KEŞAN

Keşanlılar, ‘çocuk istismarı’na karşı yürüdü

Abone Ol

HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Dün, saat 12.00’de, Keşan’da çocuk istismarına karşı yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi.

Keşan Emek ve Dayanışma Platformu öncülüğünde yapılan ve sivil toplum kuruluşları ile bazı siyasi partilerin destek verdiği yürüyüş, Hastane Caddesi'ndeki Şehitlik Parkı önünden başladı. Yaklaşık 500 kişi, ellerinde taşıdıkları pankart ve dövizlerle sloganlar atarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşe, CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu da katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Saliha Kafalı, grup adına basın açıklamasını okudu.

Saliha Kafalı, yaptığı açıklamada, “Daha 6 yaşındaydı. Cehaletin karanlığı onu yuttu. Türkiye yeni bir çocuk istismarı vakasıyla sarsıldı. İstismarın faili yine aynı. Yobaz karanlığıyla çocuklara göz diken tarikat mensupları bu kez de 6 yaşında çocukla evlenme skandalıyla karşımıza çıktı. 6 yaşında bir çocuğa göz diken bu karanlık odaklara maddi, manevi destek veren ve bu zulüm karşısında susanlara lanet olsun. Ülkemizde yaşanmış ve yaşanmakta olan istismar vakaları ne münferittir ne de ilktir. Çocuk istismarları ciddi anlamda toplumsal bir sorundur bu nedenle çok boyutlu olarak ele alınmak durumundadır. Tarikat ve cemaat yapılanmalarında, bu yapılanmaların uzantısı olan okul, kurs ve yurtlarında çok sayıda istismar ve şiddet vakalarının gündeme gelmesi rastlantı değildir. Karaman’da Ensar Vakfı Yurtlarında, İstanbul Ümraniye’de, Erzurum’da, İzmir Dikili’de, Sakarya’da ve daha pek çok ildeki tarikat okulları ve yurtlarında yaşanan istismar vakaları ortadadır. Bunlar buz dağının görünen yüzüdür” dedi.

FAALİYETLERİ YASAKLANMALI, MAL VARLIKLARINA EL KONMALIDIR

Bugün milyonlarca çocuğun tarikat ve cemaatlere teslim edildiğini ifade eden Kafalı, “Her türlü gericiliğin pompalandığı bu yapılanmalar, devletin birçok yetkilerini de devralmıştır. Kadınların giyiminde tahrik unsuru arayanlara, küçücük çocuklara farklı gözle bakanlara, tüm bunlara da dini kılıf bulanlara ve televizyonlarda vaazlar vererek, şu yaşta evlenilir, bu yaşta birlikte olunur diyerek, çocukları meczupların hedefi haline getirenlere lanet olsun.  Çocuklarımızın geleceğinin tarikat ve cemaatlerin insafına terk edilmesine izin verilemez, vermeyeceğiz. Bu karanlığı mutlak surette dağıtmalıyız. Hiranur Vakfı’nda yaşananları kınamak yetmez. Yapılması gerekenler bellidir. Devletin bütün kademelerine yerleşmiş, sosyal yaşamı adeta paralel hukuk ile tahakküm altına alan tarikat ve cemaatlerin egemenliğine son verilmeli, faaliyetleri yasaklanmalı, mal varlıklarına el konmalıdır” diye konuştu.

KAPATILSIN..!

Özel kurum ve vakıflara bağlı yatılı din eğitimin yasaklanmalı, bütün yatılı Kuran kursları ile Anayasa’ya aykırı biçimde açılan ve faaliyet yürüten medreseler ile sübyan mekteplerinin kapatılması gerektiğini savunan Saliha Kafalı, “Hizmet ve yardımlaşma adı altında bütün özel kurum ve vakıfların kurduğu çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, dershaneler, sevgi evleri vb. devletleştirilmelidir. Yardım ve koruma hizmeti devlet tarafından konunun uzmanları ve eğitimcilerce sağlanmalıdır. Cemaat okulları, cemaat evleri, cemaat dershaneleri gibi bütün yasadışı ve gayri meşru ‘eğitim kurumları’ devletleştirilmelidir. Eğitim birliği sağlanarak parasız, laik ve bilimsel eğitim sistemi kurulmalıdır. Cemaat ve tarikatların ‘sivil toplum kuruluşları’ olarak adlandırılan uzantılarının belediyeler ve hükümetler aracılığıyla topluma ve özellikle kadınlara yönelik ‘projeleri’ ile ‘sosyal yardımlar’ adı altındaki müdahaleleri sonlandırılmalıdır. Tarikat ve cemaat uzantısı kurumların Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı bütün protokoller iptal edilmelidir. Tarikat ve cemaat uzantısı olan kurumlara merkezi bütçeden ya da yerel yönetimler eliyle kaynak aktarılmasına son verilmelidir. Anayasa’nın laiklik ilkesini yok sayan bütün uygulamalara son verilmeli, laiklik amasız fakatsız tesis edilmelidir. Çocuk işçileri çoğaltan,  4 yıldan sonra kız çocuklarının büyük çoğunluğunu eğitim dışında bırakan, 4+4+4 öğretim sistemine son verilmelidir. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz. Eşitlikçi, özgürlükçü,laik ve demokratik Cumhuriyeti yeniden kuracağız” ifadelerini kullandı.

Grup, açıklamanın ardından dağıldı.