“Dünyayı değiştirmek istiyorsanız önce kendinizden başlayın”, “herkes dünyayı değiştirmek ister ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez” şeklindeki sözler, değişimin nereden başlaması ve nasıl olması gerektiğini ifade eder. Daha iyisini yapmak, daha güzelini ve daha faydalısını sunmak için en doğru yolun kendimizi değiştirmekten geçtiğinin önemini anlatan bu iki sözü gerçek hayatta yapabilenler sanırım doğru olanı yapmış olurlar. Değişim ile ilgili birçok özlü söz söylenmiştir, başta dile getirdiğim sözlerin dışında ise en dikkat çekici olanı ise, “değişmeyen tek şey vardır o da değişimin kendisidir” sözüdür.
2012’in Ekim ayında gelen bir telefon hayatımda gerçekleşen bana göre en büyük değişimin başlangıcı olmuştu. O günlerde Medya Keşan Gazetesi personelinin neredeyse tamamının gazeteden ayrılma kararı sonrası yazı işleri müdürümüz, benim de 2008 yılından beri tanıdığım ve eski mesai arkadaşım Birol Çalen’in telefonu bir dönüm noktasıydı. Telefonda Birol arkadaşım bana gazete dizayn programlarını kullanabilecek tanıdığım olup olmadığını soruyordu. Benim o an için ilk düşündüğüm şey şu oldu ve kendisine de aynen onu söyledim: “Ben varım”
Evet, o cümleyi kurarak hayatımdaki en büyük değişimin ilk adımını atmıştım. Çok ayrı bir sektörden başka bir sektöre geçmeyi olağan bir şey olarak düşünebilirsiniz ama benim için o kadar da kolay değildi. İlgili olduğum fakat bilgili olmadığım bir alana adım atmıştım. O an verdiğim kararımı düşünüyorum da “İyi ki yapmışım” diyorum. Çünkü yaptığım işten zevk alıyorum.
O dönem ilgisini yakından gördüğüm patronum ve arkadaşım Mustafa Bezbaş, Gazetemizin ortağı işadamı Mehmet Karaca ile mesai arkadaşlarımın yardımlarıyla yeni sektöre alışmış oldum. Kendimi sektörde geliştirme anlamında yardımlarını her zaman aldığım Cengizhan-Derya Aktan’a ve eski çalışma arkadaşlarım Mehmet İlman’a, Sonay Can’a, kısa süreliğine de olsa Deniz Mutlu, İbrahim Bayır, Neşe Tosun’a, yine kısa süreliğine de olsa Aybars Akgün’e ve çok kısa süreliğine de olsa yolu açık olan Bora Akyol’a beraber çalıştığımız için teşekkür ederim.
2012 Ağustos ayında karnı burnunda gazetedeki görevine başlayan ve oğlu Çınar’ın doğumuna günler kala bile gazetede çalışan 2014’ün Ağustos ayından bugüne tüm iç sayfaların dizaynını yapan, çalışma ortamını neşeli bir hale çevirmeyi görev edinen editör arkadaşım Bahar Çetin Çalen, 2014’ün Aralık ayında büronun eli ayağı olan çalışkan, haber merkezinden arkadaşım Nazan Kaplan, 2014’ün Kasım ayından bu yana asayiş haberlerinin vazgeçilmez ismi aynı zamanda DHA (Doğan Haber Ajansı)muhabiri de olan haber merkezinden arkadaşım Hüseyin Ünsal Yücel, 2016’nın Aralık ayından beri beraber olduğumuz, çalışkanlığı ve üretkenliği ile gazetemize yeni bir soluk getiren esrarengiz kişilik, haber merkezinden arkadaşım Murat Arkan, Medya Keşan Gazetesinin değişmeyen emektarı matbaa ustası arkadaşım Faruk Atay, dağıtım sorumlusu kendine has espri anlayışıyla, haber merkezinden arkadaşım Selçuk Gezer, aramıza yeni katılan efendi kişiliğiyle ön plana çıkan dağıtım sorumlusu arkadaşım Halil İbrahim Karakös ve (assolistler sona kalırmış) gazete için dişini tırnağına katan, gazetenin dertlerini kendi dertlerinden daha çok dert edinen, kısacası gazetenin her şeyiyle ilgilenen müessese ve sorumlu yazı işleri müdürümüz Birol Çalen ile yeni bir döneme girdik.
27 Ocak 2017 tarihinde TE Bilişim ile yapmış olduğumuz anlaşma ile 31 Ocak 2017 tarihinde mobil uygulamayı satın alarak Keşan’da ve bölgede bir ilki gerçekleştirdik.
Ama bunu gerçekleştirene kadar geçen dönemde ciddi bir emek var. Örneğin 2012 yılının Kasım ayında tüm sosyal ağalarda bulunma kararı aldık. Bu kararla birlikte bugüne kadar ciddi bir takipçi portföyü oluşturduk. Bu yıl sonuna kadar 13 bin olan takipçi sayımızı 30 bine çıkartmayı hedefliyoruz.
Koyduğumuz hedefler aynı zamanda ulaşabileceğimiz hedeflerdir. Çünkü bugüne kadar yaptıklarımızı tesadüfen yapmadık. Bilişim sektöründeki gelişmeleri takip ederek yaptık. Takipçi sayılarını artırmak için dünyanın her yanındaki Keşan ve çevresiyle ilgili hedef kitleye yönelik, yoğun bir tanıtım çalışması yaptık. Bugünlere böyle geldik. Ve yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda mobil uygulamanın kaçınılmaz olduğunu gördük ve bırakın Keşan’ı bölgede bir ilki gerçekleştirerek mobil uygulamayı kullanmaya başladık. Dünyanın en prestijli iki mağazasında Google Play Store ve Apple Store’da Keşan’ın adını yazdırdık. Bunları yaptığımız için elbette kendimizle Keşan adına gurur duyuyoruz.
Yapmak istediğimiz çok şey var, emin adımlarla bunları gerçekleştireceğimize de inancım tam, çünkü kendine inanan bir ekip var. Değişimin kendinden başladığına inanan bir ekip. Başarımız da bu yönde. 1993 yılında Yılmaz Özkaya’nın kurmuş olduğu Medya Keşan Gazetesi’nin 2012 yılına kadar oluşturduğu ciddi abone portföyüne sahip çıkmak ve bu markanın değerini daha da yukarıya çıkarmak için kuruluşundan bugüne çalışan tüm Medya Keşan Gazetesi çalışanlarının vermiş oldukları emeklerine teşekkür ederim.
Sanırım uzun bir giriş yazısı oldu. Yeni bir köşe hazırlamayı düşündüm ve her Pazartesi “Sosyal Medya” köşemizde sizlerle beraber olacağım. Bu köşeyi tanıtırken bir giriş cümlesi yazmak istedim fakat hikayeye girince koca bir yazı oldu.
“Sosyal Medya” köşesi aslında yeni bir köşe değildi. 2013 Temmuz ayında Keşan’daki siyasi, ticari ve kurumsal mecralarda bulunan kişilere ait sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarını kısa süreliğine bu köşeden yayınlamıştım. Bu sefer farklı bir şey paylaşacağım. Medya Keşan Gazetesinin sosyal ağlardaki hesapları ile ilgili olarak haftalık sayısal verileri (Haftanın en çok okunanları, facebook, twitter, instagram, youtube paylaşım sitelerindeki istatistiki veriler vb.) sizlerle paylaşacağım. Amacım sosyal ağlardaki etkinliğimizi sizlere haftalık olarak rapor etmek olacak.
5-11 Şubat 2017 tarihleri arasında okunan ilk 5 haber ve okunma verileri şöyle oldu: