Dış Haberler

Pavlos A. Michaelidis: (FSRU) Kömür mü Hazine mi?

Dedeağaç Bağımsız belediye meclis üyesi Pavlos A. Michaelidis’in Dedeağaç FSRU ile ilgili yaşanan süreç ve hayal kırıklığını dile getirdiği köşe yazısını Dedeağaç’ın köklü gazetelerinden Gnonomi Gazetesi yayımladı.

Abone Ol

KOMŞUDAN HABERLER

FSRU’lar bölgemizde tartışılmaya devam ediyor. Saros’da çevrecilerin tüm çabalarına karşın FSRU tesisi inşa edildi. Gemiler gelmeye başladı. Keşan’la Dedeağaç’ın FSRU konusundaki kaderinin ne kadar aynı olduğunu bu köşe yazısında bulacaksınız. 14 yıllık bir geçmişi olan FSRU limanı Dedeağaç’ın 17 km açığına yapıldı. Selanik Aristoteles Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesinden Mezun Dedeağaç Bağımsız belediye meclis üyesi Pavlos A. Michaelidis’in Dedeağaç FSRU ile ilgili yaşanan süreç ve hayal kırıklığını dile getirdiği köşe yazısını Dedeağaç’ın köklü gazetelerinden Gnonomi Gazetesi yayımlamış. Michaelidis, son cümlesinde “Sonuç olarak, alkış güzel olabilir, ancak bu derhal ve somut ekonomik faydalarla değerlendirilmelidir, aksi takdirde bize yıllardır ustaca pazarlanan hazine, kömür olabilir” diyerek projenin bölgeye getirisini sorgulayarak gerekliliği konusunda düşüncesini aktarmış.

Bülent Saylam

Medya Keşan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Michaelidis’in yazısı şöyle:

***

Pavlos A. Michaelidis: (FSRU) Kömür mü Hazine mi?

17 Aralık'ta Singapur'dan ayrılan Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) Depolama ve Re-Gazifikasyon (FSRU) Platformu'nun, Alexandroupoli'ye ulaşması bekleniyor. 14 yıllık bir süreci içeren bu konu, bir şekilde bölgemizin tüm dünyada duyulmasını sağlamıştır. Bu konu ilk olarak 6 Şubat 2012'de Alexandroupoli Belediye Meclisi'nde gündeme geldi, 2971/2001 sayılı yasa kapsamında sahil plajının projeye tahsisine dair görüş alınması için.

O toplantıda Gastrade şirketini (Kopelouzos Grubu'nun çıkarlarını temsil eden) temsil eden Sn. Sifnaios'un sunumu ve konuşması büyük ilgi çekti. LNG yatırımına ilişkin olarak, tesisin çevresindeki deniz ekosistemini balık popülasyonu ve deniz yaşamı açısından koruyacak teknik çözümler önerdi.

Ancak, tüm bunlara karşın, 17 Aralık 2012'de Batı Makedonya Bölgesel Konseyi'nde, projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) onayı için görüşlerin alınması konusu tartışıldı. Bu görüşte, Alexandroupoli Belediye Meclisi'nde söylenenlere tamamen ters olan ifadeler yer aldı. Ayrıca, proje zaten tehlikeli olması nedeniyle "SEVESO 2" Avrupa direktifi kapsamında değerlendirilmektedir.

Tüm bu konular zaman içinde seminerlerde, komitelerde ve kamu müdahalelerinde detaylı bir şekilde vurgulanmış olmasına rağmen, yetkililer tarafından hiçbir zaman ele alınmamıştır. Bu bağlamda, 2014 yılı Haziran'ında komşu Kavala'da ve şu anda Volos'ta, Pagasetik Körfezi'nde planlanan benzer bir LNG tesisi karşıtı büyük protestolar düzenlendi. İlginçtir ki, Kavala Belediye Başkanı ve diğer siyasi figürlerin yanı sıra yerel toplumun katılımıyla gerçekleştirilen bu protestolara rağmen, konuyla ilgili herhangi bir resmi inceleme yapılmamıştır.

Bir diğer önemli konu da yerel yetkililerin sürekli olarak kaçındığı bir konu olan Alexandroupoli Belediyesi'nin bu projeden beklediği telafi edici faydaların tartışılmasıdır. Aksine, yakın zamanda, Alexandroupoli Belediyesi'nin bağımsız bir Doğal Gaz Sistemi (DGS) Lisansı almak için Enerji Düzenleme Kurumu'na (RAE) başvuruda bulunduğu ortaya çıktı.

Bölgemiz için dikkate değer bir başka husus da beklenen çok az iş fırsatının henüz ölçülememesidir. Aksine, iş fırsatları sadece şirketlerin Atina'daki ofisleri için ortaya çıktı!

Gerçekten de bölgenin yıllardır Güneydoğu Avrupa'nın alternatif doğal gaz tedarik yolu olarak tanıtılması, tedarikin kesilme riskini dramatik bir şekilde azaltmaktadır.

Bu bir yönüdür ve son hükümetlerin ortak çizgisini takip eden çoğu yerel yönetim bu projeye olumlu yaklaşmaktadır.

Ancak diğer taraftan, yerel toplumun çıkarlarının emri ve yerel yönetimin çoğunluğu, bu gelişmelerin herhangi bir gelişme ve ekonomik fayda getirmediğini izleyerek endişe içinde izlemektedir. Ayrıca, balıkçılar, yatırıma bağlı olarak kilitlenmiş olan balıkçılık alanları ve daha fazlası konusundaki endişelerini sürekli olarak dile getirmektedir.

Sonuç olarak, alkış güzel olabilir, ancak bu derhal ve somut ekonomik faydalarla değerlendirilmelidir, aksi takdirde bize yıllardır ustaca pazarlanan hazine, kömür olabilir."

Pavlos A. Michaelidis

Dedeağaç Belediyesi Bağımsız meclis üyesi