliam ve üreme döngüsünü devam ettirecek bu KAN kokan yasa teklifi geri çekilmelidir!
Şimdi hep birlikte haykırıyoruz..
Yasayı Geri Çek! ... Yasayı Geri Çek”

Editör: Mehmet Aytaç