Zamanla şehirler büyüyünce askeri alanların şehir içinde kaldığını hatırlatan Bakan Özhaeski, Kayseri'de bile hastane yanında bir acemi birliğinin olduğunu ve burada akşama kadar atış yapıldığını kaydetmiş. Özhaseki, şöyle devam etmiş: “Hastane içine mermiler düşüyor. Bunların bir an önce çıkması lazım. Şu anda çalışma yapılıyor. Askeri alanların zaten tapusu bizde. Vatandaş ne istiyorsa onu yapacağız. Ama şehrin 5 kilometre dışında, bozkır arazi, bir tek ağaç bile olmayan alanları yeşil alan yaparsanız gelen giden olmayacak ve kimseye bir faydası da olmayacak. İşte o alanların kentsel dönüşümde rezerv alanı olarak kullanılması esas olmalı. Eğer bir rezerv alanlarını çoğaltamazsak, çeşitlendiremezsek, kentsel dönüşüm yapacak insanlara bu arazileri verip de karşılığını alamazsak olumsuz sonuçlar çıkar. Kentlerde yoğunluk artar”
REZERV ALANLARI ÇOĞALTMAZSAK KENTLERDE YOĞUNLUK ARTAR
Bakan Özhaseki, şehir içinde askeri alanlar ile ilgili projelerinin olduğunu ve yapılacak bu projelerde vatandaşın isteği doğrultusunda kullanacaklarını belirtiyor. Çok iyi, güzel. Bakan, şehir dışına ağaçlandırılmış bölge yapıldığı zaman giden kimsenin olmayacağını kentsel dönüşümde o alanların rezerv alanı yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yeni yapı alanları oluşturularak, yeni imar planlarının yapıldığı alan olarak kullanılmasını istiyor. Bu çok çok iyi ve daha güzel. Sonra Bakan Özhaseki, diyorki ‘eğer rezerv alanları çoğaltıp, çeşitlendirmezsek bu arazileri verip de karşılığını alamazsak kentlerde yoğunluk artar.’ Şimdi baştaki cümleyi başa alalım ve saadete gelelim: “Rant olmadan hayat olmaz.” Bakan son olarak da rantı adaletli bir şekilde dağıtmak gerektiğini savunuyor evet zaten öyle olduğunu bilmeyen yok ki, hep adaletli dağıtılıyor adı her neyse(!)
Rezerv alanını biliyoruz peki bu rant nedir? Bakan Özhaseki’ye göre o olmadan hayat olmayan ‘rant’ın anlamı nedir? Teknik olarak rant, “Herhangi bir üretim faktörüne, onu belirli bir istihdam alanında tutmak için gerekli olan miktardan fazla yapılan ödeme. Toprağın ve üzerindekilerin kullanımı için ödenen fiyattır. Rant, üretimde kullanılan tabiat faktörünün karşılığında elde edilen gelir payıdır. Rant, ücret ve faiz gibi önceden belirlenen bir kıymettir.”
Diğer bir değişle ise rant, “Bir malın, mülkün ya da paranın, belirli bir süre sonunda, hiç emek verilmeden sağladığı gelir.” anlamına geliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bu ifadeleri ile ranta ihtiyacı olanlara esaslı bir yol haritası çizmiş oluyor. Sadece çizmiyor, rantı olmazsa olmaz yaparak hayatımızda gereksiz diğer kavramları atmamıza, rant olmadan hayat olmayacağına inanmamızı istiyor.
Ne dersiniz? Sizce öyle mi?
TEŞEKKÜR
Dün, velisi olduğum okulda bulunan bir öğrenci ile ablasının ve bu durumda olan diğer okullardaki öğrencilerin taşımalı eğitimden faydalanamadığını gündeme getirmiştim. Dün sabah öğrendiğime göre taşımalı eğitim sorunu bulunan çocukların bu sorununa çözüm bulunmuş. Önümüzdeki pazartesi bir aksilik olmazsa bu çocuklar da diğer çocuklar gibi taşımalı eğitim olanaklarından faydalanacaklar. Biraz süre geçmesine rağmen sorunun çözülmesine sevindim. O dünya tatlısı çocuklar adına teşekkür ederim.