MEHMET AYTAÇ

LOZAN’IN İMZALANDIĞI 24 TEMMUZ, RESMİ BAYRAM OLMALIDIR”

CHP Keşan İlçe Yönetimi açıklamasında önce Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıl dönümüyle ilgili görüşlerini paylaştı. Açıklama şöyle: “Bugün emperyalizme karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşımızın zafer belgesi, Cumhuriyetimizin tapu senedi Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümünü kutluyoruz. Bugün tarihi bir gün. 780 bin kilometrekarelik ülke topraklarımızın, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğunu egemen devletlere kabul ettirdiğimiz bir gün. Lozan Barış Antlaşması’yla; emperyalist güçlerin aralarında pay etmeye yeltendiği vatanımızın sınırları zaferimizle çizildi. Kapitülasyonlar kaldırıldı. Ekonomimiz millileştirildi. İç/dış borçlarımızı ve kaynaklarımızı denetleyen Düyun-ı Umumiye belasından kurtulduk. İktisadi bağımsızlaşmanın önü açıldı. Yunanistan’da kalan Türk azınlığın hakları güvence altına alındı. Kıyılarımıza yakın adaların gayri askeri statüsü teyit edildi. Lozan, topraklarımızı karış karış bölen, yoksul halkımızın tüm varlığını yabancı güçlerin insafına terk eden, saltanatın tacını ve tahtını korumak adına halkı kendi yurdunda esire dönüştüren, Sevr Anlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan diplomatik zaferin adıdır. Cumhuriyetimizin ve partimizin de kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; “Lozan Barış Anlaşması, Türk ulusuna yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın yıkılışını anlatan bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri bulunmayan bir siyasal utku eseridir.” Lozan saltanat sevdalılarına, emperyalizme, mandaya karşı mücadelemizin zaferle taçlandırdığımızın belgesidir. Lozan, dünya üzerinde saygın bir ülke olarak yer almamızın teminatıdır. Lozan’ı hafife alan, sübjektif ve maksatlı söylemlerin nesnesi haline getiren, hatta kinle yaklaşanlar, İnönü’ye, onun üzerinden Atatürk’e, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına ve değerlerine düşmanlık etmektedir. Özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın tapu senedi olan Lozan’a giden süreci inşa eden ve antlaşmayı hayta geçiren başta Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve 2’nci Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız İsmet İnönü ile milli mücadele kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Kurucu değerlerimiz ve kurucu kadrolarımızın hedef ve idealleri, geçmiş 100 yılda olduğu gibi önümüzdeki yüz yıllarda da vazgeçilmez yol göstericimiz olmaya devam edecektir. Biz, CHP olarak kanun teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk. Lozan Antlaşması’nın imzalandığı 24 Temmuz, resmi bayram olarak kutlanmalıdır.” 

“ÇİN’DEN SONRA EN BÜYÜK GAZETECİ HAPİSHANESİ TÜRKİYE’DE”

CHP Keşan İlçe Yönetimi, açıklamasının devamında basından sansürün kaldırılışının 115. yıldönümü nedeniyle yaptığı değerlendirme şu ifadeleri kullandı: ““Bugün aynı zamanda basında sansürün kaldırılışının 115. yıldönümü. 24 Temmuz’un basın için bayram olmaktan çoktan çıktığı günleri yaşıyoruz. Ne yazık ki basında sansürün kaldırıldığı 1908 istibdat koşullarından çok daha kötü koşullarla karşı karşıyayız. Gazetecilerin, basın emekçilerinin dövüldüğü, tehdit edildiği, hapse atıldığı, basın kurumlarının kapatıldığı, ekranların karartıldığı, erişim engellerinin, fikir suçlarının, sansürün ve soruşturmaların olağanlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 2002’de 100. sıradayken bugün 165. sıraya kadar gerileyen ülkemizde, basının durumu demokrasimizin de içler acısı durumunu gözler önüne sermektedir. İktidar, geldiği günden beri Türkiye’de halkın haber alma hakkını yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden sistemli olarak gasp ederek, toplumu dizayn etmeye çalışmaktadır. Gazeteci adı altında satın aldığı yandaşlarıyla adaletsizliği, haksızlığı, yolsuzluğu ve yoksulluğu görünmez kılmaktadır. Unutmayalım ki Çin’den sonra dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olan Türkiye’de bu sorun gazetecilerin değil, tüm toplumun sorunudur. Biz CHP olarak, özgür medyayı ve dolayısıyla halkın haber alma hakkının gasp edenlere, basın emekçilerinin sendikal haklarını en alt seviyeye indirenlere; korku, sansür ve hapis üçgeninde basını tehdit edenlere karşı, kalemini satmayan, gazeteciliğin meslek ilkelerine ve etiğine sahip çıkan saygın ve özgür gazetecilerin yanında olacağız.”