Çok söylenen bir söz, özellikle de son yıllarda: “ecdat yadigârı.” Evet, Keşan’da da ecdat yadigârı bir çok eser var ama işte ecdat kalksa bir görse bu yadigârlarına yaptıklarımızı görse neler neler duyardık o ecdattan kim bilir?
Kısa bir süre önce Gazetemizin instagram hesabından Keşan’ın sokaklarından yaptığım paylaşımlar sırasında, ecdat yadigârına yapılan, deyim yerindeyse ‘zulme’ tanıklık ettim. Zulümden önce Hekimbaşı Abdülhak Hekim Sokakta bulunan Kara Ahmet’in dükkanını kaplayan sarmaşıkların güzel bir instagram paylaşımı olduğunu düşündüm. Çektim paylaştım. Sonra da Cuma günü nedeniyle güzel bir Hersekzade Ahmet Paşa Camii paylaşımı yapacaktım ki o talihsiz görüntülere tanıklık ettim.
Önce bu tarihi cami ile ilgili olarak kısa bir bilgi vermek isterim ki yadigar ecdadını daha yakından tanıyalım.
Keşan Belediyesinin web sayfasında şu bilgiler var:
“İlçe merkezinde bulunan Hersekzade Ahmet Paşa Camii, restorasyonlarla günümüze sağlam olarak ulaşabilmiş en önemli yapı. 1511’de, kesme taştan inşa edilen tek kubbeli camii, erken Osmanlı mimarisi özelliklerini taşıyor. Giriş kapısı tarafındaki bölümü sonradan eklenen caminin, avlusundaki 12 köşeli mermer şadırvan ve üzerindeki süslemeler dikkat çekiyor. Caminin haziresinde çeşitli dönemlere ait mezarlar ve işlemeli mezar taşları yer alıyor. Camii yakınındaki Osmanlı dönemine ait çift kubbeli hamam da kısmen yıkılarak günümüze ulaşabilmiş tarihi eserlerden.”
Kısacası 500 yıllık tarihi cami yıllarca ne savaşlar işgaller gördü ama ne zaman monte edildiğini bilmediğimiz 2 adet klimayla böyle bir zulmü yaşamamıştı.
Kim karar verdi? Kime danışıldı? İl Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğüne başvuruldu mu?
Niyet belli cemaatin ısınması ama bunun yolu bu ecdat yadigârına zarar vererek değil. Yukarıda bahsettiğim kurumlardan görüş alınabilirdi. Diğer tarihi camilerde bu ısınma soruna nasıl çözüm getirilmiş öğrenilebilirdi ve ona göre proje yapılabilirdi.
Sadece klima mı? Yerde duran mezar taşları, asırlık çınara doğru bahçedeki çöpler de bu zulmün 2. perdesiydi. Tabii burada sadece cami sorumlularına yüklemiyorum bu kötü görüntüyü, oraya çöp atan sorumsuz insanları da kınıyorum. Bu tarihi camiye sahip çıkmak her vatandaşın görevidir.
Şimdi vatandaş olarak istediğim, camiye yapılan bu klima zulmüne son verilmesi ve uygun bir şekilde çözüm getirilmesi. Mezar taşlarının uzmanların gözetiminde yakışır biçimde yerlerine konulması ve caminin arkasındaki kötü görüntünün giderilmesi.
Herhalde çok zor değildir.