ERDOĞAN DEMİR
Çakır, kendilerine ulaşan bir mükellefin durumu bildirdiğini belirterek “Mükellefimize, 2 hafta içinde 30 Haziran 2023 tarihinden önce yapılandırma dışındaki vergi borçlarının tahsil edileceği söylenilmiş. Anlaşılıyor ki iktidar, acı reçeteyi vatandaşına içirmeye devam ediyor.” dedi.
TAŞINIR, TAŞINMAZ MALLAR İCRA YOLUYLA NAKİTLEŞTİRİLEREK TAHSİLE GİDİLECEK
Anıl Çakır, geçen hafta içinde kendilerine ulaşan bir mükellefin Keşan Vergi Dairesinden muhasebecisi aracılığıyla vergi borcunun tahsili ile ilgili olarak bilgi verildiğini kaydetti.
Çakır, Hazine ve Maliye Bakanlığının bu aceleciliğinin sebebinin ülke ekonomisinin ne halde olduğunu işaret ettiğini kaydederek, “Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Haziran 2023 tarihinden önce yapılandırma dışındaki vergi borçları için düğmeye bastı. Keşan Vergi Dairesi mükelleflere haber yollayarak en geç 2 hafta için vergi borçlarını ödemeleri için muhasebecileri aracılığıyla haber yolladı. Bize konuyla ilgili şikayetini bildiren bir mükellefimiz, muhasebecisi aracılığı ile kendisine, 2 hafta içinde 30 Haziran 2023 tarihinden önce yapılandırma dışındaki vergi borçlarını ödemesi, aksi halde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre işlem yapılarak tahsil edileceğinin söylendiğini belirtti. Yani mükelleflerin borçlarını ödememeleri halinde, ellerindeki taşınır ve taşınmazların icra yoluyla satılarak paraya çevrileceği ve tahsilat yoluna gidileceği anlamına geliyor.” dedi.
TÜRKİYE’NİN EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞI ‘ALACAKLILARA’ İPOTEK EDİLDİ!
CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, seçimden sonra acı reçeteyi vatandaşa içirten iktidarın şimdi enflasyon altında ezilmiş vergi mükelleflerine yönelik vergi borçlarının tahsili için telaşa düştüğünü, bunun yanında kamu borcunu 23 kat artışla 2023 haziran sonunda 5,6 trilyon liraya çıkarttığını hatırlattı.
1923-2002 arası 79 yılda 57 hükümet dönemindeki toplam kamu borç stoku 242,7 milyar TL olduğunu kaydeden İlçe Başkanı Çakır, “Bu hükümetler 1954’e kadar Osmanlı’dan devralınan borçları ödediği gibi, yüzlerce kamu tesisi, fabrika, inşaat, barajlar, santrallar, boğaza 2 köprü vs. inşa etti. AKP iktidarı, kamu borcunu 23 kat artışla 2023 haziran sonunda 5,6 trilyon liraya çıkarttı. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ‘alacaklılara’ ipotek edildi! Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı kamu borç stoku rakamları çok ciddi bir borç krizine, ekonomik bağımsızlığın tehdit altında olduğuna işaret ediyor. Özellikle borç geri ödemelerinde vadelerin iyice kısalması, iktidarı kapı kapı dolaşarak avuç açmak zorunda bırakıyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 sonunda devraldığı toplam kamu borç stoku 149,9 milyar lirası iç, 92,8 milyar lirası dış borç olmak üzere toplam 242,7 milyar TL idi. Haziran 2023’te ise yüzde 54’ü döviz cinsinden olmak üzere toplam kamu borç stoku 5,6 trilyon liraya yükseldi.”
AKP’DEN ÖNCE 57 HÜKÜMET DÖNEMİNDE KAMU KAYNAKLARIYLA YATIRIM YAPILDI
İlçe Başkanı Çakır, “AKP’den önceki 57 hükümet döneminde aynı zamanda 1954’e kadar bir yandan Osmanlı’dan devralınan borçlar ödenirken diğer yandan kamu kaynaklarıyla yatırım yapıldı. Çimento, şeker, yem, gübre, et ve süt, demir-çelik, MKE silah, tekstil fabrikaları, madencilik, kağıt, metalurji, petrokimya, petrol rafinerileri, limanlar, demiryolları, İstanbul Boğazı’na 2 köprü, Ankara-İstanbul otoyolu, havaalanları, Atatürk Barajı ve çok sayıda hidroelektrik, termik, doğalgaz santralları dahil birçok altyapı inşa edildi. Onlarca üniversite, on binlerce okul, yüzlerce hastane, ilaç fabrikaları, telekomünikasyon, savunma sanayii tesisleri kuruldu.” ifadelerini kullandı.
6 TRİLYON TL’YE YAKLAŞAN BORCUN NEREYE HARCANDIĞI KİMLERİN CEBİNE GİTTİĞİ MEÇHUL
AKP iktidarının ise 58’inci hükümetten bu yana devraldığı tüm bu tesislerini, varlıkları, santralları, hazine arazilerini, limanları, iletişim altyapısını satarak elde edilen 70 milyar dolarlık (1,9 trilyon TL) özelleştirme gelirini de harcadığı gibi bir de üstüne ülkeyi 5,6 trilyon TL borçlandırdığını kaydeden İlçe Başkanı Anıl Çakır, açıklamasına şöyle devam etti: “Yaklaşık 2 trilyona varan özelleştirme geliri ve 6 trilyon TL’ye yaklaşan borcun nereye harcandığı, kimlerin cebine gittiği meçhul. Ülke bir avuç müteahhit ve yabancı kreditöre gelecek 25-30 yıl döviz üzerinden borçlandırıldı. Kamu borç stokundaki rekor artışla, ülkenin geleceği ve ekonomik bağımsızlığı riske atılarak, ipotek altına sokuldu. İktidarın kapıları çalıp borç için avuç açmasının, düne kadar ‘darbe destekçisi’ dedikleri Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) şimdi Hazine ve Maliye Bakanının ‘minnettarız’ demesinin ardında, borç takvimi ve geri ödeme vadelerinin iyice kısalması yatıyor.”
161,5 MİLYAR DOLAR BİR YIL VE DAHA KISA SÜREDE ÖDENMEK ZORUNDA
CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, Hazine ve Maliye Bakanlığının vergi borçlarının tahsilinin telaşına neden düştüğünün açık olduğunu belirterek açıklamasını şöyle sonlandırdı: “2023 Haziran sonunda toplam dış borcun dolar karşılığı 475 milyar dolar ve yüzde 34’u (161,5 milyar dolar) bir yıl ve daha kısa sürede ödenmek zorunda. Küresel sermayeye ‘Türkiye’yi Maastricht ekonomi kriterlerine uyduracağız’ sözü verilirken, demokrasi-hukuk devleti-temel haklar için şart olan ‘Kopenhag kriterlerinden’ hiç söz edilmiyor. Milletten gizlenen, sanayici, esnaf, KOB, çiftçi, girişimci ve milyonlarca çalışandan, ücretliden esirgenen bilgiler, küresel bankerlere önceden aktarılıyor. Hangi adımların atılacağı, faizin-kurun nereye çıkacağı, hangi zam ve vergilerin artırılacağı sunumlarıyla, borç için iknaya çalışılıyor.”