Arkeoloji ve Sanat Tarihi mezunu bir Medya Keşan çalışanı olarak “II. Uluslararası Keşan Tarih Sempozyumu”nun beni ne kadar heyecanlandırdığını paylaşmak istiyorum sizinle. İşimizin doğası gereği, genellikle politik- ekonomik ve asayiş haberleri yerel gazetelerimizin sayfalarını dolduruyor. Sosyal ve kültürel haberlerimiz de oluyor elbet, ancak yerelde yaşamamızdan kaynaklı olsa gerek, diğerlerine göre cılız kalıyor bunlar…
Tarih Sempozyumu haberi gazetemize, Keşan Belediyesi’nden elektronik posta yoluyla geldi. Gözlerime inanamadım! “II. Uluslararası Keşan Tarih Sempozyumu” diyordu. “Birincisi ne zaman oldu? Neden benim haberim olmadı?” diye kendi kendime sorarken haberin içinde birinci sempozyumun 2003 yılında yapıldığını gördüm. Okumaya devam ettiğimde şaşkınlığım bir kat daha arttı. Sempozyumda 20’yi aşkın yerli ve yabancı akademisyen sunum yapacaktı ve bunlardan 2 tanesi benim, üniversiteden hocam oluyordu: Prof. Dr. Engin Beksaç ve Yrd. Doç. Dr. Özkan Ertuğrul. ..
Açıkçası, bu kadar kapsamlı bir organizasyon olabileceğini düşünmemiştim.
Hele konular… Hepsi birbirinden ilgi çekiciydi. “Süt ve Peynirin Trakya’daki Yeri”nden tutun da “Roma ve Bizans devrinde Keşan”a kadar değişik alanlarda birçok konuda sunum yapılacaktı.
Bunları dinlemek için ille de akademik altyapımızın olması gerekmiyor. Çiftçisinden öğrencisine herkesin bu sempozyumda ilgisini çekecek bir şeyler bulacağına inanıyorum.
Bunca değerli ismi bir arada, Keşan’da, bilgilerini paylaşmak üzere görmek, inanın çok değerli. Kendimizi bütünşehirli hissettirecek bu organizasyonda emeği olan herkese teşekkür etmemiz gerekiyor.
Haydi sempozyuma…