ENEZ MEKTUBU - Ulaş DEMİRAY
9 Ağustos tarihinde CHP Grup Toplantısı Edirne’de yapılacak. Milletvekilleri, sanıyorum bir ya da birkaç gün önce Edirne’ye gelip sokağın nabzını tutarlar. Umarım Enez’e de uğrarlar. İktidara yürüyen bir partinin doğru bilgilerle donatılması hepimizin görevi olmalı. İnşallah milletvekilleri halkı dinlemekten çok kendileri bizim zaten bildiğimiz, yaşadığımız konuları bize anlatmaya uğraşarak vakit kaybetmezler. Kısacası anlatmaktan çok dinlemeye özen gösterirler.
***
Milletvekillerinin bu vesile ile ilk önce öğrenmeleri gereken husus, Edirne’nin CHP’nin kalesi falan olmadığıdır. 2000 yılı sonrasında AKP’nin yarattığı iklimden ötürü CHP’ye bir sarılma, yığılma olmuşsa da artık o günler geride kalmıştır. Edirne 40-50 yıllık süreçte, bakıldığında Adalet Partisi’nin de, ANAP’ın da, DSP’nin de hatta Cem Uzan’ın Genç Partisi’nin de ağırlığını koyduğu bir seçmen kitlesine sahiptir. Yani Edirne/Trakya seçmeni hiçbir zaman, hiçbir parti için torbada keklik olmamıştır. O nedenle Edirne, CHP’nin ya da solun kalesi değil Demokrasinin Kalesi’dir. Edirne, Ülkemizin en bilinçli, en demokrat seçmenine sahiptir.
***
Gelenlerin öğrenmeleri gereken bir başka konu ise CHP’nin oylarının Edirne’de çok hızlı bir şekilde İYİ Partiye kaymakta olduğudur. Bunun nedeni bellidir. Edirne’de CHP örgütü yoktur; CHP siyasetinin ağaları, belirleyicileri vardır. O nedenle örgütsel bir çalışma anlayışı ve gereğine ihtiyaç duyulmamaktadır. Genel merkezde Faik Öztrak’ın belirleyiciliğinde, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın ağırlığında bir örgüt üstü yönetim anlayışı yaratılmış ve Edirne siyaseti dizayn edilmiştir. Örgütün kazanmasından çok kişilere koltuk dağıtmaya yönelik bu tutum evdeki hesaptır, ama pazara uymayacağı açıktır.
****
Edirne’de CHP’li yerel yönetimlerinin başarısı için verilebilecek hiçbir çarpıcı örnek yoktur. Festivallerle, şenliklerle, dostlar alış/verişte görsün anlayışı ile, kişilere mavi boncuk dağıtılarak günler gelip geçmektedir. Sosyal Demokrat Belediyecilik konusunda hiçbir örnek yaşanmamaktadır. Bilinen, basına fotoğraflarla yansıyan mafya şaibeleri, FETÖ mahkemeleri, unutulmamıştır. Bunlar günü geldiğinde elbette ortaya konacaktır.
***
Kısacası Edirne’de örgüt yoktur. Örgüt olmayınca katılımcılık da, şeffaflık da, üretkenlik de, kaynak yaratıcılığı da, hesap verilebilirlik de, kısacası sosyal belediyecilik de yoktur.. Örneğin belirli zamanlarda yapılması gereken DANIŞMA KURULLARI’nın son 3 yılda kaç kez toplandığı, araştırılmalı ve değerlendirilmelidir. Ya da Edirne örgütünün İstanbul Mitingi'ne niçin ilgi göstermedikleri sorulmalı ve öğrenilmelidir..
***
Bu aşamada Edirne’nin eski Milletvekilleri, ya da aktif siyaset içinde olmayan partililerine, partili kanaat önderlerine bu aşamada önemli bir görev düşmektedir. Gelen milletvekillerine bu örgütsüzlük ve olumsuzluklar hem sözlü hem yazılı olarak anlatılmalıdır. Edirne’de hem milletvekili, hem de yerel yönetim adaylarının belirlenmesinde mutlaka ön seçim yapılması gerektiği tembih edilmelidir. Aday adaylarının Ankara'ya taşınması ve Edirne’ye aday olacakların Kars, Trabzon ya da Muğlalı PM üyeleri tarafından belirlenmesi gibi rezaletlerin yaşanmaması ya da bu işlerin Öztrak Bey’in tek seçiciliğine bırakılmaması için şimdiden gerekli uyarılar yapılmalıdır.