Politika

Keşan İmamoğlu için sel oldu aktı

İmamoğlu’na destek için düzenlenen mitinge yaklaşık 7 bin Keşanlı katıldı

Abone Ol

Keşan’da dün akşam hukuksuzca gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek vermek amacıyla Keşan’da CHP Keşan İlçe Başkanlığı ve Keşan Emek ve Demokrasi Platformu tarafından bir dayanışma yürüyüşü gerçekleştirildi.

Saat 21.00’de Kent Müzesi önünden toplanan ve Cumhuriyet Meydanı’na kadar yapılan yürüyüşe Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Yenimuhacır Belediye Başkanı Tamer Kıral, CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, Edirne İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, Sol Parti Keşan İlçe Başkanı Ali Erol Durmaz, geçmiş dönem Edirne Milletvekilleri Kemal Değirmendereli, Okan Gaytancıoğlu, ADD, Keşan Kent Konseyi, Eğitim Sen, Eğitim İş temsilcileri ile yaklaşık 7 bine yakın bir vatandaş katıldı.

Kortej, Hastane Caddesi, Önder Caddesi ve İnönü Caddesi’nden Cumhuriyet Meydanı’na sloganlar atarak geldi.

Burada ilk olarak konuşan Keşan Kent Konseyi Başkanı Uğur Özdağlı konuşarak şunları söyledi.

Bugün bir çelişkiler ülkesinde yaşıyoruz. Bir yanda İmralı’ya açılım masaları kurulurken, diğer yanda halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları görevden alınıp yerlerine kayyımlar atanıyor.

Bir yanda af tartışmaları, öte yanda adalet isteyenleri zindanla terbiye etme çabası.

Sapla saman birbirine karışmış durumda. Hukukla hesaplaşma karıştırılmış, demokrasiyle cezalandırma birbirine dolanmış.

Dün “köprü yaptık, yol yaptık, havaalanı açtık” diye övünenler bugün geçilmeyen köprülerin, uçulmayan havaalanlarının bedelini halkın sırtına yüklüyor.

Milletin alın teri, rant çetelerinin sofrasında pay ediliyor.

“Sağlıkta devrim yaptık” diyenler şimdi bıçak parasını değil, yeni doğan bebekleri faturaya yazdıran çeteleri konuşuyor.

O çetelerin ipi, eski bakanların zincir hastanelerine kadar uzanıyor.

Bir yanımız bahar bahçe…

Ama diğer yanımız… kan ağlıyor.

Kendi gibi düşünmeyeni hain ilan eden bir anlayışla karşı karşıyayız.

Bugün yandaş değilsen, malına el koyulabilir. Diploman sorgulanabilir. Ekmeğin tehdit altında olabilir.

Artık yeter.

Bu düzen böyle sürmez.

Bu halk kısa çöp oldu hep, ama artık uzun çöpün saltanatına dur diyor.

Bu cumhuriyet, sandıkla geleni polisle götürmesin diye kuruldu.

Bu cumhuriyet, milletin iradesi gasp edilmesin diye kuruldu.

Bu vatan sahipsiz değil.

Bu halk, neye mal olursa olsun, iradesine sahip çıkacak.

Biz korkmayacağız.

Biz yılmayacağız.

Biz susmayacağız.

Çünkü biz bu ülkenin vicdanıyız.

Çünkü biz varız.

Ve biz kimseye bu ülkeyi yedirmeyeceğiz!

Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter.

menekşeler de açılır üstümüzde leylaklar da güler.

bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler...

ey her şey bitti diyenler 

korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.

ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!” 

Özdağlı’nın ardından konuşan Eğitim Sen Keşan Şube Başkanı Asalet Koç konuştu.

Koç konuşmasında şunlara vurgu yaptı.

“ÜLKE OLARAK ÇOK KARANLIK BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ.  

Siyasetçilerden gazetecilere, belediye başkanlarından sanatçılara, sendikacılara kadar demokrasiden, hukuktan, adaletten yana olan tüm kesimleri hedefine koyan baskı, gözaltı, tutuklama furyası gittikçe şiddetleniyor.

Sokak röportajı yapan vatandaşlara kadar uzanan bu saldırı furyasına,  hukukun son kırıntılarını da ortadan kaldırmaya dönük adımların merkezine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu koyan yeni bir saldırı eklenmiştir.

Öncelikle altını çizmek isteriz ki İmamoğlu’nun gözaltına alınması da dahil aylardır ardı ardına yaşadığımız kayyum atamaları başta olmak üzere hukuksuzlukların, baskıların, gözaltı ve tutuklamaların hiçbirisi tesadüf değildir.

Siyasi iktidar 23 yıldır  “iktidarımıza biat edecek kullar istiyoruz” diye ferman buyurmakta,  iktidarlarına uygun  “makbul vatandaş rehberinde” herkese yeni fasıllar açmaktadır.

23 yıldır diyorlar ki;  “Bizim için gazetecinin, dediğimizin dışında bir şey yazmayanı, iktidarımızı öveni makbuldür.

Diyorlar ki; “Bizim için işçinin, emekçinin kölece çalışma koşullarına, açlık sınırı altındaki ücretlere ses çıkarmayanı, yaşadığı iş cinayetini dahi kaderden sayanı makbuldür.

Diyorlar ki; “Bizim için sendikacının işçinin, emekçinin hakkını arayanı değil önümüzde el pençe duranı, kraldan çok kralcı olanı, yandaş olanı makbuldür.”

Diyorlar ki; “Bizim için kadının eşitlik ve adalet için mücadele edeni değil,  maruz bırakıldığı kadın cinayetlerine, tacize, şiddete rağmen kocasına, ailesine biat edeni,  istihdamda ucuz, esnek çalışmanın parçası olanı makbuldür.”

23 yıldır diyorlar ki; “Kimse bizim düzenimize itiraz etmesin hakkını aramaya kalkmasın. Yoksa kim olursa olsun soruşturma, gözaltı, baskı ve tutuklamalarla sustururuz.

Kısacası mevcut iktidarın hedefi en başından beri yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, emeğin hakkının yok sayıldığı bir ülke yaratmak olmuştur.

Bunun için yıllardır tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği otoriter bir sistem adım adım örülmüştür.  Tamamen uydurulmuş, çarpıtılmış belgelere,  içi boş iddia NAMELERE dayalı bir hukuk garabeti düzeni oluşturulmuştur.

Geldiğimiz noktada mevcut otoriter sisteme itiraz eden, kendisine biçilen “iktidarın gönüllü kulu olma” rolüne karşı çıkan herkes bu garabet düzenin hedefi haline getirilmektedir.

İçerisinden geçtiğimiz ekonomik, toplumsal ve siyasi krizlere karşı toplumsal muhalefetin yükseleceği her alana gözdağı vermek istiyorlar.

Üstelik hepimizden, tüm toplumun bu karanlık tabloya itiraz etmemesini susmasını, iktidarlarına biat etmemizi istiyorlar.

Zulmün ve zorbalığın efendileri rolüne soyunanlar bugün en çok milyonların yarattıkları garabet düzene karşı yan yana gelmesinden korkmaktadır.

Toplumun içine itildiği bu zifiri karanlıktan çıkmanın tek yolu;  siyasal iktidar eliyle yaratılan yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk düzenin dişlileri arasında ezilen milyonların omuza omuza vermesinden ve birleşik bir mücadelesinden geçmektedir.

Toplum üzerinde baskı kuran, şiddet uygulayan ve kendine tabi kılan tüm yönetimler eninde sonunda tarihin çöplüğünde yerini almıştır.

Bugün hukuksuzluktan, sömürüden, baskı ve şiddet politikalarından beslenenlere karşı tek çıkış yolu; ülkemizin eşit, özgür, barıştan yana demokratik yarınları için dayanışmayı ve birleşik mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir.

Ve son söz olarak diyoruz ki;

Kurtuluş Yok Tek Başına,  Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!”

Mitingte son olarak konuşan CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır’da yaptığı konuşmada şunları söyledi.

Baskıların her geçen gün arttığını dile getiren Çakır“Kardeşi kardeşe kırdırmaya niyetlenmişler ama başarılı olamayacaklar. Bu mesele artık sadece Ekrem İmamoğlu meselesi değil, Türkiye meselesidir. Bu kavga, bu mücadele sadece İmamoğlu mücadelesi değil, annelerin, çocukların, yarının teminatı gençlerin, elleri öpülesi kadınların, Türkiye’nin mücadelesidir. Çok önemli bir yola çıkıyoruz. Artık geri dönüşümüz yok. Bu Cumhuriyeti kolay kazanmadık. Hiç kimsenin bizden demokrasimizi almasına izin vermeyeceğiz. Pazar günü ön seçim var. Pazar günü sadece Cumhurbaşkanı adayımız değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetecek olan bir sonraki Cumhurbaşkanını belirleyeceğiz. Bunlar korkuyorlar. Artık gideceklerini anladılar. Ama biz hiçbir şeyden korkmuyoruz. Bu mücadeleyi Türk milleti kazandı. Bundan sonraki Cumhurbaşkanı artık ne yaparlarsa yapsınlar Ekrem İmamoğlu olacak. Her geçen gün baskıları artırıyorlar. Hakkımızı aramaktan rahatsızlar. Ferman padişahınsa meydanlar bizimdir. Pazar günü Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olan herkesi sandığa davet ediyorum. ‘Cumhuriyet olmazsa yaşayamam’ diyen herkesi sandığa davet ediyorum. Bunlar bizi ayırmaya çalışıyor ama biz inadına kucaklaşacağız, inadına ayrılmayacağız. Bizi polisle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar ama avucunuzu yalarsınız. Sonuna kadar polisimizin ve askerimizin arkasındayız. Bizim derdimiz AKP ile tek adam rejimiyle. Yarın akşam Ekrem İmamopğlu saat 21.00’de mahkemeye çıkacak ve kendisi hakkında karar verilecek. Yarın akşam (Bu akşam) hepinizi Cumhuriyet Meydanı’na oturma eylemi için hepinizi bekliyorum” dedi