HABER MERKEZİ
Dernek Başkanı Aydın Yıldırım, etkinlik ile ilgili yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: “Bu yıl sinema gösterimlerimize 1992 yapımı ve yönetmenliğini Peter Weir’‘ın yaptığı Oscar ödüllü Ölü Ozanlar Derneği (Dead Poets Society) filmiyle başlamak istedik. Filmimizin konusu kısaca şöyleydi: 1959 yılında geçen film çok başarılı ve bir o kadar da farklı olan edebiyat öğretmeninin çok disiplinli bir erkek okulu olan Welton Academy'sine (takma adı Hell-ton) gelmesiyle başlar. Bay Keating, çoğu baskı altında olan öğrencileri edebiyat ve şiirin bambaşka dünyasıyla tanıştırır. Onlara özgürlüğü, hayatı yeniden anlamayı, dünyaya farklı açılardan bakmayı öğretir. Bu ele avuca sığmaz idealist öğretmenin öğrencilerinden tek bir isteği vardır: Anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. İyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenlerin ve ebeveynlerinin aksine, yeni öğretmenimiz öğrencilerini Shakespeare, Walt Whitman, Byron, Shelly ve Keats ile, edebiyatın büyülü dünyasında bir gezintiye çıkarır. Gençler Keating’in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan Ölü Ozanlar Derneği’ni de yeniden canlandırırlar. Ancak Welton Akademisinin felsefesine tam örtüşmeyen bu ders anlatımı akademi yönetimi tarafından da gözden kaçmayacaktır. Acaba Ölü Ozanlar Derneği’nin bu yeni nesil üyeleri hayallerini yıkmaya kararlı otoritelerin baskısından kurtulmayı başarabilecekler mi? İzlememiş olanlarınız varsa bu filmi mutlaka izlemenizi öneriyoruz.
Gerek filmde gerekse kitabında insanı son derece etkileyen ve hayatı sorgulamasına neden olan çok güçlü felsefi cümleler var. Sadece filmdeki olay örgüsü üzerine değil bu cümleler üzerine de tartıştık. İşte eserde dikkatimizi çeken cümlelerin bazıları:
Kim ne derse desin sözcükler ve fikirler dünyayı değiştirecek güce sahiptir. Carpe Diem. Anı yaşayın. Dikkat edilmesi gereken ve cesaretli olunması gereken zaman vardır. Ve mantıklı bir kişi hangisi olduğunu bilir. Çoğu insan hayatını sessiz bir çaresizlik içinde yaşar. Bunu kabullenmek niye? Risk alıp yeni yerlerde gezinin. Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben hep daha az kullanılanı seçtim. Bu hayatımdaki tüm farkı yarattı. Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir. Eğer bir şeyden eminseniz, başka bir şekilde düşünmeye zorlamayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun. Bir insan ne başarabileceğini görmek için, tamamen yalnız olmalıdır. Ağlamak değil gülmek için sebepler arayın. Ben her zaman eğitimin özgür düşünmeyi öğrenmek olduğunu savundum.
Zerlanis olarak her hafta edebiyat ve sanat temalı filmleri izlemeye ve incelemeye devam edeceğiz. Katılım sağlamak isteyen Keşanlılar bizimle sosyal medya hesaplarımız üzerinden irtibata geçebilir.”