Partimizin iyi mesaj vermesi için iyi düşünmemizin şart olduğunu anladığımız zaman.
Partili olması çıkara dayananlar parti adına çalışanları eleştirerek partili gibi görünmeye çalışmadıkları zaman.
Özveriyle parti adına çalışanların hatalarını görmekte kartal, kendi hatalarını görmekte köstebeklere benzemediğimiz zaman.
Merkez sağ ve merkez sol şehir merkezinin neresinde diye sormadığımız zaman.
Kendi dışında hiçbir şeye, hiçbir kimseye tahammülü olmayan, totalitarizmin ve tahammülsüzlüğün simgesi ampülü söndürme adına değil de, altı oku kendi kendimizi yaralama adına kullanmadığımız zaman.
Ayının muhabbeti ahlat üzerine örneğinde olduğu gibi siyasi muhabbetlerimizi kendi partilimiz belediye başkanı üzerine yapmayı terkettiğimiz zaman.
Parti faaliyetlerimizde hiçbir zaman kafamızı omuzlarımızın dışında bir gruba kiraya vermediğimiz zaman.
Parti içi değerlendirmelerimizde sözün insanın terazisi olduğunu unutmadığımız zaman.
Çıkar adına partinizde siyaset yapanlara kapınız hem açık, hem kapalı, hem aralı olmadığı zaman. Yani kapınız kapalı olduğu zaman.
Siyasal faaliyette ilk yenmeniz gereken düşmanın, öfkeniz olduğunu anladığınız zaman.