Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, Erikli’de kıyı kenar çizgisine ilişkin kadastro davasında yerel mahkemenin kararını onadı. Davalıların karar düzeltme talepleri reddedilirken, 3.330 TL para cezasına hükmedildi.
YARGITAY’DAN KEŞAN’DAKİ KADASTRO DAVASINDA KESİN KARAR
Kadastro davasında süreç
Keşan Erikli’de kıyı kenar çizgisine ilişkin açılan kadastro davasında Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı inceledi. Keşan (kapatılan) Kadastro Mahkemesi’nin 2010 tarihli kararı, tarafların temyizi üzerine daha önce Yargıtay 16. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştı.
DAVALILARIN İTİRAZLARI REDDEDİLDİ
Hazine vekili, Keşan Belediyesi, PTT Genel Müdürlüğü vekili ve bazı davalıların karar düzeltme talepleri üzerine yapılan incelemede, dosyada sunulan belgelerin ve haritaların yeni/güncel olmadığı, 1977 tarihli kıyı kenar çizgisinin iptal edildiğine dair herhangi bir mahkeme kararı ya da resmi kaydın bulunmadığı tespit edildi.
“KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN REDDİNE”
Yargıtay, dosya kapsamındaki delilleri değerlendirerek karar düzeltme istemlerini yerinde bulmadı. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesine dayanarak talepler reddedildi.
PARA CEZASI KARARI
Ayrıca, 1086 sayılı Kanun’un 442. maddesi uyarınca karar düzeltme talebinde bulunan davacılara 3.330 TL para cezası verilmesine ve bu miktarın Hazineye gelir kaydedilmesine hükmedildi.
KESİNLEŞEN KARAR
Yargıtay’ın bu kararıyla birlikte Keşan’daki davaya ilişkin kıyı kenar çizgisi konusunda yerel mahkemenin hükmü kesinleşmiş oldu.
DAVANIN SÜRECİ VE KARARIN DETAYLARI
**Ana Konu:** Yargıtay'ın Erikli bölgesindeki arazilerin kıyı kenar çizgisi ve "kumsal alan" statüsüyle ilgili verdiği, çelişkili bulunan kararı ve bunun belediye ile vatandaşlar üzerindeki etkileri.
**Davanın Detayları ve Yargıtay Kararı:**
**Davanın Tarafları:** Erikli'deki arazilerin durumuyla ilgili bir davada belediye de taraf konumundadır. **Temel Uyuşmazlık:** Arazilerin "kumsal alan" olup olmadığı ve hangi kıyı kenar çizgisinin esas alınması gerektiği konusundadır. 1977'de belirlenen kıyı kenar çizgisinin uygulanması gerektiğini savunmuştur. Buna karşılık, İlk Derece Mahkemesi daha sonraki bir kıyı kenar çizgisine göre karar vermiştir.
**Yargıtay'ın Kararı:**
- "Tashihi karar" (kararın düzeltilmesi) talebi Yargıtay tarafından reddedilmiştir. Bu, mevcut duruma göre belediye ve davacıların davayı kaybettiği anlamına gelmektedir.
- Ancak, Yargıtay'ın gerekçeli kararında 1977 kıyı kenar çizgisinin geçerli olduğunu beyan etmesi büyük bir çelişki olarak görülmektedir. Tarafların talebi tam da bu 1977 çizgisinin uygulanması yönündeydi.
- Yargıtay, İlk Derece Mahkemesi'nin kararını (ki bu karar daha sonraki bir kıyı kenar çizgisine dayanıyordu) onamış, ancak kendi gerekçesinde 1977 çizgisinin geçerli olduğunu belirtmiştir. Bu durum, kararı "çok acayip" ve "kafa karıştırıcı" hale getirmektedir; çünkü 1977 çizgisini geçerli kabul ediyorsa, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
**Kararın Etkileri ve Gelecek Adımlar:**
**Olumsuz Sonuçlar:** Bu karar, şu an itibarıyla hem tüm vatandaşların hem de belediyenin aleyhine bir durum yaratmıştır.
**Belediyenin Durumu:** Belediye davayı kaybetmiş durumdadır ve bu kararla ilgili ne yapacağı (itiraz, temyiz veya başka bir yasal yola başvurma) belirsizdir.
**Araştırma Süreci:** Karara karşı itiraz etme hakkı veya kanun yoluna başvurma gibi yasal seçeneklerin araştırılacağını belirtmiştir. Kararın karmaşık ve çelişkili yapısı nedeniyle hukuki değerlendirme yapılması gerekmektedir.