ENEZ MEKTUBU - Ulaş DEMİRAY
Hiç üretilen abuk subuk senaryoları ciddiye alıp da umutlanmayın; ya da umutsuz olmayın. Seçim yasası ile dağ fare doğurdu. Ben çok daha farklı antidemokratik uygulamalar bekliyordum. “Akıl almaz kurnazlıklar olur mu?” diye düşünüyordum. Olmamış… Çok düşünmüşler, ama bulamamışlar. Kaldı ki kendilerine avantaj sağlayacağını düşündükleri yeni kuralların kendilerini ters köşeye yatırma ihtimalleri de oldukça fazla... Örneğin MHP’nin %7 barajını aşması torbada keklik falan değil. Ya da AKP oylarının hala %30’larda görülmesi, kararsızların AKP’ye yakın olduğu gibi varsayımlar en azından %10-15 yanlış hesap. Kararsız falan yok.. Herkes telefon anketlerine katılırken “Dinleniyor olabilirim; Aman başıma bir şey gelmesin” anlayışı ile suret-i haktan görünüyor. Ekonominin geldiği nokta ve bu noktaya getirenler belli iken kararsız kalınabileceğini ve sonucun değişebileceğini düşünmek saflık olur.
***
Millet ittifakı yeni yasa gereği bazı düzenlemelere karşı alacağı basit tedbirlerle bu tuzakları rahatça aşar ve avantaja dönüştürür. AKP kurmayları bu kurnazlıkları yaparken, her halde muhalefetin kurmaylarının eli armut toplamıyor. Bunu yakında görüp tanık olacağız.
Ama asıl önemli olan ve şimdilik gizlenen kurnazlık, seçime yakın bir zamanda HDP’nin kapatılması… İnanıyorum ki HDP kesinlikle kapatılacak. O nedenle HDP’nin şimdiden kapatılacakmış gibi A, B, C planlarının hazır olması hatta şimdiden yürürlüğe girmesi çok önem kazanıyor. Benim bundan başka önümüzdeki genel seçimler konusunda hiçbir kaygım yok. HDP seçmeni blok halinde tavır koyabilen bir kitledir. Demokrasiye, hukuka, adalete, varsıllığa en çok ihtiyacı olan seçmendir. Yanlış yapma lüksleri yoktur. Hatta HDP 180 derece dönüş yapıp “CUMHUR’a gidiyoruz” dese de gözü kulağı Selahattin Demirtaş’ta olan seçmenlerin tavırları şimdiden bellidir.
***
Asıl kaygım İYİ ve CHP içindeki bulanık suda balık avlama peşinde olan ulusalcılar veya kişisel hesap peşinde koşanlar… Bunlar şimdiden bunun sinyallerini veriyorlar. Edirne’de bile bir grup CHP’li, "Kurultay’ın hemen yapılması" konusunda bir çaba içerisinde. Yani “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” dedikleri türden bir sığ anlayış... Kendilerinden vazgeçemeyenler 2023 seçimlerini bir parti meselesi gözlüğü ve hırtlığı içerisinde görüp, göstererek kafa karıştırma peşindeler. CHP ve İYİ Parti listelerinden aday gösterilebilecek diğer partilerin üyelerine şimdiden don biçmeye ve karşı çıkmaya başladılar. Çok azınlıkta olmalarına rağmen asıl konuşması ve bu tavırları susturması gerekenler sustukça yaygaralarını artırıyorlar. İl ve İlçe yönetimleri lütfen uyanın ve uyarın...
***
Bu dönemde CHP için, hatta ülke için KILIÇDAROĞLU’nun önderliği ve önemi çok büyüktür. O’nun bir parti başkanı gibi değil Millet İttifakı’nın başarısına kilitlenmiş bir devlet adamı çizgisini dikkatle ve beğeni ile izliyorum. Bu dönemde CHP’li olmak da alışılmışlığın ötesinde, kişisel beklentilerden uzak, gereken her türlü fedakarlığı yapmaya hazır, çok daha farklı bir profil gerektirir. Ne yazık ki bu anlayıştan uzak, aymazlık ve sorumsuzluk; isimlerinin başında Prof. olan ve TV lerde boy gösterip felaket senaryosu çizen bazı kişilerin bile popülist tavırlarıyla öne çıkmaktadır.
***
Freni patlamış otobüsü selamete erdirecek sürecin başında Kemal Kılıçdaroğlu vardır. Artık bu aşamadan sonra “Armudun sapı, üzümün çöpü” demeden tıpkı adalet yürüyüşünde arkasında olunduğu gibi tereddütsüz bir anlayışla Kılıçdaroğlu’nun arkasında durmak öncelikle CHP’liyim diyenlerin boynunun borcudur. Çünkü cumhuriyet, demokrasi, hukuk, ve adalet CHP’li olmaktan çok daha fazla önem taşır.
***
Elbette yaklaşan seçimlerde aday olmayı düşlemek, bu istikamette çalışmak yadırganamaz. Hatta yaklaşan seçimlerde aday olmayı düşünenlerin de, bir önseçim yapılacakmış gibi, bugünden ortaya çıkmaları ve ellerindeki imkanlarla hem kendilerini tanıtmaları hem de sahaya inerek Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’na destek vermeleri doğru ve anlamlı olur.