Tüm Emeklilerin Sendikası Keşan Temsilciliği Ahmet Erkan, sendika genel merkezinin 9 Temmuz 2024 Salı günü ülke genelinde emeklilerin durumu ile toplanan 100.125 imza toplandığını ve bu imzaların TBMM’ye sunulduğunu belirten yazılı bir açıklama yaptı.
Erkan’ın yaptığı yazılı açıklama şöyle: “Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Sayın Zeynel Abidin Ergen ve MYK Üyelerimiz 09.Temmuz.2024 Salı günü Ülke genelinde topladığımız 100.125 imzalı dilekçeyi TBMM’ne sundu. Emeklilerin ve çalışanların maaşları iktidarın yönetememe krizi nedeniyle yüksek enflasyon karşısında hızla eridi. Kayıplarımızın telafisi ve ikinci 6 aylık enflasyon beklentisi de hesaplanarak, maaşların Temmuz ayında rasyonel olarak güncellenmesi gerekiyordu. Maaşların güncellemesi TÜİK'in enflasyon hesabı baz alınarak yapılıyor. Bu güncellemelere normalde ulusal büyümeden pay da eklenmesi gerekirken, bu pay hiçbir zaman verilmedi. İktidarın talimatlarına göre TÜİK'in gerçekçi olmayan enflasyon hesapları üzerinden maaşlarımız güncelleniyor. Bu güncellemelerde biz emekliler yok sayıldık ve yok saymaya devam ediliyor. Sonuç olarak açlıkla baş başa bırakılıyoruz.
TÜİK artık bizim açımızdan anlamsızlaşmıştır. 16 milyon emeklinin ve on milyonlarca çalışanın ahı TÜİK'in ve TÜİK'i yönlendirenlerin boyunlarındadır. Temmuz ayında TÜİK soslu enflasyon baz alınarak maaşlarımızda oluşmuş olan kayıplarımızın telafi edilemeyeceğini biliyorduk. Yanılmadık.
Bu nedenle Tüm Emeklilerin Sendikası olarak 25 Mayıs'ta ülkemizin 8 yerinde yaptığımız emekli mitingleri ve 26 Mayıs'ta Sayın Özgür Özel'in çağrısıyla Ankara'da yapılan büyük emekli mitingi öncesi toplam 106 şube ve temsilciliklerimiz aracılığı ile 100 000'den fazla emekli ile yüz yüze yaptığımız görüşme sonucu, TBMM'ne verilmek üzere 100 125 insanımızın imzalı talepleri alındı.
Taleplerimiz özetle şöyledir.
2008'de uygulamaya konulan emekli yasası iptal edilmeli, emeklilik yasası çalışanların ve emeklilerin görüşü alınarak yeniden yapılmalıdır. Bu kapsamda:
a) . Kazanca bağlı maaş güncelleme katsayısı yenilenmeli, enflasyon + refah payının yüzde yüzü maaşlara yansıtılmalıdır.
b) Maaş bağlanma oranı yenilenmeli ve üst tavan sınırı kaldırmalıdır. En düşük emekli maaşı en düşük memur maaşına eşitlenmelidir. Eğitim, prim günü ve miktarı gibi kriterlerle maaşlar kademelendirilmelidir.
c) İntibak yasası çıkarılmalıdır.
2. Memurlara verilip emeklilere verilmeyen seyyanen ödeme (bugün için 15 000 lira) tüm emeklilere de verilmelidir.
3. Bayram ikramiyeleri asgari ücret düzeyine yükseltilmeli ve yılda 4'e çıkarılmalıdır.
4. Sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve tamamen ücretsiz olmalıdır.
5. Emekli sendikalarının kapatılması girişimlerine son verilmeli, emekli sendikaları tanınmalıdır. İç hukukta olması gereken düzenlemeler yapılmalıdır.
Bu taleplerimizin gerçekleştirilmesi için ortaya koyduğumuz mücadelemizde sesimizi duyan ve son yerel seçimlerde en çok oy almanın yanı sıra, emeklilere ve geçinemeyenlere ses olan Ana Muhalefet Partisi CHP’nin 9 Temmuz Salı günü gerçekleştirdiği grup toplantısına Sayın Genel Başkanımız ve MYK üyeleri katılmış ve ayrıca CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ile de görüşmüşlerdir. İmzalı dilekçilerimizin TBMM'si Başkanlığına sendikamız adına iletilmesi için Sayın Özgür Özel’den yardım talep edilmiş ve talebimiz karşılanmıştır. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Gamze Taşcıer, CHP dilekçe komisyon üyesi Sayın İbrahim Arslan ile Genel Başkanımız Zeynel Abidin Ergen ve MYK üyelerimiz ile 100125 dilekçe TBMM Dilekçe Komisyonuna teslim edilmiştir.
TBMM'sini emeklilerin ve tüm geçinemeyenlerin talep ve sorunlarına çözüm üretmesi için göreve çağırıyoruz!
Zira egemen kesim, emekçileri kontrol altına almak için kurdurduğu, yandaş sendika işbirliği ile toplu görüşmeleri, her dönem olduğu gibi emekçilere ihanet sözleşmesine dönüştürmeyi kendilerine görev edinmişlerdir. Enflasyonu düşük göstermekle yetinmeyen iktidar, memur ve memur emeklilerinim maaşlarına yandaş sendika sayesinde TÜİK enflasyonundan 5,4 puan daha az artış yapmanın keyfini yaşıyor. Mehmet Şimşek emeklinin emekçilerin tam karşısındadır. Sermayenin, uluslararası finans şirketlerinin güdümünde bir teknokrat bakandır. Sayın Bakan Zulüm ile âbad olunacağını sanıyor. Ders de almamış. Bir kere kovuldu, yine getirildi. Bakalım bu defa nasıl gidecek! Bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Bu krizi biz yaratmadık. Krizin faturasını biz değil, ülke kaynaklarını har vurup harman savuranlar ödesin. Krizi yaratanlar bedelini ödesin. Bu maaşlarla yaşanmaz. En meşru ve en demokratik girişimimizi tam zamanında ve olması gereken adrese yaptık. Demokrasinin işletilmesini istiyoruz. TBMM'sini göreve çağırıyoruz. Görelim demokratik irade nerede?”