ENEZ MEKTUBU 

Gazeteci Gökhan Tuzladan geçtiğimiz günlerde “Fatma Aksal Bunları biliyor mu?” başlıklı bir köşe yazısı paylaştı. Geçirdiği bir iş kazası nedeniyle Enez’de başlayan ve Edirne’ye kadar uzanan bir “Sağlık Yolculuğu” öyküsüydü bu. Enez’in, Keşan’ın, Uzunköprü’nün sağlık hizmetlerinde en basit bir olay karşısında bile ne kadar aciz ve yetersiz olduğunun dile getirilmesiydi..

Öncelikle Sevgili Gökhan Tuzladan’a geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Yazının muhatabı Sn. Fatma Aksal’ın siyaseten ne olup ne olamadığı, neyi bilip neyi bilmediği konusunu da şimdilik kenara koyuyorum. Acaba Tuzladan’ın yaşadığı, sadece Enez’e, ya da Keşan’a özgü bir öykü mü? Buna bakmak istiyorum.

***

AKP iktidarının sağlık konusundaki bakış açısı diğer sektörlerde de örnekleri görüldüğü gibi BETON ve müteahhit üzerine kurulmuştur. Örneğin Enez’de, hem de merkezde gayet yeterli bir bina varken dağ başına yeni bir hastahane yapılmış olması bu zihniyetin çarpıcı bir sağlık hizmeti örneğidir.İyi ama bina vardır da yeterli ekipman var mıdır? Varsa bu ekipmanı kullanacak uzman ekip var mıdır? Bırakın Enez’i; Keşan’da bile pek çok hasta çok basit konularda Edirne’ye sevk edilmektedir. Kaldı ki bu pandemi süreci böyle alıp başını giderse bu gösterişli hastahaneler ve içindeki ekipmanlara rağmen sağlık personelinin sabrı, direnci, çökerse (ki çökmek üzeredir) tüm sağlık sistemin çöküşü de hiç de sürpriz olmaz. Çünkü sağlık sistemi demek sadece hastahane binası yapmak ve hatta onu donatmak değildir. Ekipmandır, uzman doktor ve personeldir, ilaçtır. En önemlisi de zamanı en hızlı şekilde kullanabilmektir.

***

Enez’in sağlık sorununun asgari ölçüde çözümü için tam teşekküllü bir hastahane gerekli değildir.  Buna gerek yoktur, mümkün de değildir. Bunun yerine mevcut hastahanenin acil ilk yardım kapasitesinin en üst düzeye çıkarılması, ilk yapılması gereken iştir. Yani kalp krizi gibi,  güneş çarpması gibi, ortopedik sakatlıklar gibi konularda Enez Hastahanesi’nin ilk yardım aşaması için mutlaka tam teşekküllü olması gerekir. Bu arada özellikle yaz aylarında Ambulans sayısının artırılması, bir ambülansın devamlı sahilde konuşlandırılması, yine sahilde İLK YARDIM noktalarının oluşturulması herkesin düşünebileceği basit önlemlerdir.. Niye olmaz? Enez Belediyesi bile gerek satın alarak, gerek AB Projeleri, Trakya kalkınma Ajansı katkıları ile,ya da sezonda kiralayarak bir ambülansı sürekli sahilde bulundurabilir. Burada GÖNÜLLÜ OLARAK bile çalışabilecek emekli sağlıkçı sahil sakinlerinin sayısı hiç de az değildir. Sahil köylerimizde de benzer düzenlemeler yapılabilir.

***

Ama Enez’in asıl sağlık sorunu Keşan’da da güvenilir, eksiksiz bir hastahane bulunmayışı ve Enez-Keşan kara yolu’nun hala KÖY YOLU kalitesinde olmasıdır.. Yaz aylarında, bu yoldan her gün 10-15 bin araç geçmektedir. Belki fazlası da vardır. Ne yazık ki bu yolun bu halini AKP iktidarları ve onun Keşan’daki temsilcisi Sn. Fatma Aksal içine sindirebilmekte ve Trakyalılara layık bulmaktadır. Giresun’da bir köy içi yolunu sel felaketinin ardından 1 hafta içinde temizleyip, asfaltlayan Fatma Aksal iktidarının gücü bu yola yetmemektedir. Şimdi ortalama 45 dakika süren Enez-Keşan Hastahanesi arası mesafe Duble bir yol yapılırsa 20 dakikadır. Yani bu yol, sadece trafik kazalarındaki yaralıların değil, o yoldan yararlanması muhtemel onbinlerce kişinin de sağlık güvencesi olan önemli bir sağlık yatırımı olacaktır. 

Kaldı ki her kasabaya, içi boş, doktorsuz koca koca binalar yapmak yerine Keşan’a bir ambülans/helikopter alınmasını düşlemek ve düşünmek de artık hayal kurmak değildir.