Keşan’ın minaresi ve idaresi 17-22 Temmuz gündemi

Abone Ol

Keşan’da gelişen olaylara ve yerel gazetelerden çıkan haberleri yorumladığımız Keşan’ın minaresi ve idaresinde bu hafta yine birbirinden ilginç haber ve olaylar var. Aslında Keşan’ımızın yıllardır süre gelen sorunlarını her sene tekrar tekrar sunmak bizi yormuyor ama biz Keşanlılar olarak da bu sorunlarla yaşamak yoruyor. İşte sizin için seçtiğimiz konularımız:

KARMA EĞİTİM

Geçen hafta Keşan’daki okul sorununa dikkat çekmiş ve Yeni Mahallede ortaokul, Yukarı Zaferiye Mahallesinde ilkokul ve Yenimescit sınırları içerisinde ise hiç okulun olmamasından dolayı vatandaşlar ve mahalle muhtarlarının bu sorunu artık yüksek sesle dillendirdiğini buradan aktarmıştık. Geçen hafta başında ise yine Yenimescit Muhtarı Fikret Kantar, yerel gazetelere mahallesindeki eğitim sorununu gündeme getirdi: Karma eğitim. Bu karma eğitimi kız-erkek öğrencilerinin bir arada eğitim-öğretim görmesi olarak algılamayın. Muhtarımızın demek istediği basit, eskiden olduğu gibi Keşan’da bir bütün olarak çocuklarımızın okullara gitmesi. Muhtarımızın bu isteğini ben de destekliyorum ve bir an önce de karma eğitimin Keşan’da olmasını istiyoruz.

Aslında Muhtar Kantar, bunu hep dile getiriyor ama bu sorun devletin kanunlarıyla hayata geçen mahalli bir işleyiş nedeniyle sorun olmaya devam ediyor. Adrese dayalı okullara kayıt sistemi, daha önce adını bile bilmediğimiz “karma eğitim” sorununun gündeme gelmesini sağladı. Diyelim sizin anaokulu çağında bir çocuğunuz var ve Keşan’da x mahallesinin x caddesine bağlı x sokağında oturuyorsunuz. Eskiden okula kayıt olmak için muhtardan aldığınız ikametgah senediyle çocuğunuzu kaydedebiliyordunuz. Şimdi ise gelişen teknoloji ile bu sistem otomatikleşti. Yani sistem sizin oturduğunuz bölgedeki okula otomatik atıyor. Peki, sistem sizin hangi okula gideceğinizi nasıl biliyor? O da şöyle oluyor. İl merkez ve köyleri ile ilçe merkez ve köylerinde eğitim bölgesi kurulları bu eğitim bölgelerini belirliyor. Köy köy, mahalle mahalle, cadde cadde ve sokak sokak numarasına kadar eğitim bölgesi sınırları çiziliyor. Bu bölgeler sisteme giriliyor. Sisteme girilen bölge ile anaokulu çağındaki çocuğunuzun da okulu belli oluyor. İşleyiş bu.

Eğitim bölgelerinin iyi belirlenmesi gerekiyor. Şimdi Keşan’daki okulsuzluk sorununu artık sağır sultan duydu. İlçe danışma kurulu senede 3 defa toplanıyormuş. Bence bu planlamaların yapıldığı kurul en kısa zamanda ne zaman yapılacaksa bu okulsuzluk sorununa neden olan eğitim bölgeleri konusunda amaca uygun olarak kararlarını vermeli. Örneğin Yeni Mahalle’deki ortaokul, Yukarı Zaferiye Mahallesindeki ilkokul ve Yenimescit Mahallesindeki okulsuzluk sorununa çözüm bulmalıdır.

STK’lar muhtarlar bu konuda önemli rol oynayabilirler. Ve böylece, Yenimescit Muhtarı Fikret Kantar’ın arzu ettiği karma eğitime bir adım daha yaklaşılır.   

AĞACA ASFALT DÖKME VE CEHAPE ZİHNİYETİ

Geçen hafta başı Whatsapp Haber Hattımıza gelen fotoğraf ve konuyla ilgili yollanan bir şikâyet metnini gazetemizde yayınlamıştık. Konu Mecidiye Köyü’nde yolu asfaltlayan ekiplerin oradaki köy camisinin bahçesini asfaltlarken bahçedeki ağaçlara sıfır asfalt dökmesiydi. Asfaltlama sırasında oradan geçen bir vatandaş da bu asfaltlamayı görüntüleyip bu nasıl asfaltlamadır diye şikâyette bulunuyor. Daha sonrasında da AK Parti Mecidiye sorumlusu Ali Balaban da yapılan bu asfaltlama ile ilgili açıklama yapıyor. Balaban konuyla ilgili şunları söylüyor: “Mecidiye Köyü caminin avlusu, AK Parti’nin girişimleri neticesinde asfaltlandı. Buradaki amaç daha iyi bir görüntünün olmasıydı. Ama CHP zihniyetindeki bir takım insanlar, iki tane ağacın görüntüsünü çekip basına verirken, aynı hassasiyeti belediye binası yakıldığında, neden göstermiyor? Cami içerisindeki ağaçlara zarar verildiyse, ben bunun cezasını çekmeye razıyım. Hizmet yapıldıysa da bunun eleştirisi olmaz. Aynı zihniyet, Ramazan Ayı’nda Keşan Belediyesi tarafından kesilen ağaçlara neden tepki göstermedi? Ayrıca eleştiride bulunanlar, yakılan belediyenin hesabını versinler.”

Evet, Balaban asfaltın AK Parti’nin girişimleri ile döküldüğünü söylüyor ve zarar gelirse cezasını ben çekerim diyor. Balaban’ın ifadelerine göre AK Parti’nin girişimleri ile olmuş bu cami avlusu asfaltlanması belki de karayollarının programına sokuldu biz asfalt dökülme işini tam anlayamadık tam açık değil. Yani karayollarının bir programı vardır ihtiyaçlar belirlenir ve ona göre asfaltlama etap etap gider. Sanırım Mecidiye etabında ekstradan cami avlusu asfaltlanması da planlamaya alındı.

Bir de Balaban, CEHAPE zihniyetindeki bir takım insanların basına bu görüntüleri verdiğini söylüyor. Balaban’ın ifadelerine göre, fotoğraf çekenler CEHAPE’li. Şimdi ağaçların asfaltlandığını yanlış olduğunu düşünenler illa bir parti görüşünden mi olması gerekiyor normal bir vatandaş bunun yanlış olduğunu düşünemez mi ve de basına bu fotoğrafları yollayamaz mı? En son olarak da asfaltlamaya duyarlı olanlar Mecidiye Belediyesi yanarken neredeydiniz demiş Balaban. Bu konuda haklı ama bence tüm köy halkı bu olayın peşini bırakmamalı sadece bir kesime yıkmak doğru değil bu takip işini artı asfaltlama işini de bu olayla kutsamak da pek adil değil diye düşünüyorum. “Zarar gelirse ağaçlara ben cezasını çekmeye hazırım” demiş Balaban. Kanundaki cezalar belli Sayın Balaban, sizin bahsettiğiniz Ramazan Ayında Keşan Belediyesinin kestiği ağaçlardan dolayı belediyeye ceza verildi ama caydırıcı değil. Ağaçları koruyacak caydırıcı cezaların olmasını çevreci bir vatandaş olarak istiyorum ve yetkililerden bu yönde çalışma yapılmasını bekliyorum.

Not: Ağacı asfaltladılar haberinin altına bir okuyucumuz gazetemizi de itham eden yorumda bulunmuş. Tabii ona cevabımız gecikmedi. Bize asfaltlama haberini yapıp Keşan Belediyesinin kestiği ağaçları görmediğini söyleyen arkadaşımıza Belediyenin ağaç kesimi haberinin bağlantısını gönderdik ve yaptığı işin bir itham olduğunu ve suç olduğunu hatırlattık. Arkadaşımız saniyeler içinde yorumunu sildi ama biz yine de silmeden önce ekran görüntüsünü aldık. Bu arkadaşımıza tekrar söylüyoruz ve gazetemizin sosyal medya adresine yorum yapanlara da seslenmek istiyoruz: Türkiye bir hukuk devletidir tüm okuyucularımızdan kanun çerçevesinde haber altlarına yorum yapmalarını bekliyoruz ve rica ediyoruz.

YENİ HASTANE İÇİN SON 90 GÜN

AK Parti Keşan İlçe Başkanı Hüseyin Boyalık, 19 Temmuz 2017 tarihinde Keşan’ın yerel gazetelerine bir demeç verdi. Boyalık yeni Keşan Devlet Hastanesi’nin bitim tarihi ile ilgili olarak gün verdi. Aslında daha önce de gün vermişti ama o günün üstünden neredeyse 90 gün geçti. Keşan Belediyesinin Pazaryeri Kompleksinin bitim tarihiyle ilgili olarak eleştirilerini yayınladığımız Boyalık,  Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın eleştirilerine hedef oldu. Yani şimdi hedef olma sırası Boyalık’ta. Son zamanlarda özellikle son 7 gündür sadece parti dışından da hedef olmuyor Boyalık, Keşan’da AK Parti’nin roman mahallelerindeki temsilcileri ile de sorunlar yaşandığı gözlemliyoruz. Belki bununla ilgili bir açıklama yapar da sorunun ne olduğunu kamuoyu öğrenir.

Evet, herkes dört gözle yeni Keşan Devlet Hastanesinin bitmesini bekliyor. 2015 seçimlerinde AK Parti bayraklarıyla donatılan hastanenin bu kadar uzamasının nedenini bu halka açıkça anlatmak gerek burada da en büyük iş ilçe başkanı Hüseyin Boyalık’a düşüyor.

EDİRNE’DE 39 AYDA 4 BİN 514 ESNAF DÜKKÂNINI KAPATTI

CHP Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, (Dönemin) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na verdiği yazılı soru önergesi ile Edirne’de kapanan iş yeri sayısını ve bu duruma bağlı olarak işsiz kalan çalışanların sayısını sormuştu. Bakan Müezzinoğlu’nun verdiği yanıt ile küçük esnafın büyük sıkıntıda olduğunu dile getiren Gaytancıoğlu “Bakanın verdiği cevap ile acı gerçekler ortaya çıkmıştır.” demişti.

Evet, ara başlıkta yazdığı gibi 39 ayda 4 bin 514 esnaf dükkânını kapattı. Gaytancıoğlu’nun dediği gibi Bakan Müezzinoğlu’nun verdiği cevap ile acı gerçekler ortaya çıktı. İşin ilginç tarafı soru önergesine cevabın verildiği tarihten yaklaşık 1 ay sonra yeni kabine açıklanıyor ve Müezzinoğlu kabine dışı kalıyor. Bu açıdan Müezzinoğlu’na teşekkür ediyoruz en azından cevap süresini uzatabilirdi ve kabine dışı kaldığı için de bu acı gerçekleri yeni bakanın cevap vermesini beklerdik.

Müezzinoğlu’nun verdiği cevapta sadece dükkân kapanma sayısı yoktu. Kapanan dükkânlar ile birlikte işsiz kalanların sayısı da vardı. İşte acı gerçeklerin rakamları şöyle: 2014 yılında 2.336 işyeri kapanıyor ve 13.052 kişi işsiz kalıyor. 2015 yılında 1.185 işyeri kapanmasına karşın 8.061 kişi işinden oluyor. 2016 yılında 901 işyeri kapanıyor ve 6.042 kişi işsiz kalıyor. 2017 Mart ayına kadar da 92 işyeri kapanıyor ve yine 474 kişi işsiz kalıyor. Şimdi bu rakamlara göre 4 bin 514 işyeri kapanmasına karşın 27.629 sigortalı işçi işini kaybediyor. Bu verilere ek olarak kayıt dışı işgücünün de olduğunu düşünürsek bu rakam biraz daha artıyor. Rakamlar bunlar, yetkililere duyurulur.

İşlerin iyi gitmediğini bir yandan rakamlar söylerken, diğer yandan Keşan Madeni Eşya ve Demirciler Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Erkan’ın 20 Temmuz 2017 tarihinde Keşan’ın yerel gazetelerdeki yaptığı açıklamada, esnafın işlerinin her geçen gün kötüye gittiğini, birçoğunun icralık olduğunu, bir- çoğunun da kepenk kapatmak zorunda kaldığını kaydettiğini okuduk. Erkan, küçük esnafın ekonominin bel kemiği olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Erkan’ın 40 yıllık esnaflık yaptığını ve bugüne kadar işlerinin hiç bu kadar kötü bir durumda olduğunu görmediğini itiraf etmesinin ardından yine de işlerin iyi gitmesi yönündeki temennisinin de olmasını yetkililerin görmesini istiyoruz.