Cumhuriyet Halk Partisi 28. Dönem Edirne Milletvekili Aday Adayı, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Mustafa Bezbaş, Keşan’da son zamanlarda yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirerek uyarılarda bulundu.
Mustafa Bezbaş, şu açıklamayı yaptı:
“Eskiden bunun bir anlamı vardı. Zorluklarla mücadele ederek başarılı olan insanlara saygı duyulurdu. Kimsenin aklında, “mülakat yapalım, sıralamaya kendi adamlarımız girsin” düşüncesi yoktu. Aynı ideolojiye sahip insanlar, fikirdaşlarıyla ayrı düştüğünde; “Dikkatli davranalım, arkadaşların kalbini kırarsak, onlarda kapanmaz yaralar açarsak, bu mücadele ideolojimize zarar verir, hepimiz kaybederiz” diye düşünürlerdi. “Grup kuralım, bizden olsun da çamurdan olsun. Liyakatli mi? Bu göreve layık mı?” düşüncesi yerini; “Bizim gruptan olsun da ne olursa olsun, isterse hayatı boyunca çalışmasın. Hiç bir başarısı olmasın. Bizim grup kazansın da gerisi önemli değil” düşüncesine bıraktı. Tamam da… O makamı verdiğin ‘adamı’, ‘görmemişi’ (çalışmamışı) boş bırakırlar mı? Dua edelim ki kaçak sigara kaçırdı adam. Tövbe. “Terlemeyen insana, başarı hikayesi olmayan insana dokunulmazlık veriyorsun.” Ve kim bunu verdi, kim referans oldu, konuşuldu mu?
Son ayıp da ne o öyle: Yoldaşlarınla ayrılıyorsun olabilir. Bir araya gelirken nasıl davrandıysanız yine öyle davranmanız gerekmez mi? O görüntü ne öyle, kurban mı? Kurbanla yaratılan düşmanlık mı? Hangi akıl? Farklı bir dönemden geçiyoruz. Farklı insanlar, geleceği ateşe atıyor. Bize yakışan, Saraydaki Yusuf’a değil, kuyudaki Yusuf’a sahip çıkmaktır. Kaç kişi kaldık bilmiyorum ama ben sırtı terleyerek evine helal ekmek götüreni, yalan dolanla insanları kandırıp köşeyi dönmeye çalışan siyasi cambazlara tercih edeceğim. Evet, siyasette benden bir şey olmadı. Ama hiç kimse de bana “başarısız, hırsız, sahtekar, beş paralık adam” diyemedi. Ben kardelenleri sevmeye, onları korumaya devam edeceğim. Bir atasözüyle gecenin sessizliğini bozalım. “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.”