GÜNDEM

KEŞAN’IN KAHRAMANLARI GÖREVİNİ TAMAMLADI

Abone Ol

Türkiye’yi sarsan büyük depremlerin hemen ardından bölgeye doğru yola çıkan Keşan Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği üyeleri; Gökhan Yumuşak, Bilge Çağrı Günay, Kadir Osman Dinç, Hüseyin Melih Andaç, Serkay Perem, Şahin İmalı, Cüneyt Halil ve Sıla Kale, 5 gün süren zorlu mücadelenin ardından görevlerini tamamlayarak Keşan’a döndüler

KEDAK ekibi, Kahramanmaraş’taki bir enkazdan depremin 114. saatinde S. İkbal Çil’i kurtararak hayata bağladı

MEHMET AYTAÇ 

6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş olan büyük depremden hemen sonra bölgeye giden 8 kişilik KEDAK ekibi, 5 günlük görevinin ardından Keşan’a döndü. Kahramanmaraş’ta yaşadıklarını dün düzenlenen basın toplantısında anlatan KEDAK Başkanı Gökhan Yumuşak, ilk olarak depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, ailelerine, başsağlığı ve yararlılara da acil şifalar diledi.

“8 KATLI APARTMAN ENKAZINDA ÇALIŞTIK”

Şehitlik Parkı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Gökhan Yumuşak; “Depremin haberini aldıktan sonra ilerleyen saatlerde depremin ne kadar kuvvetli olduğu ve ne kadar yıkımlara neden olduğu sonuçları bize gelmeye başladığı andan itibaren Keşan Doğal Afet Arama Kurtarma Derneği ekibimiz hazırlıklarına başlamıştır. Gerek belediyemiz, gerek Edirne AFAD Müdürlüğü gerekse kaymakamlığımız ile o gün akşam saat 8-9’a kadar irtibat içindeydik. Bu sırada Edirne Arama Kurtarma Derneği’nden arkadaşlarımızla sürekli beraberdik. Bunun sonucunda 8 kişilik bir ekip oluştu KEDAK’tan. Ekip arkadaşlarımız ile beraber 10.30 sıralarında Keşan’dan Edirne’ye hareket ettik. Arama Kurtarma Dernekleri Federasyonu bünyesinde toplanarak ilk olarak Elbistan’a gittik. Elbistan’a gittiğimizde kriz merkezine ulaşmadan direkt enkaz çalışmasına başladık. Orada olan görüntüler, insanların son çırpınışları, bir yerde ekipler çalışmaya başlamıştı ama çok aşırı enkaz vardı. Biz onun sonrasında kriz merkezine intikal ettik. Sabah da verilen görev neticesinde Elbistan’dan Kahramanmaraş’a geçtik. Kahramanmaraş’ta ilk olarak 8 katlı bir apartmanda çalışmalara başladık” dedi. 

“SOĞUKKANLI VE PROFESYONELCE DAVRANDIK”

Dört bir yanında çalışmaların devam ettiği süre boyunca KEDAK olarak daha önce yaptıkları tatbikatlar ve aldıkları eğitimler sayesinde enkaza vardıklarında hiçbir bocalama ve acemilik yaşamadıklarını vurgulayan Yumuşak; “Tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte gayet soğukkanlıydık. Arama kurtarma ekipmanlarının nasıl kullanılacağından tutun, enkaza nasıl ve ne şekilde girileceğine dair hepimizin bilgisi vardı. Bu yüzden çok soğukkanlı ve profesyonel olarak enkaza yaklaştık. İlk aramanın sonucunda üzülerek söylüyorum ki iki küçük kızımızın cansız bedenine ulaştık. Sonrasında çalışmalar devam ettiğinde bu sayı artmaya başladı. Ama en güzel haber, geçtiğimiz Cuma günü akşam saatlerinde tekrar yapılan çalışmalar sonucunda dinleme sayesinde bir sese ulaştık. Orada bulunan İngiliz ekipler, kurdukları ekipmanlarla beraber küçük bir sese ulaştı. Bunun neticesinde yapılan çalışmalarda İkbal isminde bir kızımıza ulaştık” şeklinde konuştu.

“6 CENAZEDEN SONRA BİR KIZIMIZI SAĞ OLARAK KURTMARMAK ÇOK GÜZELDİ”

Olayın çok güzel ve sevindirici olduğunu ifade eden Yumuşak, şunları söyledi: “Bu çok güzel ve sevindirici bir olaydı bizim için. Çünkü 6 cenazeden sonra bir canlıya ulaşmak çok güzeldi. Çarşamba sabahından Cuma akşamına kadar sürekli cenazelerle karşılaşıyorduk. Arama kurtarma çalışmaları sırasında bir kişiyi buluyorsunuz, yakını orada. Artık o da bir şeyleri kabul etmiş durumda. Diğer bir başka kişi de <benimkini de bulun> diyor. Biz orada hem sözle yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onları biraz motive etmeye çalışıyoruz. Üzerimizde baskı çok vardı. O kızımızı canlı olarak enkazdan çıkarıp ambulansa teslim ettiğimizde doğal olarak seviniyoruz ama bizi izleyen o kadar üzgün insan vardır ki ikilemde kalıyoruz. Nasıl sevinelim, ne kadar sevinelim, onları da kırmayalım, rencide etmeyelim diye kalıyoruz. 114 saat sonra orada EDAK ile beraber kızımızı kurtarmamız bizi çok sevindirdi. Henüz otobüsle yoldayken tüm ekiplerimizi oluşturduk. Enkaza iner inmez, profesyonel çalışmalarımızı yerine getirdik. Cuma günü kızımızı bulduktan sonra Cumartesi günü 16.30 sıralarında enkazdan ayrıldık ve çalışmalarımızı sonlandırdık. Neden 5 gün sonra geri geldiğimizi merak edebilir insanlar. Bunu da açıklamak istiyorum. Orada çalışma saatiniz belli değil. Sabah 10.00’da ekipler giriyor, gece 3-4’e kadar, belki sabaha kadar hiç dinlenmeden çalışıyorlar. Bir süre sonra orada dikkat bitiyor. Kahramanmaraş’ta insanlar, Edirne ve Keşan ekibinden ‘kırmızılar’ diye bahsetmeye başladılar. Bizim çalışmalarımızı oradaki vatandaşlar tebrik ettiler. Cenazelerin çıkarılmasında gösterdiğimiz özveri, yakınlarına düzgün bir şekilde teslim etmek için gösterdiğimiz çaba onları da çok memnun etti. Ama bir süre sonra dikkat kalmıyor. İnanın kepçeyi yönlendirdiğiniz zaman, bir aralık görmezseniz orada, onu fark etmezseniz, bir ses duyamazsanız, belki yaşayan bir canlıyı öldürebilirsiniz. Belki oradaki bir cenazeye zarar verebilirsiniz. Yorgunluk da olduğu sürece biz de ekip olarak bir karar aldık ve 5. günün sonunda çalışmalarımızı sonlandırdık ve Keşan’a döndük. Bizi arayan soran bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Herkesten Allah razı olsun. İnşallah bir daha böyle bir şeyi ülkece ve milletçe olarak bir daha yaşamayız.”

İKBAL’İN KURTARILMA ANI

Depremin üzerinden geçen 114. saatte ulaştıkları İkbal’in de kurtarılma anını anlatan Gökhan Yumuşak; “Orada bir polis abimiz vardı. Onun yakınları oradaydı. Akşamüzeri yakını polis abimizi arayarak içeride telefon çaldığını söylemiş. Daha önce telefonu çalmıyordu. Sonra iki kez telefonu çaldı. Sonrasında biz tekrar dinleme yapmaya başladı. İngiliz ekipler geldi. Onlar da enkazın 3-4 yerine gerekli aletleri yerleştirip dinleme yapmaya başladık. O anda yoldan geçen arabalardan tutun, kimsenin yürümesine dahil kimseye izin verilmiyor. Çok hassas bir dinleme aleti o. İki defa beton yığını kazıntısına benzer bir ses duyuldu. Enkazın bulunduğu binanın yıkılış şekli de çok kötüydü. Katlar birbirine karışmış durumdaydı. Gündüz çok dinleme yaptık ama hiç ses alamadık. Kepçe yardımıyla artık iyi ezilmiş inşaat malzemelerini sıyırırken bir yarık ortaya çıktı. Biz her aralıkta kepçeyi durdurup, sesleme yapıp bekliyoruz. Eğer herhangi bir ses gelmiyorsa ya da görüntü alamıyorsa çalışmaya devam ediyoruz. O anda artık zeminde yine bir aralık oluştu. Kepçeyi durdurur durdurmaz kızımız <buradayım> diye ses verdi. Sonrasında kendisine ulaştık ve sağlık ekiplerine teslim ettik. Bugün de Kayseri’de hastaneden bir fotoğrafı ulaştı elimize. Çok sağlıklı maşallah iyi durumda kendisi” dedi. 

Gökhan Yumuşak’ın ardından konuşan Keşan Belediye Meclisi Üyesi Nehir Gergin ise KEDAK ailesine geçmiş olsun dileyerek; “Yaşadığımız büyük bir felaket. Neticesinde çok ciddi can kayıpları, mal kayıpları, yaralanmış vatandaşlarımız, öksüz yetim kalmış evlatlarımız. Çok zor bir sürecin içerisinde KEDAK ailesi, Keşan’ı temsilen gerçekten gurur verici bir çalışma yürüttüler. Keşan Belediyesi olarak da bir Keşan sakini olarak da kendilerine ayrıca teşekkür ediyoruz” dedi. 

GERGİN: “KEDAK, KEŞAN’I GURURLANDIRDI”

Kurtarılan İkbal için de “Gurur verici bir hadise” diyen Gergin; “Canlıya ulaşmak tabi ki çok sevindirici ama hayatını kaybetmiş insanlara ulaşma noktasında bile ne kadar hassas bir çalışma yürüttüklerini anlattılar. Bu bile çok kıymetli. Çünkü artık orada ne yazık ki kayıplarını bekleyen, cenazesine bile ulaşsak bizim için kafidir diyen çok sayıda vatandaşımız var. Onlara bile yardımcı olmaları gerçekten çok takdire şayan” şeklinde konuştu.

“BELEDİYE OLARAK İLK ANDAN İTİBAREN OPRESYONUN İÇİNDEYİZ”

Gergin sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabi konuşması gerçekten zor bir konu. Ama en azından Keşan olarak yaptığımız yardımlar, bölgeye ilettiğimiz onlarca tır malzeme ve üstüne bir de KEDAK’ın oraya gidip yerinde faaliyette bulunması, bir nebze de olsa gönlümüzü ferahlatan, biraz da olsa vicdanımızı rahatlatan hadiseler. Ayrıca halkımıza da teşekkür etmemiz gerekiyor. Gerçekten büyük bir dayanışma örneği gösterdiler. Keşan ve çevresindeki insanlarımız ilk andan itibaren tüm ihtiyaç listelerini göz önünde bulundurarak ellerindeki bütün imkanlarla seferber oldular. Tüm kurumlar, kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, hepsi birden hassasiyetlerini ortaya koydular. Belediyemiz olarak ilk andan itibaren operasyonun içindeyiz. Tabi ki eksikler olabilir ama eksikleri örtmek için de çok büyük bir çaba gösterildi. Tüm belediye personelimiz de müthiş bir çaba içinde burada katkı verdiler. Onlara ayrıca teşekkür ediyorum.”

“DOĞAL AFET YÖNETİM MERKEZİ YAKIN ZAMANDA KURULACAK”

Keşan’da kurulması planlanan Doğal Afet Yönetim Merkezi ile ilgili çalışmaları da anlatan Gergin; “Bizim belediye meclisi çalışmalarımızdan geçmişti. Bununla ilgili oybirliği ile bir karar almıştık. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili somut adımların atılacağını, ihale çalışmalarının başladığını ve neticelendirileceğini, içindeki fiziksel ihtiyaçlar ve donanımlar ile ilgili de Avrupa Birliği projeleri ile ilgili görüşmeler yapıldığını belirtmek istiyorum. Keşan’ın bir doğal afet merkezinin olması gerektiğini, daha önce KEDAK’ın da önermeleriyle konuşulmuştu. Bunda da şu anda somut adımlar atılıyor” bilgisini verdi. 

“104 AİLE OLARAK 344 DEPREMZEDE KEŞAN’A GELDİ”

Keşan’a tahliyesi devam eden depremzede vatandaşlar için yardım çağrısında da bulunan Gergin, şöyle konuştu: “Keşan halkımızın duyarlılığını biliyoruz. Burada bir miktar daha kendilerinden hassasiyet ve duyarlılığa ihtiyacımız olacak. Şu anda Nuran Uslu başkanımızın da koordinasyonunda gidiyor bu ailelerin yerleştirilmesi ve ağırlanması. 104 aile 344 kişi Keşan’a şu anda gelmiş durumda. Şu sıralarda bu sayı artıyor olabilir. Keşan insanının misafirperver, memleket insanını kucaklayan yapısını hepimiz biliyoruz. Deprem bölgesinden gelecek olan insanlarımızda da nasıl kucak açacağına dair hiç birimizin tabi ki bir kuşkusu yok. Burada bir hassasiyet rica edeceğiz. Çünkü ihtiyaçları oluyor. İhtiyaç listelerinde olmayan veya buradan bölgeye gönderilmiş ama bir miktar elimizde bulunan malzemelerin içinde eksikler olabiliyor. Bunların tamamlanması noktasında komşuna, arkadaşına, yakınına, tanıdığına yardım rica edebilirler. Depremzede ailelerimizi Keşan’ımızda misafir edeceğiz. İnşallah yakında yaralar sarılacak.”