ERDOĞAN DEMİR
İlçe Başkanı Çakır, “Açlık sınırı 14.431 Türk Lirası, yoksulluk sınırı ise 47.009 Türk Lirası. Emekli geçinemiyor. Emekli bırakın geçinmeyi yaşayamıyor, nefes alamıyor. Emeklilerimizi insan içine çıkamayacak duruma getirdiniz, cebinde çay parası bırakmadınız.” dedi.
“BU HAYAT PAHALILIĞINDA EMEKLİLER NASIL GEÇİNECEKLER?”
İktidar partisi emeklilerimizi cezalandırmaya devam ettiğini hatırlatan İlçe Başkanı Çakır, açıklamasında şu ifadelerle başladı: “Emekli maaşlarına yapılan %5 ek zamla emeklilerimizin en düşük emekli maaşı 10.000 TL olacak. Peki, sormak istiyorum asgari ücretin yarısı ile bu hayat pahalılığında emekliler nasıl geçinecekler? Ev kiralarını nasıl ödeyecekler? Beslenmeleri için hayati öneme sahip olan temel besin maddelerini, eti, sütü, yumurtayı, sebzeyi, meyveyi nasıl alacaklar? Doğalgaz ve elektrik faturalarını nasıl ödeyecekler? Bunları hiç düşünüyor musunuz? Oturduğunuz 1100 odalı saraydan dışarıya baktığınızda hayat size tozpembe mi görünüyor? Bu verdiğiniz 10.000 TL maaşı bir lütuf gibi sunuyorsunuz ama emekli sizden lütuf değil, emekli sizden sadaka değil yıllarca canla başla çalışıp döktüğü alın terinin karşılığını istiyor. Emekliler yaş aldıktan sonra bir daha hayat kaygısı taşımak, geçinme derdi çekmek istemiyor.”
“SİZDE VİCDAN YOK MU? SİZDE ALLAH KORKUSU YOK MU?”
Açlık ve yoksulluk sınırlarına dikkat çeken CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Bakın bugün açlık sınırı 14.431 Türk Lirası, yoksulluk sınırı ise 47.009 Türk Lirası. Efendiler, görmüyor musunuz emekli geçinemiyor. Emekli bırakın geçinmeyi yaşayamıyor, nefes alamıyor. Emeklilerimizi insan içine çıkamayacak duruma getirdiniz, cebinde çay parası bırakmadınız. Bir de bu yılı “emeklinin yılı” ilan ettiniz. Sizde hiç utanma arlanma yok mu? Sizde vicdan yok mu? Sizde Allah korkusu yok mu? Bu nasıl adalet? Dünyanın en komik fıkrası herhalde sizin partinizin adında adalet kelimesinin geçmesidir. Bütün emeklilerimize açık çağrımdır. Bu haksızlığa 31 Mart’ta sandıklarda en açık şekilde tepkinizi koyun. Hiç kimse size bunları reva göremez. Ey iktidar sahipleri! 1100 odalı saraylarda oturmayı bırakın, binlerce lüks makam aracını bırakın, her bakana ayrı ayrı tahsis ettiğiniz özel uçaklarınızı bırakın; yandaşlarınıza kıyak geçmeyi bırakın, emeklinin hakkını verin.”