Keşan’da verilen iftarlarda siyasetin parfümü vardır. Yani belediye ve AKP tarafından verilen iftarlar siyaset parfümlüdür.
Bu konuda kimse kıvırmaya uğraşmasın. Belediye siyasal bir mevzidir. Başında da bir siyasi partiye mensup bir kişi vardır. AKP bu konuda aynı konumdadır.
Bugüne dek geçtiğimiz yıllardaki uygulamalar da dahil hiçbir iftira katılmadım.
Neden?
Çünkü oruç tutmuyorum.
İftarlara katılanların acaba kaçı oruçlu?
Kaçının gerçekten bu yemeğe ihtiyacı var? İftarlar eskiden varlıklı insanlar tarafından yoksullara, dul kadınlara, kimsesizlere verilirdi.
Ne zaman iftarlara siyaset parfümü sindi, yemekler yetmez oldu. Bu boyutu ile bakmak acımasızlık olur mu?
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın hangi camide namaz kıldığı haber yapılıyor. Başbakanın iftar yemekleri ve yaptığı konuşma devletin televizyonunda ve yandaş kanallarda naklen veriliyor. Hal böyle olunca Keşan’da yaşananları da bu çerçeveden değerlendirmek gerekir.
Keşan’da bir aşevi var. Çok başarılı bir şekilde hizmet veriyor. Ağırlıklı olarak Belediye ve Kaymakamlık destekliyor.
Şu AKP’nin ve Keşan Belediyesi’nin siyaset parfümlü iftarlarının toplam ederi ne kadardır?
Bunların toplamı olan para ile aşevinde kış boyunca insanlara yalnızca çorba verilemez mi?
Buradan gerçekten ihtiyaç sahibi insanlarımız yararlanıyor. Buradaki görevliler ihtiyaç sahibi insanlara hizmet ediyorlar.
Konu bu boyutu ile ele alınmalıdır. Soğuk kış günlerinde yoksul insanlar için sıcak çorba kaynatılmalıdır. Unutmayalım ki bu insanların yarısının günlük 50 kuruş geliri yok.
Yerel seçim sürecinin başlamakta olduğu bu günlerde iftar yemekleri tertiplemek, bunları köylerde uygulamak eğer bir siyasi parti tarafından yapılıyorsa bu işte siyasetin kokusu vardır. Reddetmeye çalışmak beyhudedir.
Beyhude olan diğer yaklaşım ise AKP ile Belediye’nin iftarlarını aynı kefeye koyma anlayışıdır.
Belediye siyasal bir mevzidir. Başında siyasal bir kişi vardır. Bu temelden bakıldığında AKP ile Belediye’nin iftarları siyaset parfümü kokmaktadır.