AK GÜNLERE
 
Başlığı okuduğunuzda Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile ilgili bir yazı mı diye aklınızdan geçirebilirsiniz. Tam olarak değil ama yazı sonunda onları da anmadan edemeyeceğim. Bu yazıyı önemli bir kurultaydan önce bir dönemi hatırlatma, partililerinin hissiyatlarını yineleme, naçizane temenni ve beklentilerimi aktarmak amacıyla yazmayı düşündüm.
AK GÜNLERE, Bülent Ecevit başkanlığındaki CHP’nin (Cumhuriyet Halk Partisi) 1973 yılındaki seçim bildirgesinin adı. Seçim bildirgesinin başında şu cümlelere yer veriliyor: “1969 Milletvekili Seçimleri için CHP’nin ‘DÜZEN DEĞİŞİKLİĞİ PROGRAMI’ olarak yayımlanmış olduğu bildirge 1973 yılında da geçerlidir. Yeni seçim bildirgesiyle, bazı konulardaki CHP görüşleri, ‘DÜZEN DEĞİŞİKLİĞİ PROGRAMI’ doğrultusunda geliştirilmiş, yenileştirilmiş, değişik toplum koşullarına ve öncelik kazanan sorunlara göre, daha ayrıntılı olarak işlenmiştir.”
CHP’nin 1973 seçimlerinde % 33 ile birinci parti olmasını sağlayan 229 sayfalık bildirge 4 ana başlıktan oluşuyor: “Ekonomik düzen, Sosyal düzen, Siyasal düzen, Ulusal güvenlik ve dış politika.”
Ekonomik düzen ana başlığın altında 18, Sosyal düzenin 7, Siyasal düzenin 5 ve son olarak da Ulusal güvenlik ve dış politika ana başlığın altında da 1 alt başlık var. Bildirgenin can alıcı başlıklarından örnek vermek gerekirse şunları sıralayabiliriz.
Ekonomik düzen ana başlıkla yer alan maddenin en dikkat çeken 3 alt başlık var. İlki “Özgürce ve hakça kalkınma”, ikincisi “Kalkınma köylüden başlayacak” ve üçüncüsü de “Bölgeler arası sosyal adalet”.
CHP, 1973 yılı milletvekili seçimlerinde halka net mesajlar vermiş, çözümleri tek tek kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde amaca uygun olarak bildirgeye yansıtmış. “Özgürce ve hakça kalkınma” alt başlığında CHP, net olarak “Gerçek ve geçerli kalkınma tüm halkın özgürce ve hakça kalkınmasıdır” diyor ve belli bir kesimin varlığını arttıran, halk çoğunluğunu yoksul bırakan bir kalkınmayı reddediyor. CHP, 1973 yılında bildirgesine koyduğu “Kalkınma köylüden başlayacak” alt başlığı ile o dönem Türkiye nüfusunun üçte ikisini oluşturan köy toplumuna net ve ayrıntılı bir mesaj veriyor. 1969 yılı milletvekili seçim bildirgesi ‘DÜZEN DEĞİŞİKLİĞİ PROGRAMI’ ile köylüye “TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN” sloganı ile toprak reformu yapacağını söyleyen CHP, özellikle Güneydoğu’da yarı feodal yapıyı yıkmak ve kamulaştırma ile topraksız köylüye toprak vererek halkı siyasal özgürlüğüne kavuşturmak istiyor. CHP, halkçı iktidarlarında kalkınmanın köylüden başlayacağını ve bütün topluma dengeli, adaletli ve güçlü olarak yayılacağını söylüyor. Köylünün kalkınması için “Pazarlama, kredi ve destekleme; örgütlenme; toprak düzeni; yerleşme düzeni, alt yapı ve eğitim” koşullarının yerine getirilmesi gerektiğini savunuyor ve bunları yapacağını vaat ediyor. CHP, “Bölgeler arası sosyal adalet” alt başlığı ilehalkçı iktidarlarında yalnız insanlar arasında değil bölgeler arasında da sosyal adaleti sağlayacaklarını, hızlı ekonomik kalkınmayla, bütün az gelişmiş yöre halkı ve tümü ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkının “Kaderine terk edilmişlik” duygusundan kurtulacağını söylüyor. CHP, iktidarlarında devlet, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da baskıyla, silahla, komandoyla değil halk yararına ekonomik, sosyal eğitsel tedbirlerle, reformlarla, yardımlarla ve güleryüzle varlığını duyuracaktır diyor. Ayrıca CHP 1970’li yıllarda haş haş ve afyon ekimi yasağıyla ilgili de net bir mesaj veriyor. Uluslar arası hassasiyetler göz önünde bulundurarak denetimli bir şekilde ekimin önünün açılacağı müjdesini veriyor.
CHP, 1973 yılı milletvekili seçimlerinde sosyal yaşam alanı üzerine çözüm önerilerini bildirgenin “Sosyal düzen” ana başlığında 7 alt başlıkta toplamış. “İnsanca ve demokratik çalışma düzeni”, “Mutlu, sağlıklı, adaletli yerleşme ve yaşama düzeni” ve “Din” sizlere aktaracağım üç alt başlık olacak.
Çalışan kesimin haklarına büyük önem veren CHP, 1963 yılında Hükümet olarak kanunlaştırdıkları Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ve Sendikalar Kanunu ile Türkiye’deki işçi haklarını en ileri demokratik ülkeler düzeyine hatta bazı bakımlardan o düzeyin de üstüne çıkardıklarını “İnsanca ve demokratik çalışma düzeni” alt başlığında hatırlatıyor. “Mutlu, sağlıklı, adaletli yerleşme ve yaşama düzeni” alt başlığında ise “Köykent” sistemiyle belli bölgelere yoğunlaşan nüfusun önüne geçmeyi vaat ediyor. Kentlerin gereğinden fazla ve düzensiz biçimde büyümesini önlemek, çevre sağlığı sorunlarını asgari ölçüye indirmek, konut ve arsa sorunlarına adaletli çözümler getirmek, insan yaşamını yerleşim bakımdan güzelleştirip mutlulaştırmak için yine bu bildirgede çözümler üretiyor. Ortanın solundaki CHP’nin maddiyatçı da maddeci de, yani materyalist de olmadığını, toplumun manevi ve ahlaki değer ölçülerine de, inanç ve düşünce özgürlüğüne de saygılı olduğunu “Din” alt başlığında açıklıyor. Siyasal ve ekonomik istismar konusu yapılmasını önlemek şartıyla, halkın dine bağlılığı, toplum yararına hiçbir düşünceyi, yeniliği güçleştirmediğini, halkın serbest tartışma ortamı sağlandığında kendisine neler getireceği olanağını bulabileceklerine inanıyor. Bu nedenle bazı partilerin düşünce özgürlüğünden korktukları kadar inanç özgürlüğünden de korkmaya başladıklarını, halkın dine bağlılığının, sömürüye karşı çıkmasına, hak aramasına, aracılıktan tefecilikten kurtulmak için uğraşmasına engel olmadığını gördüklerini ve yine halkın dine bağlılığının, yoksulluğu kader sanmaktan kurtulmasına engel olmadığını, son yıllardaki tutumuyla CHP’nin “Yoksulluğun kader olmadığını”nın daha iyi anlaşıldığı bildiride yerini almış.
“Siyasal düzen” ana başlığında 5 ana başlık var burada “Demokrasi” ve “Halkçı ve etkin kamu yönetimi” dikkatleri çekiyor. “Demokrasi” ana başlık için tek cümle söylemek yeterli olacak: “Demokraside özgürlükler kısılamaz.” CHP, iyi işleyen, dürüst ve tarafsız davranan, halkla sıcak ilişki kuran bir kamu yönetiminin, güçlü devlet olabilmenin ve hızlı yükselebilmenin de sağlıklı bir demokratik siyasal ortama girebilmenin ve topluma huzur getirebilmenin de temel kuralı olduğunu “Halkçı ve etkin kamu yönetimi” ana başlığında söylüyor.  
CHP, Ak Günlere seçim bildirisinin son ana maddesinde “Ulusal Güvenlik ve dış politika” ile Mustafa Kemal Atatük’ün sözüyle özetliyor: “Yurtta Sulh Cihanda Sulh.”
229 sayfalık 1973 yılı milletvekili seçim bildirgesi Ak Günlere’ninsloganı “Ne yoksulluk ne baskı… ne ezilen ne ezen… insanca, hakça bir düzen… Ak günler ülkemize öyle bir düzenle doğacaktır”  idi. 11 Aralık 1973 milletvekili seçimlerinde CHP %33 ile o zamanki seçim sistemiyle 450 milletvekilinin 183’ünü aldı. 5 Haziran 1977 milletvekili seçimlerinde % 41 ile 213 milletvekili aldı ve yine aynı yıl yapılan yerel seçimlerde %48 ile 714 belediye başkanlığı kazandı.
Siyasetin ana malzemesi insan, insan odaklı bir siyaset ise iktidar demektir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni klasik olarak herkes bir şekilde bir tanımını yapabilir. Kurucu parti diyebilir, Atatürk’ün partisi diyebilir, 91 yıllık bir çınar diyebilir ama en önemlisi CHP’ye şunu diyebilmek önemlidir halkın partisi, Türkiye’nin partisi, cumhuriyetin partisi. Önemli bir kurultay öncesi CHP’nin büyük başarı elde ettiği 2 seçimde kullandığı insan odaklı söylemlerin halktaki yerini anlatmak istedim. Bugün eminim bu yazıyı okuyan partililer CHP’ye oy verenler iktidar özleminin bir an önce bitmesini istemektedir.
Kurultaya gidecek olan sevgili Keşanlılardan benim bir ricam olacak, bu yazıyı kurultayda yarışacak iki aday CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve eski CHP Grup Başkan vekili Sayın Muharrem İnce’ye vermeleri.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)ileilgili bir şeyler söylemek gerekirse, gerek yok siz anladınız meseleyi.
Saygılarımla…