Keşan Belediye Meclisi Üyesi Ferudun Tümer:

Cumhuriyet Meydanı, Keşan’ın hayallerine göre değil Ankara’dan bakanlara göre yapıldı”

MEHMET AYTAÇ-ERDOĞAM DEMİR

Keşan Belediye Meclisi Üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi Grup Sözcüsü Ferudun Tümer, geçtiğimiz pazartesi günü manşetten verdiğimiz “20 maddede Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Parkı dosyası” başlıklı haberimiz ile ilgili değerlendirmeler bulundu.

Keşan’ın önceliğinin istihdam olduğunu vurgulayan Tümer, Organize Sanayi Bölgesi için de “dipsiz kuyu” tanımını yaptı.

“MEYDAN İLE İLGİLİ İKİ PLANDA DA ATATÜRK ANITI’NIN YERİ ESKİ YERİNDE GÖRÜNÜYOR”

İlk olarak Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’nın yerinin değiştirilmesiyle ilgili konuşan Ferudun Tümer; “Atatürk Anıtı’nın yeri değişmesiyle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak biz tepkimizi Meclis’te dile getirmiştik zaten. Bizzat Meclis toplantısında neden değişiklik yapıldığını sorduk ve bu konuyla ilgili başkandan sağlıklı bir cevap alamadık. Kesinlikle şu andaki yerini yanlış olduğunu düşünüyorum. Hatta meydan projesinin ilk vaziyet planı ve sonra tadil edilmiş iki tane vaziyet planı elimizde. İkisinde de Atatürk Anıtının eski yerinde olduğu gözükmektedir. Bu evraklar da elimizde mevcuttur. Anıtın yeri değiştirildiğine göre planın dışında değiştirilmiş” dedi.

“MEYDANIN İSMİ CUMHURİYET MEYDANI’DIR”

Cumhuriyet Meydanı’nın isminin, Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun önerisiyle “100. Yıl Cumhuriyet Meydanı” olarak değiştirilmek istenmesine de değinen Tümer, şunları söyledi: “Meydanın ismi Cumhuriyet Meydanı’dır. Meydanlar şehrin hafızalarıdır. Biz tepkimizi koyduk. Üç partinin isim değişikliğine evet demesine rağmen üçte iki çoğunluk arandığı için ismini değiştirilmesini uygun görmedik ve Meclisten de bu geçmedi. Bu daha önceki meclislerde bir çok yer için aynı şeyi bütün Meclis olarak yapmıştık ama burada herhalde iktidarın 100. yılla ilgili Cumhurbaşkanının bir talimatı oldu. Birçok yerde bu değişiklikler yapıldı. Biz değiştirilememesi taraftarıydık ve amacımıza da ulaştık. Bu şekilde kalması,100 yıldır olan Cumhuriyet Meydanı mantıklıydı, öyle kaldı.”  

“BAKIMSIZLIK HER YERDE VAR”

Meydandaki Atatürk Anıtı’nın önünde bulunan tören alanının bakımsızlığı ile de konuşan Tümer; “Sadece Atatürk Anıtı etrafı değil yapılan bütün bahçelerde bu tarz yerlerdeki bakımsızlık göze çarpıyor. Zaten Mehmet Gemici Cennet Bahçesi ile ilgili biz açıklama yapmıştık. Parkı biz yapmıştık ama siz havuzu bile orada çalıştıramadınız. Beş senede çiçek ekemediniz, kuru çöl haline getirdiniz Cennet Bahçesi’ni. Sadece girişe bir tak yaptılar, onu da iki kere değiştirdiler. Bir sene isimsiz kaldı Mehmet Gemici Cennet Bahçesi. Yani bu konuda ciddi sıkıntıları var belediyenin. Evet bu anıtın önündeki kadife halat ve halı bakımsız maalesef. Sözde Atatürkçü sözde Cumhuriyetçi insanların yaptığı uygulamalar maalesef bunlar” şeklinde konuştu.

Atatürk Parkı’ndaki ağaçların bir kısmının yenileme çalışmaları sırasında kesildiği iddialarını da değerlendiren Tümer, ömrünü bitirmek üzere olan kurumuş birkaç ağacın kesildiğini ancak çalışmalar sırasında alanın etrafı kapalı tutulduğu için tam olarak tespit yapılamadığını kaydetti. Bununla ilgili olarak çalışmalar tamamlandıktan sonra eski resimlere bakılması gerektiğini söyleyen Tümer; “Ağaçlarla ilgili daha önce stadın oradan da ağaçları söküp, yerine beton yapılmıştı. Atatürk Stadı’na ağaçları diktik, bakmadık kurudu ağaçlar. Bu işin şov kısmı maalesef” diye konuştu.  

“HAYVANLAR GÜNÜ ETKİNLİĞİ NEDEN CENNET BAHÇESİN’DE YAPILDI?”

Parkların ve ağaçların bakımsızlığı ile ilgili sözlerine devam eden Ferudun Tümer, Paşayiğit’teki Sahipsiz Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi’nin de bakımsız olduğunu iddia ederek; “Bir hafta önce Hayvan Barınağını ziyaret ettim. Dışarıdan da olsa içine girmeden görünüyor, inanılmaz bakımsız bir vaziyette. Zaten geçen sene hatırlarsanız 4 Ekim Hayvanları Korumu Günü’nü orada güzel bir etkinlikle kutlamıştık. Bu sene gittiler, baktılar düzelecek gibi değil. Cennet Parkı’nda yapmak zorunda kaldılar. Mehmet Gemici Cennet Parkı’nda yapılmasının sebeplerinden biri de oranın inanılmaz bakımsız ve kötü durumda olmasıdır. Tesis can çekişiyor şu anda” dedi.

“AECELE YAPILAN İŞLERİN HEPSİ ÇOK AKSAK”

Tümer, Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Parkı yenileme işinin 13 Ağustos 2023’te bitirilmesinin taahhüt edildiğini ancak halen işin devam ettiğini de hatırlatarak şöyle konuştu: “Sözleşme tarihi geçti evet 13 Ağustos'ta bitirilmesi gerekiyordu. Onunla ilgili de bilgilendirmeyi ve tepkimizi koyduk. 29 Ekim'e yetişeceği söylendi. Müteahhit bir ara bayağı işi yavaşlattı. Sonra herhalde hızlandılar, şimdi çalışma olduğunu görüyoruz. 29 Ekim'e yetişir mi bilmiyorum. Acele yapılan işlerin hepsi çok aksak yapılıyor. daha önce bunu bir çok yerde yol kaldırım çalışmalarında, park çalışmalarında gördük. Macera Parkı’nın yarısını yaptık, yarısı da eski, çürüyor.”

“MEYDANDA CİDDİ BİR BETONLAŞMA VAR”

Tümer, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Enteresan bir şekilde meydanda ciddi anlamda betonlaşma görüyoruz. Otopark yapıldı, ben 55 araç diyorum Sayın Helvacıoğlu 71 araç kapasiteli diyor. 71 bile olsa ki değil 55 araç alacak, ciddi bir yatırım yapıldı o kadar betona gerek var mıydı? Aynı şeyi müzenin önündeki yapılaşmada da betonun çok yoğun olduğunu görüyoruz. ciddi bir Betonlaşma var Keşan'da. Yolların kenarlarındaki refüjlere bile her tarafa baba koyuyoruz, binlerce baba koyduk. Vatandaşın şikayetçi ama vatandaşın şikayetlerini hiç önemsemeyen bir iktidarla karşı karşıyız.”

“MEYDAN KEŞANLILAR’A, MUHALEFETE VE MUSTAFA HELVACIOĞLU’NA SORULMADI”

Tümer, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Parkın içine çok sayıda sosyal donatı yapıldı. Bir kitapevi olacakmış bir tanesi Kent Konseyi’ne verildi galiba. 6-7 tane iş yeri var. İlk projede bu kadar iş yeri de yoktu açıkçası. Tahmin ediyorum bu projede yasal olana dikkat edilmiştir. Net ölçüler burada vaziyet planında gözükmese de alan yasal alanı geçmemiştir. Ama geçmesi gerekmiyor çok beton oldu. Köy garajının üstü evet altı otopark ama formülleri var çok. Köksüz ağaçlar var çim yapılabilir, güzel bir yalıtımdan ama metre karesinin binlerle söylendiği taşlar döşeniyor. Şu anda projenin kaç para olduğunu da bilmiyoruz açıkçası. İhale bedelini biliyoruz ama ihale bedelinin üstüne şu yapılan işlerdeki artışlar, fiyat farkları nedir bilmiyoruz. Bu meydan kaça mâl oldu? Her ne kadar Keşan Belediyesi’nden değil hibe gibi gözükse de neticede bizim vergilerimize yapılan bir meydan. Buradaki en büyük sıkıntı bizlere sorulmadı. Muhalefete, Keşan'a sorulmadı açıkçası Mustafa Helvacıoğlu’na da sorulmadı. Meydan şu andaki görüntüsünden ne kadar değişir ama sanki daha fazla dolacak gibi geliyor bana çok böyle sıcak bir yer izlenimi vermiyor. Belki benim estetik anlayışıma uymuyor yani başkalarına uyuyordur. Ama çok beton oldu gibi geliyor.”

“MUHTEMELEN İLETİŞİM NOKTASI KALDIRILACAK”

Meydanda ve paktaki sulama sistemini de eleştiren Tümer, Keşan Belediyesi tarafından meydana konulan İletişim Noktası kabiniyle ilgili görüşlerini de şu şekilde açıkladı: “Eleştiriler birçok yerde var mesela burada yapılan göbekte de sulama sistemi her tarafı ıslatıyor. Trafikte de bir tehlike yaratıyor bu ıslaklık. Kışında da büyük tehlike yaratacak. Ayarlanması gerekiyor ama maalesef boyunu aştı Keşan Belediyesi’nin özellikle bu işleri yapan biriminin yükü boyunu aştı. Çünkü her yerde bir çalışma var ve hepsi yarım yarım bırakılıyor. Bir meydan yapıyorsunuz meydanın tam ortasına İletişim Noktası koyuyorsunuz. Buradaki parkın ya da buradaki eski köy garajının olduğu yere de koyulabilirdi. Tam böyle ortasına hiç şık olmadı. Güzel olmadığı için de muhtemelen alacaklar zaten görürsünüz çok uzun sürmez. Maalesef bir müddet sonra bu koltukta oturanlar kendilerinin zannediyor bu koltuğu ama değil. Beş yıl geçiyor. Beş yıl sonra yaptıklarınızla anılıyorsunuz, yapmadıklarınızla anılıyorsunuz.”

“KALDIRIMLAR VE PEYZAJ KÖTÜ DURUMDA”

Tümer, meydan etrafındaki kaldırımların daraltılmasıyla ilgili olarak da; “Keşan'da enteresan bir şekilde genişlememesi gereken yerde kaldırımlar genişliyor, daraltılmaması gereken yerde kaldırımlar daralıyor. Hangi akılla yapılıyor? Bu akıl bizim aklımız değil, bu Ankara'nın aklı, bize sorulmadı, yaşayanlara sorulmadı. Kaldırımlar daraldı gözüküyor yani komple açıldığında göreceğiz. Yeni kaldırımların şekli çok kötü. Vatandaş yürürken bile ayağa kayıyor. Peyzajla ilgili de ekilen bitkilerin cinsi ile ilgili de çok vakıf olduğum bir konu değil ama vakıf olan arkadaşlar, bu bitkilerin uygun olmadığını söyledi. Yabani otlar da çıkmaya başladı. Yabani otlardan gözükmüyor şu anda defneler ve lavantalar. Şimdi Hastane Caddesi’ne sürekli bakıyorum. Cumartesi günü belli bir saat Deniz Pastanesi önü ve lise bahçesinin önünde zabıta trafiği kesiyor başka yola veriyor. Pazar yerinin dışarıda olması problemi doğuruyor bir kısmını ama hafta arası da pazar yeri yok. Ama akşam üzeri özellikle okulların dağıldığı saatlerde eski hapishaneden yukarı Cumhuriyet Meydanı’na ya da işte Hastane Caddesi’ne çıkman yarım saat tutuyor. Cadde ortadan bölündü. İnsanlar parklama yapmasın diye ortadan bölmek medeni bir tavır değil. Yani insanınızı medeniyetsiz gösterir. Alçak kaldırımlara babaları koymak aracı kaldırıma çıkaracakmış bahanesiyle yapmak medeni olmuyor. Cumhuriyet Caddesi'nde 29 Ekim Cumhuriyet Caddesi'nde baba yok ve kaldırımlar neredeyse yola sıfır bir tane araç göremezsiniz kaldırımın üstünde. Babaların olduğu kaldırımlardan dolayı Keşan’da arabaların hepsinde sağ kapılarında burukluk var. İnanılmaz eleştiriler var bu konuda da ama maalesef kulağını tıkanmış vaziyette” açıklamasını yaptı.

“MEYDAN, KEŞAN’IN HAYALLERİNE GÖRE YAPILMADI”

Tümer, meydan ile ilgili son olarak; “Şu andaki izlenimimiz hayal ettiğimiz gibi değil çünkü bizim hayallerimize göre ya da Keşan'ın hayallerine göre yapılmadı. Ankara’dan bakarak yapılan bir şey bu. Maalesef ki iktidarın belediyesi de bu işe çok müdahil olamadı. Yaptım oldu anlayışıyla bu kadar oluyor. Keşan Atatürk Stadı gibi, yaptım oldu anlayışıyla. Her şey güzelmiş gibi gözüküyor ama her taraf beton. Mesela 16 ay önce kapalı spor salonun zemininde hiçbir şey yoktu şimdi 16 ay sonra zemin kaldırıyor ki oranın zemini Türkiye standartlarının üzerinde yapılmış bir zemindi. Revize edildi, bakımı yapıldı sıfır yaptık dedi başkan. Şu anda tekrar yapılıyor” dedi.

“KENTİN ÖNCELİĞİ İSTİHDAM”

Ferudun Tümer, kentin önceliklerinin belirlenmesi gerektiğini ve Keşan’ın önceliğinin de istihdam olduğunu vurgulayarak; “Keşan’da istihdam çok büyük problem. Belediye ne yapabilir? İşte başkan kurslar açtığını söylüyor ama kurslardan mezun olanlardan bir yere giden insan duymadım. En son Sırbistan'a turşu fabrikasına götürdü insanlar nasıl döneceklerini bilemediler. Bir tekstil fabrikasına gitti, 500 kişi istem edeceğiz dedi. Edeceksiniz de 500 kişinin yetişmiş ovarlokçu, son ütücü, dikişçi var mı? İnsanlara dokunmak önemli. Bu tesislerin iş yeri sahipleri ile görüşüp organize bir şekilde bu proje bizim dönemimizde alt yapısı yapılmıştı ama bir kısmı uygulandı bir kısmı uygulanmadı. Mahalle kreşleri olsun dedik. Genç anneler çocuklarını bırakacak yer bulamadıkları için çalışamıyorlar. İş olmasına rağmen mesela tekstil fabrikalarına gittiğimizde diyor ki biz de iş var ama üç ay çalışıyor, üç ay sonra işte çocuğun okulu, çocuğunun hastalığı diye biz iş kaybına uğruyoruz. Bunların çözümleri nedir? Yerinde kreşlerdir. Bu konuyla ilgili de bir hazırlığımız var. Altı ay sonra bu işin başına  Cumhuriyet Halk Partisi tekrar geçecek. Kim olursa olsun, Cumhuriyet Halk Partisi’nden belediye başkanı bu projelerimiz öyle ya da böyle uygulanmalı. İnsana dokunur projeler olmalı” ifadelerini kullandı.

“OSB DİPSİZ KUYUYA DÖNDÜ”

Organize Sanayi Bölgesi’nin durumuyla ilgili de konuşan Tümer, şu açıklamayı yaptı: “Organize Sanayi bölgesi dipsiz kuyuya döndü. Geçenlerde OSB ile ilgili bir toplantı yapıldı. Denetleme Kurulunda ben ve Keşan Ticaret Borsası Meclis Başkanımız Kemalettin Uslu yer alıyor. Ama ikimize de haber verilmedi.  Keşan'dan iki kişiyiz denetleme kurulunda haberimiz yok. Altı ayda bir denetleme raporu hazırlanması gerekiyor organize sanayi bölgelerinde. İki sene oldu hemen hemen daha bir tane evrak imzalanmadı. OSB sadece belediye ve ticaret odası üzerinden yürüyor gibi görünüyor. Burası Gıda OSB olacak. Bu yüzden su en büyük ihtiyaç Başkana soruyoruz. Buraya getirecek suyumuz var mı diye bize Malkara’dan alacaklarını söylüyorlar. Malkara’daki projeye dahil edilip suyun gelmesi 2 yılı geçer. Ayrıca maliyeti de çok yüksek olacak o suyun.”