ERDOĞAN DEMİR
İlçede 45 günlük içme suyu kaldığını açıklayan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na, AK Partili bir meclis üyesinin yaşadığı siteye belediye araçları ile içme suyu taşınarak çimlerinin sulandığı ile ilgili iddiaları soran Öztürk; kendisine ait fotoğraf ve videolar ile Helvacıoğlu’na seslenerek, Keşan Belediyesi’ne ait tankerlerin kentin içme suyunu hangi AK Parti meclis üyesinin yaşadığı siteye gönderildiğini sordu.
Öztürk, “O meclis üyesi veya site, yaklaşık 2-2,5 aydır, aylık bedeli en az 60 bin lira parayı belediyeye yatırmış mıdır?” diye de sordu.
Öztürk, Keşan’ın su probleminin bulunduğunu belirterek; “Sayın Başkanımız bu konuyla ilgili yaklaşık 3-4 gün önce bir basın açıklaması yaptı. 22 Temmuz’da, ‘Keşan’ın 45 günlük suyu kaldı’ diye bir basın açıklaması yaptı. Ben hayatımda çözüm odaklı bir makamın, şikâyet makamına dönüştüğüne ilk kez şahit oluyorum. Üzülerek şahit oluyorum, vicdanım sızlıyor” ifadelerini kullandı.
KULLANABİLECEĞİMİZ SU “2,5 MİLYON M3”
Keşan’ın su ihtiyacını karşılayan DSİ Kadıköy barajında 4 milyon metreküp su kaldığını teyit ettirdiğini söyleyen Öztürk; “4 milyon metreküp suyun 1,5 milyon metreküpü ölü su dediğimiz, kullanılamayan sudur. Geri kalan 2,5 milyon metreküp bizim kullanabileceğimiz su miktarıdır. Keşan bölgesi, Kadıköy barajından günde yaklaşık 55 bin metreküp su harcıyor. Bu hesaba bakıldığında Sayın Başkanımızın yapmış olduğu açıklama tarihinden bugüne doğrudur. Kadıköy barajında maalesef Keşan’a yetecek 45 günlük bir su mevcuttur” dedi.
“SÖYLEM DOĞRU AMA İCRAAT EKSİK”
Keşan Belediyesi tarafından vatandaşlara su kullanımı konusunda tasarruf mesajı gönderildiğini belirten Öztürk; “Halkı bir mesaj; gereği yapılsaydı. Sayın Belediye Başkanımız sadece ekranlar karşısında, ‘Suyumuz bitiyor, aman suyumuzu tasarruflu kullanalım’ diyerek suyu kısma yoluna gidiyor. Bu bağlamda söylem doğru, icraat eksik” sözlerine yer verdi.
“BENİM DE SUYUM KESİLİYOR”
Öztürk, Keşan’ın Yenimescit Mahallesi’nde 22.00-23.00 saatlerinden 07.00’ye kadar su kesintisi yaşandığını söyleyerek; “Muhtemelen su kesilmiyordur, daha az debi ile basılıyordur, o tarafa gitmiyordur ama benim de suyum kesiliyor. Burası benim ofisim. Bu görüntüyü dün akşam saat 23.30’da kendi ofisimde çektim. Suyum yok ve sabah 4’e kadar ofiste çalıştım, suyum yine yoktu. Muhtemelen sabah geldi” dedi.
“SU YAŞAM HAKKI KISITLANAMAZ”
Dezavantajlı mahallelerde oturan ve geç saate kadar çalışmak zorunda kalan vatandaşların su problemi yaşadığına dikkat çeken Öztürk; “Balya toplama dönemindeyiz. Geç saatlere kadar balya topluyorlar, gece 12-1 gibi evlerine dönüyorlar. Geldiklerinde su yok, her tarafları saman içerisinde. Eve giremiyorlar, yatamıyorlar, yengeler kızıyor ve su yok. Bu vatandaşlarımız, vücutlarını ıslak mendillerle silmekten yara yapmışlar. Su insani bir haktır. Bugün tedbir adı altında hiç kimsenin yaşam hakkını kısıtlamaya hakkınız yok. Orada çıkacak herhangi bir viral hastalığın önüne nasıl geçileceğinin, geçilemezse yaşanacak sorundan kimin mesul olacağının düşünülmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
“AK PARTİLİ MECLİS ÜYESİNİN SİTESİNİN ÇİMLERİ SULANIYOR?”
Öztürk, AK Partili bir belediye meclisi üyesinin sitesinin çimlerin Keşan Belediyesi İtfaiyesi tarafından sulandığına da vurgu yaparak, Belediye Başkanı Helvacıoğlu’na da şöyle seslendi; “Yaklaşık 2 aydır akşam üzeri saat 7 ile 7 buçuk ve 22.00 saatlerinde belediyenin itfaiyesindeki şebeke hattından doldurulan, Kadıköy’den buraya vatandaşlar için gelen ve kısıtlı olan, bugün tasarrufa gidilen mevcut kullanma suyumuz, 2 günde 1 bir, 18 ton su, tanker ve itfaiye aracıyla Koru Dağ’daki hangi AK Partili meclis üyesinin yaşadığı siteye gönderiliyor? Sitenin çimleri ve ağaçlarının ortalama 4 ile 5 ton su ile her gün ya da her 2 günde 1 hangi AK Partili meclis üyesinin oturduğu sitede bu belediyenin itfaiyesi çim suluyor? Hesabıma göre; eski su tarifesine göre bin 750 TL bir tanker su bedeli, yol parası hariç. Bu hesaba göre; Koru Dağ’daki bu konumda 250 lira da akaryakıt masrafı koyalım, 2 bin lira. 2 bin lira olan tek tanker su bedeli, 2 tanker gittiğinde 2 günde 2 bin lira. Ayı ikiye böldük, 15 gün. Günlük 4 bin liradan 15 gün giderse 60 bin lira para ile alınması gereken su miktarından bahsediyoruz. 45 günlük suyumuz kaldığını da bir kez daha hatırlatıyorum. Bunun parayla bir karşılığının olamayacağını söylüyorum. O meclis üyesi veya site, yaklaşık 2-2,5 aydır, aylık bedeli en az 60 bin lira parayı belediyeye yatırmış mıdır? Yatırmışsa dekontu var mıdır? Kamuoyu ile paylaşılmasını rica ederim.”
“BELEDİYE BAŞKANI BU İSMİ AÇIKLASIN”
Öztürk, Helvacıoğlu’nun konuyla ilgili açıklama yapmasını isteyerek, Keşan’da su ile ilgili önlem alınması gerektiğini vurguladı ve sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bu soruların cevaplarını kamuoyu adına istiyorum. Vermezlerse ben vereceğim. Niyetim üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil; bu sorunu çözmek. Ama bu süreci kendilerini aklamaya çalışıp veya beni karalamaya yönelik tutum içerisine girerlerse maalesef hepsini açıklarım. İsim de, dakika dakika da açıklarım. Kimin çimlerinin nasıl sulandığını da açıklarım. Bunların videolarını da, fotoğraflarını da paylaşırım. Bana, belediyenin, ‘Su tasarrufu yapın’ mesajı geldikten 56 dakika sonra 9 tonluk belediyenin tankeri kim için su taşıyor? Bu ikiyüzlülük, beceriksiz yöneticiliktir. Bu belgelerin devamı var. Bu görüntülerin hepsini ben çektim.”