Gökçetepe’deki orman yangını kurgu muydu?

Mehmet Aytaç yazdı

Abone Ol

7 Kasım 2024 akşamüzeri 5 buçuk sıralarında Gökçetepe’de “Tabiat Parkı” sınırları içinde yer alan ve yerel halkın Çakıl diye tabir ettiği bölgede orman yangını çıktı.

Akşam 8 buçuk civarında yangın kontrol altına alındı.

Yangın haberini sosyal medya üzerinden paylaştığımız andan itibaren yorumların da ardı arkası kesilmedi.

Vatandaşlar, yangınla ilgili genel olarak hep aynı eksende yorum yaptılar.

Birçoğunun ortak görüşü; yangının bilinçli olarak çıkarıldığı ve yanan bölgeye hotel ya da benzeri bir turizm tesisi yapılacağı yönündeki iddialardı.

Peki, insanlar neden böyle düşünmüştü?

Cevabı basitti…

Yıllardır ülkemizin Çanakkale kıyılarından tutun da Akdeniz’in sonuna kadar nerede “deniz manzaralı bir yangın” çıksa, akabinde oraya bir tesis konuldu.

İnsan, bunları yaşayınca ister istemez bu tepkiyi veriyor.

Öyleyse Gökçetepe’de de benzer bir durum yaşanır mı?

Bana sorarsanız yaşanmaması olası değil…

Malum, Gökçetepe’deki kamp alanı işletmesinin müthiş bir “dokunulmazlığı” var…

Milli Parklar’a bağlı olmasına, yani bir dalın bile kesilmesine, bir çivinin bile çakılmasına imkânı olmayan kamp bölgesinde, havuzlu, doğalgazlı, dubleks villalar yapıldı.

Ormanın içine hotel inşa edildi, devlet erkânının en uğrak yeri haline geldi.

İstanbul’un ve Anadolu’nun AK Partili belediyeleri yıllarca buraya bazı vakıf ve derneklerin “kursiyerlerini” taşıdı, “eğitimler” düzenledi.

Eğitimler bittiğinde kutlamalar yapıldı, ormanın ortasında gece yarısı havai fişekler patlatıldı

İki yıl önce “Gökçetepe’ye denize sıfır AVM” diye manşet haber yaptık…

Ortalık karıştı…

AK Parti Edirne Milletvekili Aksal, “buraya kim AVM yapar?” dedi…

Dünyanın en büyük zincir marketlerinden biri geldi “AVM”ye mağaza açtı…

Dönemin Keşan Belediye Başkanı Helvacıoğlu, inşaat çalışmalarında “orası çay bahçesi” diye açıklama yaptı…

Devamında ülke çapında bilinen bir marka, aynı “AVM”ye “muhallebici” açtı…

Geneli taşlık ve yosunluk olan Gökçetepe sahili, ilk kez “kumlu plaj” ile tanıştı…

Nereye yapıldı bu plaj? “AVM” önüne, müşterisine özel…

E kum yok nasıl oldu bu iş? Kamyon, kamyon kum taşındı

Velhasıl, “olmaz oraya AVM” denen yere, binlerce metrekarelik kapalı alan yapılmış oldu…

Yangın meselesine dönecek olursak…

Yangının çıkış yeri, çıkış zamanı, çıkış şekli falan…

Savcı değilim tabi ama bana göre hepsi şüpheli

Yıllarca vatandaşların kullandığı yolu kapatılan bölgede, Kasım ayında ve neredeyse bir Allah’ın kulu yokken, soğuk havada, deniz kıyısındaki koyda bir anda yangın çıktı…

Ama her nedense, ne kaymakamlıktan, ne jandarmadan, ne de valilikten, yangının neden çıktığı, şüpheli şahısların olup olmadığı, gözaltı uygulanıp uygulanmadığı gibi hiçbir açıklama yapılmadı.

E tabi bizim tembel muhalefet siyasetinin ilgisizliği ve yürüyüş yapıp, bisiklet kullanmaktan başka icraatı olmayan sözde çevre derneklerinin tepkisizliği ile son zamanlardaki faaliyetlerini takdir etsem de Keşan Kent Konseyi’nin de sessiz kalması nedeniyle de bu yangın yaşandı, unutuldu, gitti…

Tabii memlekette “milletvekili” de olmayınca… Sonuç bu… 

Sonrasını yaşayıp göreceğiz…

Burada niyet okumuyoruz…

Belki de gerçekten küçük bir ihmal veya doğal bir sebepten dolayı da yangın çıkmış olabilir…

Belki gerçekten de burası için “sinsi planlar” yoktur…

Belki kısa süre içinde yeniden ağaçlandırma çalışmaları başlayacaktır…

Ama ülke genelinde yaşanan örnekler ve yangının çıktığı alan içinde türeyen betonarme yapılaşmalar, hem vatandaşlara hem de bize bu “korkuyu” yaşatıyor…

Halkımız, özellikle ormanlık alanlarda ve sahillerde daha fazla “yapılaşma” ve “yabancılaşma” istemiyor.

Bu kadar basit.

Başta Edirne Valiliği olmak üzere, Keşan Kaymakamlığı ve ilgili tüm kurumların bu yangın ile ilgili vatandaşları aydınlatıcı ve ferahlatıcı net bilgiler vermesini bekliyoruz…

Yoksa bu şüpheler her zaman tazeliğini koruyacaktır…

Saygılar…