İpsala’nın kalbi merkezdir, kalbi dışarıya taşımayın!
CHP’nin geçmiş dönem belediye Başkan Adayı Cenan Tetik, Adalet Sarayı’nın ilçe dışına bir alana taşınması konusunda yazılı bir açıklama yayınlayarak, İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman’a seslenerek, İpsala’ya yapılacak bu yatırımın ilçe dışında olmaması gerektiğini belirtti.
Tetik’in açıklaması şöyle;
“Kim İpsala için bir çivi çakarsa, onu sahiplenirim. Ancak yanlış gördüğüm bir konuda da susmam, uyarmak boynumun borcudur. Hepimiz biliriz; geçmişte şehrimiz için alınan kararlarda derin hatalar yapıldı. İpsala’nın kaderini etkileyen nice olayda “keşke” dedik ama iş işten geçti. Bugün de aynı hataya düşmemek için bu uyarıyı yalnızca kendi adıma değil, İpsala halkı adına yapıyorum.
Belediye Başkanımız Mehmet Kerman, Ankara’dan Adalet Sarayı sözüyle dönmüş olabilir. İlçemiz için atılacak her adım kıymetlidir. Fakat unutulmamalıdır ki, Adalet Sarayı’nın şehir dışına taşınması yalnızca bir bina değişikliği değildir; bu karar esnafımızı, meydanımızı, çarşımızı ve en önemlisi günlük yaşamımızı doğrudan etkileyecektir.
İpsala’da yaşayan herkes bilir: Zaten dışarıdan gelen insan sayımız sınırlıdır. Vatandaşlarımız çoğu zaman işlerini Keşan’da çözmektedir. Eğer Adalet Sarayı da şehrin dışına yapılırsa, insanlar sadece işini görüp köyüne geri dönecek, ilçemizin merkezine uğramayacaktır. Bu da esnafımıza büyük bir darbe vuracaktır.
O yüzden diyoruz ki: Bu karar masa başında değil, halkla birlikte alınmalıdır. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları, esnaf temsilcileri ve vatandaşlarımız sürecin içinde olmalıdır. Bir ilçenin kalbi olan adalet binası, halkın onayı olmadan şehrin dışına taşınmamalıdır.
Çözüm ise açıktır:
Yeni Adalet Sarayı şehrin merkezinde kalmalı, mümkünse uygun bir alan yeniden planlanmalıdır.
Esnafın ve halkın görüşü alınmalı, karar ortak akılla verilmelidir.
Adalet Sarayı çevresinde otopark, sosyal alanlar ve bekleme yerleri düşünülerek hem vatandaşın işi kolaylaştırılmalı hem de çarşıya canlılık kazandırılmalıdır.
Kısacası mesele sadece bir bina yapmak değildir; mesele o binanın İpsala’nın kalbine mi güç katacağı, yoksa İpsala’yı daha da yalnızlaştıracağıdır.
Bizim sesimiz nettir: İpsala halkı yok sayılmamalıdır!”
