Keşan Belediyesi’nin, yeniden Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçtiği 1 Nisan 2024’ten beri yaşananlar, sadece Keşan halkını değil CHP üyelerini ve CHP’ye gönül verenleri de derinden üzüyor.
Borç afişiyle Türkiye gündemine oturan Keşan Belediyesi, bunu kendine kalkan yapıp ne sosyal demokrasiye, ne de Cumhuriyet Halk Partisi değerlerine yakışmayan işlerle vatandaşların gözünden düştü.
9 aydır hiçbir proje getirilmeyen Belediye Meclisi’nde imar düzenlemesi, satış ve kiralama talepleri ile zamdan başka bir şey onaylanmadı.
Arsalar, tarlalar, dükkânlar satıldı.
120-130 milyon TL civarında satış ve kiralama gerçekleşti.
Parklar ve bahçeler adeta özelleştirilerek halkın elinden alındı, rant kapısı haline geldi.
Geçen dönem suyun insani hak olduğu savunulurken, bu dönem aynı yıl içinde önce %38, sonra da %40 zam yapıldı.
Belediye kadrosu, seçilmişlerin çocukları, kardeşleri, yeğenleri, kuzenleri, bacanakları, baldızları vs. dolduruldu.
150’ye yakın işçi alımı yapıldığı ve yılbaşından sonra en az bir bu kadar daha alım yapılacağı söyleniyor.
Tüm bunlar ve benzeri işler, Keşan Belediyesi’nin geleceğini tehdit ederken, vatandaşları da hayal kırıklığına uğrattı.
Bunları uydurmuyorum. Yaptığımız haberlerin altına gelen yorumları okuduğunuzda ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.
Seçim meydanlarında, “Keşan’ın bir karış toprağını sattırmayan meclis üyelerimin alnından öpüyorum” diyorlardı…
Şimdi, “Tapusu bende değil mi? Satarım” diyorlar…
Önceki dönemin CHP Grup Sözcüsü; “Bu binanın tabelasında emlakçı yazmıyor, Keşan Belediyesi yazıyor” diyordu…
Bu dönemin CHP Grup Sözcüsü, satış önergeleri ile meclise geliyor…
Genç ve donanımlı diye millete dayatılan meclis üyelerinin “gıkı” çıkmıyor…
Ne bir vizyonu ne de bir ideali olmadığı anlaşılan meclis üyeleri, her karara “uygundur” diyerek, geçen dönemin üyelerinin mücadelelerini yerle bir ediyor.
Tamamen halktan kopuk, eleştirilere ve uyarılara kulakları tıkalı ve kimseyi umursamayan belediye yönetimi, Keşan’ı felakete sürüklüyor.
Biz bunları yazmaktan, okumaktan, duymaktan, konuşmaktan bıktık artık…
Birkaç ay önce CHP İlçe Yönetimi’ni bu yükü taşıyamadığı gerekçesiyle istifaya davet etmiştim…
Şimdi bunu yineliyorum. CHP Keşan İlçe Başkanı ve yanındaki bazı “yoldaşlarını”, partinin ilkelerini hatırlamaya, buna göre hareket etmeye, yapamıyorlarsa da istifaya davet ediyorum.
Eminimin ki yönetim içinde bu görevi layıkıyla yerine getirecek çok değerli üyeler mevcut.
CHP’nin eski ilçe başkanlarını, yöneticilerini, meclis üyelerini, milletvekillerini, belediye başkan aday adaylarını da Keşan’daki bu uygulamalar nedeniyle ses yükseltmeye çağırıyorum.
Daha önce “Bu yolda yürünmez” diye uyarmıştım…
Ama görüyorum ki yol bitmiş…
Artık uçurumun kenarındayız…
Ve düşüp parçalanmadan önceki son uyarımı yapıyorum.