Çiftçiler Sendikası (ÇİFTÇİ-SEN) Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ile Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, ayçiçeği avans fiyatının açıklanmasının ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklama şöyle;
TÜRKİYE AYÇİÇEĞİ İTHALATINDA DÜNYADA İKİNCİ SIRADA
Erdem ve Çobanoğlu,Yaz aylarında hasat edilen ürünlerden biri olan ayçiçeğinin ithalatında Avrupa Birliğinden sonra Türkiye dünyada ikinci sırada olduğunu belirterek, “Ayçiçeği üretiminde ülke olarak dünyada 9. Sırada olmamıza rağmen büyük oranda dışa bağımlılığımız söz konusudur. Ülkemizde tüketilen ayçiçeği yağının yüzde 60-65 i ülkedeki üretimimizden sağlanırken, geri kalanı ise yağlık ayçiçeği veya ayçiçeği yağı ithalatından karşılanmaktadır.” Dedi.
AYÇİÇEĞİNDE BU YIL TRAKYA DA ORTALAMA 100 KG.DÜŞMÜŞTÜR
Yağlık ayçiçeği üretiminin özellikle Trakya, Konya ve Adana da yoğunlaştığı belirtilen açıklamada şu konuya vurgu yapıldı. “Geçmiş yıllarda dekarda ortalama 200 kg civarında olan verimlilik bu yıl Trakya’da ortalama 100 kilograma düşmüştür. Bu yıl yeraltı sularının azalmasının ve İklim krizinin yarattığı yağışsızlık (kuraklık) ile beraber sıcaklıkların mevsim normallerinin çok üstüne çıkması, her üründe olduğu gibi ayçiçeğinde de kalite ve rekolteyi de olumsuz etkilemiştir. Bu kalite ve rekolte düşüşü bu yıl şirketlerin daha fazla yağlık ayçiçeği veya ayçiçeği yağı ithalatı yapacaklarını göstermektedir. Şirketler ve iktidar bu konuda hazırlık yapmaya başlamış durumdadırlar.”
AYÇİÇEĞİ İTHALATINDA SIFIR GÜMRÜK VERGİSİ UYGULANACAK
Açıklamada 22 Temmuz 2025 tarihinde Resmî Gazete ’de yayınlanan bir Karar ile bu hazırlığı açıkça gösterdiği belirtilerek, “Alınan Karar’la 1 Temmuz-30 Kasım 2025 tarihleri arasında öncelikle yerli yağlık ayçiçeği tohumu alan şirketlerin ve ham veya rafine ayçiçeği yağı üreten sanayicilerin 12 Ocak- 31 Mayıs 2026 tarihleri arasında toplam 1 milyon ton ayçiçeği tohumunu sıfır gümrük vergisi ile 400 bin ton ham ayçiçeği yağını ise %20 gümrük vergisi ile ithal edebilmelerinin önü açılmaktadır. Bu kararlar iktidarın piyasayı çiftçiler lehine değil şirketler lehine düzenlemeye çalıştığının apaçık göstergesidir.” denildi.
ÜRETİCİ DESTEKLENMELİDİR
Çiftçilerin üretimlerini devam ettirebilmeleri ve ülkemizin ayçiçeğinde dışa bağımlılıktan kurtulabilmesi için yapılması gereken üreticilerin desteklenmesi olduğu belirtilen açıklama şöyle devam etti. “Sıfır vergili ithalat yerine çiftçilere maliyet + kâr + insanca yaşam payı denklemine uygun alım garantisi verilmesidir. Ayçiçeği üreticilerinin kendi arazilerinde dekar başına yaptığı masraf 2.200 TL civarındadır. Eğer çiftçinin kendi arazisi yoksa ve üretimini tarla kiralayarak yaptıysa bu masraf tarla kirasıyla birlikte iki katına çıkmaktadır. 2025 yılında kuraklığın yarattığı rekolte ve kalite kayıplarını da göz önünde bulundurduğumuzda rekolte dönümde ancak ortalama 100 kg’dır. Yani, ayçiçek tohumunun kg da maliyeti ise 22 TL’dir. Maliyet + kâr + insanca yaşam payı hesaplamasına göre çiftçilerin ürettikleri ayçiçeği tohumunun satış bedeli en az 34-35 TL civarında olabilirse üretimlerini ve yaşamlarını devam ettirebilme olanakları olacaktır. Çukobirlik 24TL. fiyat açıklarken, Trakya Birlik 28 TL. avans alım fiyatı açıklamıştır. Fiyatlardaki bu farklılık Güneyde sulu koşullarda üretilen ayçiçeğinin verimliliğinin biraz daha fazla olması nedeniyle maliyetin daha düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Şirketlerin alım fiyatı ise ortalama 25 TL civarındadır ve bunun anlamı üreticilerin ürünlerini maliyet fiyatına satmak zorunda kalmasıdır. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bu Ülkemiz ayçiçeği üretimine ve üreticisine darbe vurmak, ithalata daha fazla bağımlı hale gelmek demektir.”
ÇİFTÇİ-SEN Olarak Diyoruz ki;
Kooperatif Yasasının şirketler lehine olan antidemokratik hükümleri kaldırılmalı, üyelerin bütün süreçlerde söz ve karar sahibi olabileceği demokratik bir kooperatifçilik yasası acilen çıkartılmalıdır.
Siyasi iktidar şirketlere sağladığı hibe, vergi muafiyeti vb. teşviklerden vazgeçmeli, teşvikleri ayçiçeği üreticilerine, Trakya Birlik’ e, Çukobirlik’e vb. kooperatiflere vermeli, ürünlerin işlenerek tüketiciye ulaşmasını sağlamalıdır. Böylelikle tüketici daha ucuz ürün tüketirken, üreticilerin daha fazla kazanmasının yolu açılmalıdır. Siyasi İktidar BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısaca “Köylü Hakları Deklarasyonu” denilen “Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Deklarasyonu’nun içeriğine uygun davranmalı, üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmelidir.
Gıda Egemenliği Hemen Şimdi!
Köylü Hakları Hemen Şimdi!”