18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110.Yıldönümü ve Şehitler Günü dün Keşan’da düzenlenen törenle kutlandı.

1-11

Asri Mezarlık’taki Şehitlik’te saat 10.00’de başlayan törene, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, , Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Keşan 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Gürcan Sezengöz, AK Parti İlçe Başkanı Savaş Pekdemir, CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, MHP Keşan İlçe Başkanı Adnan İnan, SP Keşan İlçe Başkanı Ahmet Köseler, Zafer Partisi Keşan İlçe Başkanı Türkay Gümülcineli  sivil toplum kuruluşları, gaziler, askeri erkan ve şehit yakınları katıldı. Şehitlik Anıtı’na çelenklerin sunulmasıyla başlayan programda saygı duruşu ve saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı söylendi. 

ÜTĞM.YAKUT : “İTİLAF DEVLETLERİ, MUSTAFA KEMAL’İN ÇOK İSABETLİ MUHAKEMESİ SONUCU HEDEFİNE ULAŞAMADI”

Şehitlikteki Konuşmakomutan

Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Üsteğmen Emrecan Yakut , 110 yıl önce bugün 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı’nın denizden geçilemeyeceğinin tüm dünyaya gösterildiği ve deniz zaferinin ilan edildiği gün olduğunu belirterek şunları söyledi Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden, isimlerini kalbimize yazdığımız aziz şehitlerimizi, rahmet ve minnetle anmak maksadiyla bugün burada toplanmış bulunmaktayız. 110 yıl önce bugün, 18 mart 1915'te Çanakkale Boğazının denizden geçilemeyeceğinin tüm dünyaya gösterildiğı ve Deniz Zaferinin ilan edildiği gündür. Bu tarih, TBMM genel kurulunda 4768 numaralı kanun ile 2002 yılından itibaren aziz vatanları için canlarını seve seve feda eden kahraman şehitlerimizi anmak maksadıyla aynı zamanda "Şehıtler Günü" olarak kabul edilmiştir. Tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen, milletimizin kahraman evlatlarının şehadeti ve gaziliği pahasına,kazanılan bu zafer, istiklal harbimize ve nihayetinde Türkıye Cumhuriyeti’ne giden bu yolda çok önemlı bir kilometre taşı olmuştur.

 18 mart 1915' te Amiral De Rabek komutasındaki itilaf devletleri donanmasi Çanakkale Boğazını geçmek için büyük bir taarruz başlattı. Ancak bir süre sonra, müttefik donanmasının üç zırhlısı Nusret mayın gemisi tarafından boğaza döşenen mayınlara çarparak ya da tabyalardan yapılan top atışlarıyla battı. Ayrıca iki muhrip ve yedi mayın tarama gemisi de batırılmıştı. Donanmanın 800  kişilik asker kaybı da eklendiğinde, donanmanın savaş gücünü üçte bir oranında yitirdiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında panikleyen itilaf devletleri donanması boğazı terk ettı. Yaşadıkları bu hüsranın ardından Çanakkale boğazının denizden geçilemeyeceğini anlayan itilaf devletleri, 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadasına çıkarma yaparak boğazı geçmeyi denemişler ancak Çanakkale savaşlarında bir deha olarak ön plana çıkan Yarbay Mustafa Kemal'in çok isabetli ve ileri görüşlü muhakemesi neticesinde hedeflerine ulaşamamışlardır. Şanlı tarihimizde bütün görkemiyle yerini alan ve tüm dünyaya karşı azmin, cesaretin ve fedakârlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşı, vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Milletinin vatanı içın hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir. Çanakkale Zaferi, biricik evlatlarını şefkat ve muhabbetle ve analarının bağrına basıp cepheye uğurlayan cefakar anaların  elini öperek "Hakkını helal et  şefkatli ana, canım feda olsun kutsal vatana." diyen yiğit ve kahraman Mehmetçiğin, tarih sahnesine çıkan ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yazdığı destandır. Başta büyük Önder Atatürk olmak üzere, gerektiğinde vatanı için "şehit" olmayı en şerefli görev olarak kabul eden, 7'sinden 70'ine, kadın erkek tüm Anadolu insanı bu zaferden aldıkları güçle Kurtuluş Savaşını başlatmışlar ve işgal altındaki vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhurıyetını kurmuşlardır.

Hayatını bu cengaver erlere komuta ederek geçiren "Dünyanın hiç bir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir" diyerek bu kahramanlara hayranlığını ifade eden Büyük Önder Ebedi Başkomutan Atatürk'le aynı duyguları paylaşan bizler şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Ülkemizin bugün ulaştığı seviye başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere, Kore'de, Kıbrıs'ta, teröristle mücadelede, yurt dışında icra edilen harekatlarda hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizin eseridir. Ulusumuzun var oluşunun, birlik ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri olan şehitlerimizin manevi varlıkları, tarih ve millet bilincimizin korunmasında sahip olduğumuz yüce değerlerin genç nesillere akratılmasında en değerli hazinedir.

Bu nedenle, şehitlerimizin hatıraları nesilden nesile sonsuza dek  yaşatılacaktır. Aziz Şehitlerimizin yüreklerimizde yaktıkları ateş, vatanımıza yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğimiz mücadelede, sarsılmaz tükenmez gücümüze sonsuz kaynak teşkil etmektedir.

 Aziz şehitlerimiz yattıkları yerde şunu hissetmelidirler ki ülkemizin birliğine  göz diken düşmanlarımızın ve terör örgütlerinin kutsal vatan topraklarına yönelık tüm tehditleri, dün olduğu gibi bugünde, Türk milleti ve onun bağrından çıkmış Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bertaraf edilecektir.

Üzerinde yaşadığımız toprağı vatan yapan, bayrağımıza rengini kanlarıyla veren şehitlerimiz; 

Manevi varlığınızdan aldığımız güçle, vatanımıza yönelik her türlü tehdide karşı, her şart altında üzerimize düşen görevi yapacak ve size, layık olmaya çalışacağız. Türk vatanının kutsallığını, Türk milletinin namusunu ve Türk bayrağının şanını canından üstün tutan aziz şehitlerimiz; sizleri bizden ayıran ölüm, size olan bağlılığımızı asla koparamayacak, kutsal emanetiniz olan Türk vatanı, ilelebet hür kalacaktır. Sizlere söz veriyoruz kı; Çanakkale'ler sonsuza dek geçilemeyecek, gök kubbeden ay yıldızlı al bayrak hiç inmeyecek, dünya var oldukça bu topraklar Türk yurdu olmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Türkıye Cumhurıyeti'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları şanlı tarihimiz boyunca vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor; kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhunuz şad olsun.”

12-1

Yılmaz’ın konuşmasının ardından Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Şehitlik Defteri’ni imzaladı. Şehit kabirleri ziyaret edilerek, karanfil bırakılan tören, İlçe Müftüsü Uğur Emiroğlu tarafından okunan duanın ardından sona erdi

SELİM SESLER KONGERANS VE TİYATRO SALONU

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. Yıldönümü program, saat 11.00’de Keşan Belediyesi Konferans Salonu’ndaki törenle devam etti. 

Konuşm Yapan Öğretmen

Buradaki program Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başlayan törende  günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Keşan Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni  Hakkı Can Karakaş yaparak şunları söyledi.18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutlayarak ve tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan Karakaş, şunları söyledi. Bugün burada vatanını, istiklalini korumak uğruna canını hiçe sayan, eşini, evladını bırakıp, anasının babasının elini öpüp vatanına göz dikenlerin karşısına dikilen, vatan borcunu namus borcu sayarak canlarını ülkemiz ve bizler için veren aziz şehitlerimizi anmak için toplandık.

Onlar ki tarihi değiştiren, onlar ki yurdu için imkansızları başaran, onlar ki düşmanlarını bile kendilerine hayran bırakan, onlar ki en şanlı destanları yazan alnı ak Mehmetçiklerimiz. Ve bu destanlar arasında belki de en şanlısı Çanakkale Destanı.

110 yıl önce I. Dünya Harbinde İtilaf Devletleri Çanakkale’yi geçerek hem İstanbul’u işgal edip Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak hem de müttefikleri Rusya’ya yardım götürmek amacıyla silahlarını bize doğrulttular. Önce 94 parçalık donanmaları ile Çanakkale’yi denizden geçmeyi deneyen bu devletler Türk Topçusunun inadı ve iradesiyle sarsılmış, ardından Nusret Mayın Gemisinin ördüğü duvara çarparak kuyruklarını bacaklarının arasına kıstırıp geri dönmek zorunda kalmışlardır. Çanakkale’nin sadece denizden geçilemeyeceğini gören müttefikler bu sefer kara harekatıyla Gelibolu yarımadasına askerlerini çıkarmıştır. Uzun süren siper savaşları neticesinde Çanakkale’nin ne denizden ne de karadan geçilemeyeceğini öğrenmişlerdir. Kahraman askerlerimiz ve komutanlarımız vatan sevgisi, zekası ve inancıyla Çanakkaleyi “Çelik Kale” yapmış, yenilmez addedilen İtilaf Devletleri armadasını ve ordularını hem denizde hem de karada mağlup etmiştir.

Tarihte eşine çok az rastlanan bu zafer ile kendilerini dünyanın efendisi zanneden, kendi menfaatleri için masum ve mazlum insanlara yaşam hakkı tanımayan, daha çok sömürmek uğruna dünyayı ateşe veren bu devletlere hadlerini bildirmiştir.

Çanakkale inanılmaz hikayelerin ve sayısız kahramanın yer aldığı bir destandır. Ancak bu kahramanlar arasında biri var ki sevgisiyle milletinin kalbini hala ısıtıyor, başardıkları ile ilham veriyor. İşte o kişi Mustafa Kemal ATATÜRK’tür.

Kara savaşlarının ilk gününden itibaren kritik anlarda ortaya çıkan Mustafa Kemal zaferin elde edilmesinde çok önemli roller oynamıştır. Türk milleti onu “Anafartalar Kahramanı” olarak tanımış ve bağrına basmıştır. Önce Çanakkale’de daha sonra İstiklal Harbinde milletine önderlik eden Ulu Önderimiz bu zaferler ile tüm dünyaya örnek olmuş ve üzerinde güneş batmayan imparatorluk denilen Büyük Britanya imparatorluğunun dağılış süreci başlamıştır.

Asil milletimiz tarihi boyunca zorluklarla, imkansızlıklarla, sayısız devlet ve imparatorlukla mücadele etmiştir. Unutulmamalıdır ki vatanımız bize emperyalist devletlerin kağıt üzerinde verdikleri bir armağan değil, atalarımızın emeği ve kanı ile kazanılmış bir emanettir. Çanakkale Savaşları ve İstiklal Harbi Türk milletinin kendi vatanında bağımsız, müstakil ve diğer hür milletler gibi eşit yaşama arzusu ile başardıklarının en önemli iki örneğidir.

Bu sebeplerle vatanımıza sahip çıkmak, onu güçlendirmek, onu yükseltmek bugün hepimizin başlıca görevidir. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.

Bu duygularla başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere bu vatan için mücadele edenleri, gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyoruz. Bize teslim ettiğiniz emanetiniz ve yarattığınız eserler bizlerin ellerinde yükselmeye devam etmektedir ve edecektir.

I M G 20250318 111227 397

Konuşmanın  ardından Ortaokullar arası şiir yarışmasında 1.olan Nisa Orta şiirini okudu.

Daha sonra 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi temalı sinevizyon sunumu gösterisi gerçekleştirildi.

14 (2)

Sunumun ardından Resim Dalında 3.olan Melek Öztürk’e ödülünü Cumhuriyet Başsavcısı Hilal Bozdağ;

15

Ortaokullar arası şiir dalında 3.olan Beğendik Ortaokulu’ndan Nehir Eslem Yıldız ve Liselerarası kompozisyon yarışmasında 3.olan Keşan Fen Lisesi’nden Tufan Kaan Karagöz’e Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan;

15I M G 20250318 112040 247

İlkokullar arası resim dalı 2. olan Rasim Ergene İlkoklu’ndan Azranur Özüm, ortaokullar arası şiiryarışması 2.olan  Yenimuhacır Ortaokulu’ndan Barış Duran Boyraz’a ve liserler arası kompozisyon yarışmasında 2.olan KTSO –MTAL’den Defne Fırtına’ya ödülleri Keşan 4.Mekanize Piyade Tugay KomutanıTuğgeneral Gürcan Sezengöz ; ve

17

İlkokullarası resim yarışmasında 1.olan Raşit Efen İlkokulu’ndan Nehir Kayan, ortaokullarası şiir yarışmasında 1.olan Yekta Baydar Ortaokulu’ndan Nisa Orta ve liseler arası kompozisyon yarışmasında 1.olan Mehmet Akif Ersoy Lisesi’nden Deren Şeker’e ödülleri Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz tarafından verildi.

1820

Tören Anadolu Lisesi öüğrencileri ve öğrertmenleri tarafından sunulan “Bayrağın Rengi “ adlı oratoryumun sunulması ile sona erdi.

Yaşar Al vefat etti Yaşar Al vefat etti

Oratoryum izleyenlerden büyük alkış aldı.

19

Protokol gösterinin ardından sahneye çıkarak öğrencileri tebrik ederek fotoğraf çektirdi.

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR